bir aralar çok populer olan "dıj güçler" 'in futbola indirgenmiş versiyonudur.
yavaş yavaş görece en aklı başında olanları da bu girdaba kapılmaya başlamış, "e bari ben de inanayım" moduna gelmişlerdir.
(bkz:
önder özen)
lakin her platformda onlarca örneği verildiği üzere; galatasaray'ın onca penaltısı, nizami golleri, lehine çıkması gereken kırmızı kartları...vs. verilmiyorken, bu takım 1 golle şampiyonluk kaybederken, namağlup lig ikincilikleri alırken, zamanında 14 yıl şampiyonluk yaşayamamışken olmayan yapı, mevcut takım sahada rakiplerini silkelerken, en yakın rakiplerine hatırı sayılır puan farkları takmışken var öyle mi, "hadi işinize bakın" derler adama.
hiçbir başarısızlığı rakibin kendilerinden daha iyi olmasına bağlayamayan bir zihniyet her zaman kaybetmeye mahkumdur. evet sinir bozucu, insan takdir edilmeyi, en azından kayıplarında sükunet içinde karşılamalarını bekliyorsa da ben bu kafa yapılarından memnunum açıkçası, umarım böyle devam ederler, suçu hep hayali yapılarda, sağda solda arar, kendi öz eleştirilerini yapmazlar, biz de kupa biriktirmeye devam ederiz...