mantıklı bir açıklaması olmayan, insanların birbirine "benim dediğim en doğru, bunu kabul edeceksiniz" zihniyetiyle yaklaştığı ve bu zihneyetin gözleri kör etmesi sonucu ortaya çıkmış kutuplaşmışlıktır. bu durumlara yabancı düşmanlığı ve yerli düşmanlığı demek daha doğrudur. sevmek, hayran olmak olumlu eylemlerdir. ancak bu hastalıklı zihniyetler negatif bakış açılarıyla ve egoizmle doğduğu için düşmanlıktır.
bu iki duruma da onlarca örnek verebiliriz. birkaç örnek verecek olursak;
bazıları, hamzaoğlu'nun çalıştırdığı bursaspor'un başarısını, riekerink'in çalıştırdığı galatasaray'ın başarısına tercih eder içten içe. yahu kardeşim adamın teknik direktörlüğünü beğen, git uzakta beğen. galatasaray'ın sadece 1 yıl teknik direktörlüğünü yapmış ve kariyerinde başka bir başarısı bulunmayan bir teknik direktör için bu kadar kralcılık fazla değil mi? geçmiş gitmiş mevzu, üzerinden 1 yıl geçmiş hala daha hamza olsa şöyle olsa... harbiden de kraldan çok kralcısınız.
bazıları, bazı yerli futbolcuların attıkları gollere sevinemezler (hele bu futbolculardan birisi çuval çuval gol atıyorsa onun düşmanlığı çok zordur). bu futbolcular gol atmasın da şampiyon olmayalım diye düşünürler. hatta bu futbolcuların sahada olduğu maçları kaybedelim isterler. kaybedelim ki sözlükten ya da twitterdan "biz haklıyız" yazalım isterler. bu futbolcuların yaptığı her olumlu hareket "şans"tır. örnek; geçen sezon oynayan
17 ekim 2015 galatasaray gençlerbirliği maçında bilal kısa'nın attığı gole şans golü diyen gördüm. çünkü bilal'i hamza getirmişti ve iyi futbolcu olmasının imkanı ve ihtimali dahi yoktu.
"fatih hocam, canım hocam, aslan hocam, hocam da hocam, ver elini öpeyim hocam". elini öpmek mi? bir insanın bir teknik direktörün hiç hatası olmaz mı yahu? "hocam dediyse doğrudur" zihniyetindeyseniz hiç hata bulamazsınız tabi. aynı "reis" muhabbeti. "reis" yaptıysa doğrudur. elleriniz havada açık bir şekilde hocanızın ağzından çıkacak lafı alkışlamayı bekliyorsunuz. adam sırf fatih hocasına laf gelmesin diye şu milli takıma alınma/alınmama konusunda "volkan demirel haklı" diyor ya, şov yapıp maçtan siktir olup giden sonra bir özür bile dilemeyen şeref ve karakter yoksunu volkan demirel için "milyon kere haklı" diyor ya. bak bu yaptığınızın adı kraldan çok kralcı olmak kere olmak. olmayın.
-fatih terim "türkiye'ye ekonomisi çok iyi" demiş.
-hocam dediyse doğrudur.
-ona göre türkiye'de yaşam standardı da çok yüksekmiş ve çok iyi yönetiliyormuşuz.
-hocam dediyse vardır bir bildiği.
-sakın kendisi yıllık 4 milyon euro kazandığı için ona iyi geliyor olmasın.
-hocam 4 milyon da kazansa 14 milyon da kazansa hakkıdır.
-anlıyorum. rahmetli turgay şeren'in canlı yayın sırasında bir lafı vardır bildin mi?
olcan adın bir ara iyi oynayıp formayı aldığında şöyle bir entry görmüştüm. yazarı pilot olduğu için bulamıyorum. "son zamanlarda birazcık iyi oynayan futbolcumsu. zaten 'yerli' futbolculardan da bunu bekliyoruz. fazla çalışıp forma savaşına girmeleri ve takımın eksik bölgelerini transfer sezonuna kadar kapatabilmeleri". yani yabancı futbolculardan bunu beklemiyoruz. şaka gibi.
-adamı avrupa'dan getirdik kardeşim, bizim keko mu oynayacak bu adam mı oynayacak?
-kim iyiyse o oynayacak.
-yabancı daha iyi.
-hayır beyefendi, bak istatistik var, bak maç içinde şöyle pozisyon var...
-onlar yanlış, bizim keko bunu hazırlayan gazetecilere para yedirip kendisine iyi istatistik çıkarttırıyor.
-kaynak?
-götüm.
(bkz:
iyi başlık)
sizler, bu zihniyetlerden sıyrılacaksınız da böyle insan gibi akla mantığa uygun yorumlar/eleştiriler yapacaksınız da biz de göreceğiz. daha çok bekleriz. ah bir bilseniz bu taptığınız futbolcuların/hocaların ne kadar fırıldak olduklarını... menajerlerin, yöneticilerin ve daha nicelerinin aracılığıyla bu futbol camiasında ne büyük pisliklerin döndüğünü bir bilseniz o zaman "ben yanılıyormuşum" diyebilecek misiniz acaba? tabi ki hayır. sizler o zaman bile "savunduğunuz" kişilere toz konduramayacak, itin götüne soktuğunuz kişilere "haklıymış" diyemeyeceksiniz. çünkü çağın getirdiği egoizm ve sosyopatlık sizin içinize işlemiş, sıyrılamıyorsunuz.
saygılar.