önce insandır. hem de 18-19-20 yaşlarını gördüğümüz insandır. ulu bir geyiktir ki “ben o yaşlarda götümü silemiyordum” klişesi ancak kafalar o yaşlarda deyim yerindeyse heyhülya, karakter yeni yeni oturuyor.
barış alper yılmaz formayı
kerem aktürkoğlu’ndan alırken mental gücüyle aldı bence. sadece saha içiyle ilgilenebilecek bir hayat motivasyonu var. kerem öyle değildi, şimdilik kaybetti formayı. hakkıyla kaybetti. karakter meselesi işte. kötü anlamda demiyorum ama herkes her baskıyı kaldıramayabilir. özetle oyuncu performansını bazen psikolojisi, kimliği yani karakteri belirleyebiliyor…
henüz karakteri oturmamış bir çocukla alakalı “çöp” “tembel” “bidon” vb. yorumlar yapmak boşa sıkılan mermi misali anlamsız… bir anlamı varsa, bunları yazanların hayatlarında stres altında oldukları ve duygusal olarak boşaltım yapabilecekleri sahnelerde bedava şarjörlerini boşaltmaları olabilir.
yarın ne yapabileceği belli olmayan futbolcumuzdur. %50-%50 bir ihtimal gibi uzaktan bakınca. aşırı yetenekli, olumlu %50 ihtimal gerçekleşirse yani karakteri oturur ve içerisinden pozitif bir bakış açısı çıkarsa ütopik bir yetenekle karşı karşıya kalabiliriz.
galatasaray’ın 6 milyon’unu böyle bir oyuncuya yatırması mantıklı mı? bunu anlamak için transferine karar veren ekiple sohbet etmek gerek…