resim
Younès Belhanda
Takım:Al-Shamal SC
Mevki:On Numara
Yaş:34
Boy:1.75
Uyruk:Fas
  • 7203
    (bkz: #2715729) kendisi ile ilgili düşüncelerimi burada daha once yazdım.

    ek olarak bir şey daha yazmak istiyorum. nzonzi savunma zaaflarımızı kapatırken kendisi eğer ileriye daha çok atılırsa daha efektif olacaktır. ayrıca taraftarı televizyon seyircisi ve tt arena seyircisi diye ikiye bölmüştür. tt arenada canlı gözle izleyen herkes ne kadar katkılı oynadığını görmekte televizyondan izleyen oyuna küstüğünü, kötü oynadığını düiünmektedir. haksız bulmuyorum tvden ne zaman izlesem küstüğünü düşünüyorum ama canlı gözle bu adam tamamen farklı bir futbol oynuyor. takımın değişilmezi kendisidir. değişilmez olduğunu fatih terim de dile getiriyor bu adamın futbol bilgisi benden kat ve kat çok sonuçta ondan iyi bilecek değilim ya.

    edit:imla.
  • 7204
    işbu #2737355 entrymin ardından kaideyi taciz eden istisna mesaj attı ve güzel bir diyaloğumuz oldu. istemeden de olsa hem bu başlığa bugün ilk yazdığım ve bu yazının başlangıcında da numarasını verdiğim entryde kaideyi taciz eden istisna'yı neden eleştirdiğim, hem de belhanda'yı neden genel olarak yetersiz bulduğum biraz daha netleşti.

    şimdi kaideyi taciz eden istisna, belhanda'nın asist ve gol rakamları sebebiyle eleştirilmesine karşılık olarak sıklıkla belhanda'nın asıl işinin gol atmak olmadığını, tabelaya yansımayan ancak en az gol kadar, asist kadar önemli işler yaptığını ortaya koydu sıklıkla yazılarında. bu yazılardaki pek çok şeye de katıldığımı tekrar belirteyim. şu görselle de kendi düşüncelerini destekledi ve belhanda'yı beğenenler de sıklıkla bu görsele başvurdular; https://gss.gs/W9l.png

    kaideyi taciz eden istisna ile mesaj yoluyla sohbet ederken spontane olarak gelişen bir yorumda bulundum. dedim ki; bu veriler elbette kıymetli ancak bir nüans var. belhanda elbette ki bu listede yer alan oyunculardan daha fazla asist öncesi pas verecek, çünkü bu oyunculardan beklenen birinci şey zaten skor yapmaları. yani robinho, visca, burak elbette ki belhanda kadar asist öncesi pas atamazlar çünkü bu oyuncular zaten atağı şekillendirmek için değil de bitirmek için sahadalar. atağı şekillendirmek için sahada olan belhanda, eğer kendisi gibi oyunculara kıyasla asist öncesi paslarda öndeyse ancak o zaman bu alanda belhanda'nın özel bir oyuncu olduğunu iddia edebiliriz. bu arada kaideyi taciz eden istisna, belhanda için hiçbir zaman çok özel bir oyuncu demedi benim bildiğim kadarıyla. o, genelde belhanda'ya yönelik eleştirilere karşılık yazdı yoksa belhanda'yı messi ilan etmedi. bu fikrimi destekleyen doneler ararken şu haberi buldum; https://www.goal.com/tr/news/7251/opta-analiz/2015/01/16/8009712/futbolun-vizyonerleri-ön-asist-kralları

    geçmiş sezonların birinde özer hurmacı asist öncesi pas konusunda ligimizde lidermiş. o sezon 17 maçta 4 defa ön asist yapmış özer. ilgili sezonun, yazıdaki dzemaili ismi sayesinde, 2014 2015 sezonu olduğu anlaşılıyor. özer o sezonu; 25 maçta 7 gol 3 asist ile tamamlamış. sezonun ikinci yarısında ön asisti var mı, varsa da kaç tane var bilmiyoruz. bu arada kaideyi taciz eden istisna, özer'in çok iyi bir oyuncu olduğunu söylüyor ki ben de öyle düşünüyorum. ben çok beğenirdim özer'i, çok klas, yaratıcı bir adamdı ama bir türlü o yeteneğin hakkını veremedi.

    atlanmaması gereken bir nokta daha var; belhanda ile ilgili o görsel sadece asist öncesi pas sayısını göstermiyor. asist + gol + asist öncesi pas konusunda belhanda'nın o listedeki herkesin önünde olduğunu gösteriyor. bunu da atlamayalım. yalnız bu benim nazarımda bir belhanda övgüsü olmaktan çok galatasaray futbol takımı yergisi olur. zaten sürekli hücum planımız yok eleştirisinin de bir göstergesi bu. bireysel ayaklara bakıyoruz işte.

    tüm bu yazdıklarımdan sonra söylemek istediklerimin sonucu şu;

    1- özer hurmacı'nın da yapabildiği bir şey için belhanda'ya ödenen para çok fazla. demek ki inanılmaz bir şey yapmıyor.

    2- gol sayısı düşük diye ona yapılan eleştirileri haksız buluyorum, yine de genel olarak vasat bir performansı olduğunu düşünüyorum ve bu görüşümü, belhanda'nın; robinho, visca gibi bitiriciler yerine ön asist konusunda iyi oyuncularla kıyaslanıp da onların önünde yer alması halinde değiştirebilirim diyorum.

    3- belhanda iyi bir oyuncu, ama çok iyi değil, o paraların oyuncusu değil ve bu yüzden teklif varsa satılmalı diyorum.
  • 7205
    kendisinin kötü performansını etrafında oynayan oyunculara bağlayarak aklamaya çalışan renkdaşlarıma belirtmek isterim ki; bir önceki 10 numaramız (bkz: wesley sneijder) umut bulut, burak yılmaz, yasin öztekin, selçuk inan, lionel carole, sabri sarıoğlu, emre çolak, semih kaya gibi futbolcularla devamlı olarak oynamıştı. * şimdi düşünsenize sol kanatta carole yasin ikilisiyle forvette umut bulut varken belhanda'nın onlarla oynadığını.

    çok değişken performanslara sahip oyuncumuz. bu değişkenlikler de 1-10 arası değil de 1-7 arası olmakta. 2 yıldır izlediğim belhanda'nın performansına 10 üzerinden ancak ve ancak 6 puan verebilirim. tabi çok da fazla ofsayt yememek için biraz bonkör davrandığımı da itiraf etmeliyim.*
  • 7206
    1. belhanda ile wesley sneijder'i kıyaslamaya bir son verelim artık. sneijder > belhanda. hatta ikisini kıyaslamak futbola hakaret. wesley sneijder ş.ligi kupasını kaldırmış ve bunu kaldırırken o kupanın %30 unu tek başına almış desem yeridir. hollanda efsanesiyle (sanırım milli takımda da en fazla oynayan oyuncu ünvanını almıştı.) fas milli takımının 10 numarasını kıyaslıyorsunuz şuan. 28 yaşında bir wesley sneijder mi 28 yaşında bir belhanda mı? 10 kere sneijder. kapatalım artık şu mevzuyu komik oluyor.

    2. belhanda takıma faydalı mı? belhanda takıma faydalı! belhanda'nın tek sıkıntısı bana göre konsantrasyonunu 90 dakikaya yayamıyor. bazen sahada garip garip yürürken ve kendi kendine gülerken görüyorum. psikolojik sorunları olabilir. zaten afrikalı futbolcuların tamamında nedense bir mental problem söz konusu. farketmişsinizdir bazen kendi kendine söyleniyor. bazen takım arkadaşıyla didişiyor. bazen rakiple münakaşaya giriyor. bazen aynısını hakemle yapıyor.

    eğer konsantre olabiliyorsa o maçlarda iyi oynuyor. olamıyorsa çok basit pas hataları yapabiliyor. yani baskı yok, hiç bir şey yok. topu adamın ayağına atabiliyor. durup dururken! konsantre olunca 2 kişi yıkamıyor, bir de üstüne ara pası bırakabiliyor. ilginç bir adam. feghouli ile çok iyi anlaşıyorlar. sürekli topla al ver yapıyorlar ve bundan her iki oyuncuda zevk alıyor. bu durum kendisinin konsantrasyonunu yukarı çekiyor. çünkü futbol oynamaktan o zaman biraz daha keyif alıyor sanki soso ile bu şekilde pas alışverişine girince.

    3. bu saatten sonra ne belhanda gider, ne de yeni bir 10 numarayı bir takımdan kopartıp alabilirsin. ligler başlamış, kadrolar kurulmuş. getirebileceğin tek adam dün takımında ilk 18 de bile olmayan ever benega olabilir. başımızda bu ffp belası varken, çok çok düşük bir ihtimal. o zaman napıyoruz, armayı taşıyan bu kardeşimize tam destek veriyoruz.

    4. peki bu belhanda'nın sıkıntıları varda bizim taraftarın yok mu? adama havaalanında ''f.ck off'' dedin! tribünde yuhaladın. instagramdan saçma sapan mesajlar attın. ilk geldiğinde instagramını kapattırdın adama. hiç kusura bakma tribünde omuz omuza durduğum kardeşim seninde suçun var en az belhanda kadar.

    bu sene hareketli bir forvet ile 5 golü ve 10 asisti geçeceğini düşünüyorum. neden? seri ve nzonzi sayesinde çok geriye gelmeyecektir. top sürme yeteneği üst düzey bir 10 numara olduğu için, hareketli forvetin açtığı boş alanları golleriyle değerlendirecektir. asist konusuna gelince babel, soso ve iyi bir forveti besleyeceği için çok asist yazar.

    afrika kupasından dolayı geç form tutacaktır ama tutunca, aklını verirse maçlara kendisi geldiğinden beri en iyi performansını bu yıl verebilir.
  • 7208
    bizim magribi yi ovmeye bende geldim, acilin. alin citlek, cay, kahve yazi uzun olacak.

    bu adam icin caylak olarak beklerken, ne etti laa size bu magribi tarzinda bir entry girmistim, onu bulamadim ama adami wesley ile karsilastirmak hem adama yazik hem wesley ye hakaret olur minvalinden biseylerdi.

    bir futbol ulemasi olarak capraz baglarimi yeni koparttim, ole de iyi futbolcuyumdur :) yatalak oldugum icin bende zaman sikintisi yok bugun sozlukte bol bol yazicam haberiniz olsun :)

    ilk once soyle bir aniyla baslamak istiyorum sevgili renktaslar.

    istanbul gop da 10-11 yasindayim o zaman, uzun boylu bir elemanim diger arkadaslarimin icinde. o zaman baglarbasi diye bir klupte bir kac okuldan arkadas top oynuyoruz. o yaslarda bilirsiniz herkes van basten, gullit filan, topu alan gidiyor, taktik maktik yok bam bam bam :) hoca beni defansa koydu donk mihvalinde bir adamim. ben kendimi gayet basarili goruyorum defans olarak. basketbolda oynuyorum okulda baya o zamanlar, oyun gorusum filan iyi diger defans oynayan arkadaslarima gore. ama bilirsiniz o yaslarda taktik disiplin, ne biliyim birlikte hareket etme sikintili biraz. her neyse biz baya bir final macina geldik, ( ben takima baslamadan once gelmisler, benim fazla bir katkim olmadi bu arada :) ) sonunda kupa filan var, oyle bir mac. ben defans basladim yine, rakipte de hakikaten zipkin gibi hizli bir forvet var, ayaklari da iyi cocugun ama ben fiziken daha guclu ve iri oldugum icin genelde vucudumla cocugu baya oyundan dusurdum. 1-0 ondeyken biz, arkaya atilan bir topu kacirdim. bu cocuk da fisek gibi namussuz, yakalayamiyorum. son bir can havliyle kayarak bir mudahale, zirt penalti. allahtan yakinimizda bir arkadasim daha vardi da kirmizi karttan kurtulduk. neyse efenim adamlar bu arkadasla penaltiyi golle sonuclandirdilar, durum 1-1. hoca beni orta sahaya alarak benden daha hizli olan orta sahadaki arkadasi benim yerime aldi, cunku rakibin taktigi, biz toplu cikinci hep bu cocuga uzun atip arkaya kacirmaya calisiyorlar. cocuk da masallah baya hizli, ben iri, uzunum filan ama pace 68 filan :) herneyse hoca bizi kenara cagirip yapmamiz gerekenleri anlatti. bana ozellikle alanini kaybetme, hizli dusunup hizli pas vermemi ve cok basit oynamami tembih etti. o dakikadan sonra oyunumdan cok sikilmistim, bana hicbir sey yapmiyormusum gibi geliyordu. top bana geliyor ben de ilerde oynayan arkadaslarima hizlica pas atmaya calisiyordum. kenariya hocaya ne zaman baksam bana cok guzel oglum boyle devam diye bagirip bagirip duruyordu. mac sonuda da bana gelip, boyle oynarsan seni hep orta saha oynatirim dedi. bana sorsaniz hayatimin en sikici 55-60 dakikasiydi :) o gun maci da 3-1 kazanip, kupamizi aldik. iki golunde asistin asistinin asistini yaptim. defansif orta sahayim oglum ben :)) onu da yaz benim istatistigime. o gun herkesin van basten olmasi gerekmiyormus, onu anladim sozluk.
    yani ozetle arkadaslar bir teknik direktor futbolcusundan taktiksel olarak birseyler ister. bunu her mac da degistirebilir ayrica da. onemli olan o oyuncudan en fazla verimi alabilmek. bence fatih terim belhanda'dan sizin istediginiz oyunu oynamasini istemiyor.

    simdi konuya gelecek olursak bu arkadasin saha icindeki pozisyonu, takimimizdaki oynayis sekli ile merkez orta sahadir. fatih terim"in ondan beklentisi merkez orta saha olarak asistin asistini yapmasi ayrica da asist, gollerle bunu desteklerse tadindan yenmez diyerek oyunun iki yonunu oynamasi icin sahaya surmektedir. buraya kadar hem fikirsek degerlendirmemize devam edebiliriz. eger yok ben onu talisca ile sino ile karsilastiriyorum diyorsaniz bundan sonrasini okumaniza gerek yok.

    yukardaki orneklerde gordugum kadariyla modric biraz agir olur, biz onu eger gelirse oyle ucacak, boyle kacicak denilen banega ile karsilastirabiliriz. ikisi de merkez orta saha oynuyor belirtmekte fayda var. bu arada cok asiri profili olmayan istediginiz herhangi bir merkez orta sahalar ile karsilastirabilirsiniz, eger illaki istatistiki bilgi gormek istiyorsaniz. ben sadece en gundemde olan banega diye onu koydum.

    18/19 sezonu

    banega la liga 32 mac 3 gol, 5 asist
    belhanda lig 24 mac 4 gol, 9 asist

    17/18 sezonu

    banega la liga 31 mac 3 gol, 3 asist
    belhanda lig 24 mac 3 gol, 8 asist

    bir de gecen sezonlara bakacak olursa adamin yaninda oynayan adamlara bakalim selcuk, donk, fernando, ndiaye. topu alip ileriye adam gibi goturecek bir ndiaye vardi o da gecen sene sac bas yoldurttu var miydi yok muydu belli degildi. futbolun bireysel bir spor olmadigini soylemeye gerek yok herhalde. yaninda oynayan ne kadar iyi ise sen de o kadar iyi olursun.

    arkadaslar adamin karakterini sevmeyebilirsiniz ( mbaye diagne gibi ), cok hircin dersin, filan falan eyvallah orasina dicek bisey yok. ama burda olmayan birseyi olmus gibi gosterip, yani merkez orta saha oynayan adami bir on numara, oyunun sadece ofans kismini oynayan bir oyuncu gibi gosterip, karsilastirmalari ona gore yapmak ve elestirmek dogru bir yaklasim degil.

    bitti.
  • 7210
    bence kendisiyle ilgili tüm düşünceleri harmanlayıp özet çıkarmak gerekirse kendisinin çok net bir şekilde istikrarsız futbolcu olduğunu anlayabiliriz. iki sezon şampiyon olan takımın değişilmez oyuncusuna " vasat altı, balon " demek ciddi anlamda haksızlık olur. 1998 sezonundan bu yana galatasaray ın neredeyse hiçbir maçını kaçırmamış biri olarak o tarihten bu yana gördüğüm en istikrarsız futbolculardan birisi kendisi. sahada ne katkı sunacağı bir muamma. ipten alabilir, ipe götürebilir, vezir edebilir rezil de edebilir. açıkçası güven vermeyen her galatasaray futbolcusu taraftarımızın nezdinde sert bir şekilde tartışma konusudur. kanaat ı acizane daha istikrarlı daha ofansif bir on numara bulunursa kendisine teşekkür edilmelidir.
  • 7211
    onu yetersiz bulanların bayrak tutanı olarak 3-4 part halinde yazıp birleştirdiğim bir yazı vardı. hesap defterini kapatmak için. dün zaten üzerinden yoğun tartışmalar döndüğü için atıp harlamak istemedim. tuğla gibi bir belhanda eleştirisi yazmış olayım böylelikle.
    sözlükte en çok yorulduğum konu belhanda konusu. öylesine çok konuşuldu ki artık eskisi gibi coşkuyla yazmıyorum kendisi hakkında.
    kendisini niye beğenmediğimi polemiksiz ve gedik bırakmadan anlatacağım. yazma sebebim ise şu: "belhanda'yı beğenmeyenler ortaya sebep koyamıyorlar.", girdilerinin çoğalması.

    meseleyi etraflıca açacağız madem. ilkin bir kategorizasyon ile başlayayım. dominant oyuncu, katalizör oyuncu ve standart oyuncu. bu tabirleri yazmak için literatür taramadım.
    dominant oyuncu mesela pepe, ibrahimovic, drogba, ramos, melo, erkan zengin. bu adamlar sahada oldukları zaman sahada olduklarını belli ederler. mesela isveç milli takımı dünya karması ile maç yapıyor olsun. topu ibra'ya şişirdiklerinde bir tekvando vuruşu ile bir anda 1-0 yapabilir. belki isveç 6-1 yenilecektir ama topun onunla iletişimde olduğu zamanlarda isveç taraftarı dünya karmasına üstün gelebileceğine çok rahat inanacaktır.
    drogba mesela. 190'lık stoperle çıktığı topu abartarak söylüyorum göğsüyle bitirici noktaya indirebilecek bir oyuncu. hakeza pepe god modunu açtığında 11vs1 savunma yapacak bir dominasyona sahip. mesele sadece ayıboğan fiziği değil. ramos mesela. topla koridor da açar, kafa golü da atar, ters topla oyun da kurar, savunma da yapar. maçın kırılma anlarında ramos'a sahip olanın kim olduğu çok şeyi farkettirir.
    erkan zengin'i bu listeye kendimi insanlara güldürmek için yazdım gibi duruyor, öyle değil. dominant oyuncu tabiri ile kaliteli oyuncuyu kastetmediğimi anlatmak için yazıyorum.

    gelelim katalizör oyunculara. thomas müller'e, busquets'e, hakan çalhanoğlu'na, nuri şahin'e.
    bu adamlar duracağı yeri, basacağı zamanı, pas atacağı anı, koşacağı yeri yalayıp yutmuş oyuncular. bu oyunculardan busquets en çok tepkiyi alacak olan sanırım.
    neyi kastettiğimi anlatayım. busquets hayvan gibi alan kapatmışsanız rakibin pas deneyeceği tek gedik görünen noktayı kapatan, savunmadan çıkacakken en iyi yerde alternatif açan, rakip oyuncu ayağından aştığında en ideal yerde ve zamanda bulunan adam. rakibin pas deneyebileceği beş tane gediğiniz varsa busquets'inizin olması sizi uçurmaz. hakan çalhanoğlu hakkında hep şu söylenir mesela: pas hızı yüksek takımlarda neredeyse star seviyesine yükseliyor. thomas müller'in mesela bazen nasıl bu seviyelerde olabileceği tartışılıyor. bu adamlar zaten var olan tepkimeyi katalizleyerek işi bir öte noktaya götürebilen oyuncular.
    belhanda için de hep şunu duyarsınız. beş metre önde oynasa, sağında messi, solunda rivaldo, önünde batistuta oynasa, kaleye çok yakın olsa gibi gibi gibi.
    ramos'u sağ beke de koysanız, ön liberoya da koysanız ortaya çok ciddi şeyler koyar. drogba tek forvet de oynasa, besleyici ikinci forvet de olsa, ön libero da olsa * ortaya koyabileceği ciddi şeyler vardır.
    melo iki stoperin arasında da ikili orta sahanın biri olarak da; hatta daha ötesinde prime döneminde box to box da oynar/oynardı.
    galatasaray ajax gibi on yıllarca alt yapısına yatırım yapabilecek bir takım değil. yirmi milyon taraftarı olan takım sonunda çok daha güzel şeyler yaşayacak olsa da buna sabredemez. menajerlerin fink attığı, ekiplerin iskambil destesi gibi dağılıp durduğu eğitim kalitesinin seviyesinin şimdiki gibi olduğu bir ülkede başa oynayan bir takımın işi değil bu.
    birşeylerin integralini alarak bir çıkarım yapmıyor, çok basit ve temel bir noktaya gidiyorum. galatasaray'ın en nihai hedefi lig değil. avrupa seviyesine göre ise maddi imkanları yetersiz. evet bir takım kuracak ama kritik anlarda kendisini ileriye itecek şeylere sahip olması lazım.
    bir üst seviyede dahi süpriz şeyler yapabilecek bir kaleci, bir stoper, bir oyun kurucu ve bir forvete -bence- mutlak sürette ihtiyacı var. komik bu ve plansızlığın da bir belirtisi ama iskeletinde en üst seviyede sakin kalabilecek, yetenekli deyim yerinde ise şapkadan tavşan çıkarabilecek en azından 4 oyuncu. taffarel, popescu,hagi ve kendini bitirmiş olan eski forvet oyuncusu gibi.
    muslera-x-sneijder-drogba dörtlüsü gibi. cordoba, ronado, sergen, ilhan mansız; volkan-lugano-alex-x gibi; oblak, godin, koke, greizmann; trapp-x-gacinovic-jovic.
    tabi ki oyun kurucu defansif orta saha da olur, merkez orta saha da, on numara da, kanat da. hatta forvet arkası da oyun kurucu yükünü en çok çeken adam olabilir. birden fazla oyun kurucu ile de oynanabilir derken iş yine topyekun sistemli bir scout sisteminden topyekun bir kadroya ve sisteme kayar. ama mevkisi ne olursa olsun galatasaray'ın esas oyun kurucusu yeri geldiğinde şapkadan tavşan da çıkarabilmeli, sahada 45 dakika kaybolmamalıdır.
    biz belhanda'yı yetersiz bulan kitle olarak on numara fanboyu değiliz. prime zamanları için konuşuyorum emre belözoğlu,selçuk inan, yıldıray hatta tugay, federico giunti gibi oyun kurucuların başımın üstünde yeri var.

    gelelim daha somut şeylere. çok klişe bir şey, belhanda'nın pas hataları. bir maçta 5 kez 50 metreye kanat değiştirir, 5 kez forvete öldürücü top denersiniz. bunlardan 3'ü tutar, 7'si kaçar. kimse de bu niçin oluyor demez. belhanda'yı savunurken "hatalı paslar atıyor ama öldürücü toplar attığı için." savı kesinlikle geçersiz bir sav. en fazla beş metre ötesindeki oyuncuya attığı basit pasların 2-3 tanesi her maç hatalı oluyor ve benim/bizim irite olduğumuz paslar bu paslar. on top geliyor, belhanda 3'ünde tempoyu arttıracak kilit yere yolluyor topu, 5'inde normal pasa devam ediyor kalan 2'sinde acaba amatör küme oyuncusu mu bu diyeceğiniz şekilde yanlış dokunuyor topa. en kritiği de bu kaptırdığı toplar öylesine basit yerlerde oluyor ki takım savunma pozisyonu almakta güçlük çekiyor. yani kaptırdığı topların önemli bir kısmının kalemizde tehlike olması tesadüf değil. bir kanat oyuncusunun dahi çok zorlarsam bu şekilde top kaptırmasına anlam verebiliyorum da bir oyun kurucunun bunu yapması çok komik ve itici geliyor. savunan kişiler o attığı tempoyu yükselten üç topu gösterip bunu yapabilen başka adam var mı takımda diyorlar. ben de galatasaray'da oynayan bir oyun kurucunun onu yapıp üstüne de o komik üç top kaybını da yapmaması gerektiğini düşünüyorum.

    bakın gamsız kelimesini kullananların da niçin kullandığını söyleyeyim. bu top kayıplarını yapan adamın ya sakar yahut sıfır konsantrasyon ile oynuyor olması lazım. oyun kuran, öldürücü toplar atabilen bir adamın sakar olmayacağını, her maç sık sık konsantrasyon kaybı yaptığını düşünerek gamsız diyorlar. bense gerçekten sakar olduğunu düşünüyorum.

    istatistiğin mini etek gibi olduğu bir başka konu daha var. "belhanda çok koşup pres yapan bir orta saha" konusu. evet, istatistikler öyle diyor belki. belhanda bazen gerçekten akıllı pres yapıyor, top galatasaray'da iken en çok top almaya çıkan oyuncu lakin bazen bir metre dibinden giden adama sokaktan geçen tanımadığı birisi gibi muamele ediyor. özellikle bunu bazen kendi kaptırdığı toplarda yapıyor. normalde kendisi top kaptıran oyuncu yalandan da olsa bir pres yapıyormuş havası verir.

    gelelim sahadaki son defosuna. sakaryaspor ile oynanan hazırlık maçında dahi kırmızı kart görme riski var. bakın melo ---melo--- eğer sarı kartı varsa ve maç kritikse 360 dakika oynasa kırmızı kart göremeyecek zekada birisiydi.kırmızı gördüğü maç da göreceğini bile bile görürdü. kopan maçta 70'inci dakikada atılmaktan, çok kilit bir atağı kesip atılmaktan bahsetmiyorum. belhanda en gereksiz yerde, maç dönebilecekken, belki de maçın başında bir oyuncu ile sürtüştüğü için tık diye atılabilen bir adam. oyun kurucunuz koşuyor, tempolu ve derin top atabiliyor. tam galatasaray oyuncusu. ama aynı zamanda ard arda top kayıpları ile tempoyu bitirebiliyor, maçtan kopabiliyor; özellikle deplasmanda ise ve de aynı zamanda kırmızı kartı cebinde geziyor.
    en kritik mevkide oynayan oyuncunun bu üç özelliğe sahip olmasını bir türlü içime sindiremiyorum. üstelik ofans ağırlıklı bir oyun kurucu olarak iyi bir şutör de değil. bunu akhisar maçının da üzerine söylüyorum.
    son olarak yüzde yüz kendisi suçsuz olmasına karşın primlerle birlikle yılda yaklaşık beş milyon euro alan bir adamın bu denli defolu olmasını ve fanatik savunucular edinmesini hiç hiç hiç anlamıyorum.
    biz sizin gördüğünüz iyi şeyleri görüyoruz. siz bizim gördüğümüz kötü şeyleri görmüyorsunuz.
  • 7212
    belinde olan ağrıları sebebiyle bugün * antrenmanlara katılmayan orta sahamız.

    bildiğim kadarıyla denizli maçında bir sakatlığı yoktu. bel ağrısından idmana çıkmamak basit bir sebep gibi geliyor ve içimden bir ses bu karambolde belhanda satılacak diyor. hadi hayırlısı.

    daha evvel de şöyle bir entry yazmıştım. (bkz: #2723378)

    edit: böyle bir haber düşmüş: https://twitter.com/...450574177382401?s=20
  • 7213
    kendisinin şuan gitmesi diagne'nin kalmasından daha fazla zarar verir bize. kendisinin mental olarak problemi var bunu kabul ediyorum. denizlispor maçında * kendisi 30.dakikadan sonra oynamayı bıraktı çünkü yanımdakiler oynamıyor bende niye oynayayım diyip bıraktı. ancak önemli nokta şu geçen sene feghouli geç geldiği için koca sezon %50 performans sergiledi. şuan belhanda'yı satsak yerine alacağımız adamın tutup tutmama olasılığı tam bir muamma. oynayacağımız herhangi bir taktik de ortasaha işlemez ise taktik de işlemez. çok büyük risk olur satılırsa ama doğru bizim her şeyimiz risk.
  • 7214
    kurulucak herhangi bir üçlü orta sahada bulunması gereksiz oyuncu.

    first touch yok
    çevre kontrolü yok
    topu alıp dönebilme yok
    pas kalitesi kötü

    şu 4 meziyetten yoksun isim kim olursa olsun ‘ben pas oyunu oynayacağım’ diyen bir takımın orta üçlüsünde bulunmamalı. belhanda’da farklı bir rol düşünülmediği sürece bizim problemimiz olacaktır.
  • 7216
    kendisini satıp, yanlış hatırlamıyorsam kaideyi taciz eden istisna'nin çok istediği alfred duncan'i alsak, hem savunma yönü çok daha sağlam hem de temposu daha yüksek bir orta saha üçlüsü kursak, ileri üçlüdeki feghouli falcao babel üçlüsünün yükünü bu orta sahaya yüklesek.
    hem belhanda'dan gelen parayla finansal olarak rahatlasak hem de takımı bi mevkide de olsa gençleştirmis olsak.

    hücum gücümüz bi tik düşebilir ama sahada daha göze hoş gelen bir takım olur sanki.
  • 7217
    belhanda'nin mevcut ekonomik şartlarda alternatifi olmadığı için , yönetim tarafından kamuoyu kullanılarak biraz fazla abartıldığını dusunuyorum. galatasaray gibi hedefleri büyük olan hayalleri olan kulüpler her zaman iyi bir 5 ve iyi bir 10 numara ile başarılı olurlar. belhanda'nin 8 numara olduğunu goz önüne alırsak bence 13-15 milyon euro çok iyi para, doğruysa hemen satılması lazım.
  • 7218
    tabii oynanmak istenen oyuna göre, formata göre değişir ama belhanda bana göre 8 numara falan oynamaz, zaten oynayamıyor da. bu adam rakip kaleye ne kadar yakın oynarsa o kadar etkili oluyor. istatistikler de bunu destekliyor. hal buyken ileri 4'lüyü babel, feghoul, emre mor ve santrafor ile kurabilirsin. forvet arkasında feghouli'yi kullanıp onun bekine yardım etmeme zaafını da ortadan kaldırırsın hatta. tabii emre mor'un yardım edeceğini umarak diyorum bunu. tabii bu senaryoda, bu dörtlüyü kim nasıl yedekler? sorusu da cevaplanmak zorunda.
  • 7219
    lig için yeterli herhangi bir avrupa maçı için yetersiz olan oyuncu. çünkü avrupa maçlarında bu kadar savruk bir orta sahanın yaptığı top kayıpları gol olarak geri dönüyor. biz zaten son senelerde ligi bir şekilde kazanıp avrupada hiçbir şey yapamama döngüsünde olduğumuz için kendisi bize çok yakışıyor, köyümüzde kral olmak bizim en sevdiğimiz şey vizyon bunu gerektiriyor.
  • 7223
    falcao muhabbetinden mi daha çok sıkıldım belhanda gitsin 32 yaşındaki banega gelsin şampiyonlar ligi şampiyonu olup bütün dünyayı haraca bağlarız diyen adamlardan mı daha çok sıkıldım bilmiyorum.

    sat belhanda'yı ama yerine daha genç daha tempolu birini al. allah için kafanızı çalıştırın ya takımın yaş ortalaması 35 olacak. daha geçen sene beşiktaş'ı, başakşehir'i küçümsüyordunuz bunların kadroları çok yaşlı son düzlüğü çıkarmazlar diye. tanrım sabır ver.
  • 7224
    belhanda belindeki ağrı nedeniyle antrenmana katılmamayı bahane edecek bir futbolcu değil bana kalırsa. her kampa erkenden gelen bi oyuncu. hakkında 10 milyon euro üzeri teklifler olduğu konuşulmaya başlandı. gitmesini tek şartla kabul edebilirim... yerine potansiyelli bir genç alınır veya yerini doldurabilecek bir futbolcu alınırsa. şunun şurasında 9 gün kaldı takımın omurgasını tehlikeye atmaya gerek yok...
App Store'dan indirin Google Play'den alın