• 64
    maçın oynandığı tarihte ateşkes anlaşmasının imzalanmış olmasını, lozan görüşmelerinin ikinci ayağının yapılıyor olmasını, düşman kuvvetlerinin mağlubiyete uğratılmış olmasını geçtim. ve bir an bunların gerçekten, savaş ortamında böyle bir müsabakaya katildigini kabul ettim bir an. sonra kendi kendime düşündüm ve şu soruyu sordum:

    " tüm kulüplerin davet usulüyle çağrıldığı ve reddettiği bir müsabakayı oynamayı kabul edip, ülkeni işgal etmiş olan düşman ülkenin düşman generelanin adını onore etmek için, onun şerefine düzenlenen bir etkinlikte masaya meze olmayı hangi akılla başarı diye addettiniz? millet cephede yurdu yaşatmak için can verirken sizi zorla cagirmadiklari bir yerde ne bok işiniz vardı?

    allah akıl fikir versin bunlara. yerdeki keçi bokunu çikolata drajesi diye toplayıp yiyecek kıvama geldi bunlar.
  • 65
    hikayenin anlaşılması için ön bilgi: senaristim.

    deşifre olmamak için fazla detay vermeyeceğim, yıllar yıllar önceydi. nasıl perişan bir dönemimdeyim, nasıl bok bir haldeyim anlatamam. annem kanser, özel hayat berbat durumda. son çalıştığım şirket batmış, içeride kalan beni epey kurtaracak bir parayı alamıyorum. cep delik cepken delik. çakal gibi iş kokluyorum, ne bulsam atlayacağım.

    bir gün sektörden bir tanıdığın ofisinde otururken arkadaşları geldi. yapım şirketleri var, daha yeni dev bir film çekmişler, paraları bol, havaları on numara. şu anki filmi çeken şirket değil ama muhtemelen daha zenginler. sohbet muhabbet derken konu harrington kupası'na geldi. herifler hasta fenerli mk, en büyük hayali de bu konuyu filme çekmekmiş. oturduk konuştuk. bayağı inanıyorlar bunun destansı bir konu olduğuna. fenerli işte. laf arasında "hadi yaz da çekelim" dediler bana. yaparlar da biliyorum, para cidden çok heriflerde. kendi ekipmanları ıvır zıvır da var. gaza getirecek bir senaryoyu önlerine koyarsam kafayı kırıp dalacaklar işe. o dönem için epey ciddi bir para kazanacağım.

    ulan dedim kendime, ne kaybedersin? zaten diptesin. profesyonel düşün, al paranı. tamam dedim. bana kendisinin yazdığı sinopsisi yolladı yapımcı, buna başla sen dedi. birkaç güne şirketlerine gidip avans filan alacağım. rakama kadar anlaştık. en dip dönemimden çıkış bileti resmen.

    bir iki gün geçti. yok aga elim gitmiyor. ulan diyorum paraya ihtiyacın var manyaklaşma. yok. tek satır yazamadım. aradılar, dedim bir şeyler çıkarıp yollayacağım. başlığı atamadım ya başlığı. ki elim gevezedir, oturup bir günde 90 dakikalık full senaryo yazıyordum o dönem ihtiyaç olunca. bunda klavyeyi elleyemedim.

    bir iki kez daha aradılar. açmadım. en sonunda engelledim koca yapımcıları.

    şimdi ciddi ciddi bu işi yazıp çeken insanlara şifa diliyorum. inanmadan yaptılarsa profesyonel desteğe muhtaç hale gelmişlerdir. inanarak yaptılarsa zaten durum kritik demektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın