• 476
    milletin derdi sahada bırakılan puan ya da puanlar değil. değişmeyen ve her geçen gün daha da rezalet hale gelen oyun. ne oynamaya calistigimizi, ne yapmaya calistigimizi kimse bilmiyor. kazandığımız maçlardan sonra dahi çoğu entry olumsuz eleştiri içeriyor. son yıllarda dişe dokunur şekilde iyi veya kimine göre doğru denebilecek oyun oynamadık. bu kategoriye sokabilecegim oyunu sadece uel maçlarında oynadık. o da hepi topu 4 maç. düşünün, belkide son yillara baktığımızda bu sayi bir rekordur. 7 kasım 2021 fatih karagümrük galatasaray maçında karagumruk öyle berbat bir futbol ortaya koydu ki, onlara bile net üstünlük kuramadik. karagumruk'un maaş bütçesi nedir, takım maliyeti nedir değinen var mı hiç? ama avrupada bir maç kaybetsek hemen makas muhabbeti dönüyor. yangınci taraftar diye olumsuz enty girenleri eleştiren arkadaşlara sormak istiyorum: gerçekten, tüm samimiyetinizle bu maçta net favori biziz, rakibi eze eze yeneriz diyerek ve koltukta rahat rahat yayılarak, içinizde hiç bir kuşkuya yer vermeden kaç maç izlediniz? yahu rakip farketmeksizin hazırlık maçlarında bile dökülüyoruz. elestirmeyelim de ne yapalım daha. 4 sene olmus ama hala gram ilerleme yok. mesela 17 ekim 2021 galatasaray konyaspor maçıni kazandık bile diyemiyorum. o maçı konyaspor kaybetti. mesela 21 ekim 2021 lokomotif moskova galatasaray maçındaki gibi kazanmanız için bir planiniz, bir oyununuz olur. biz kazansakda kaybetsekde bu planı, bu aklı, bu isteği görmek istiyoruz.

    ekleme: su takım yorgundu muhabbetleri de bana anlamsız geliyor artık. eskiden olsa kaleci hariç 10 oyuncunun 3unu degistirebiliyorduk. artık bu sayi 5e çıktı. baya baya takımın yarısını değiştirme imkanı var. yanlışım yoksa 3uncu milli takım arasına girdik. uel on eleme maçları zamanında daha sıkışıktık. ama o evreyi de geçtik.
  • 477
    her takımda vardır, ülkemizde daha çoktur. sosyal medya ile daha rahat iletişim kurdukları için birbirlerini gaza getirirler. henüz ortada bir şey yokken ya da olumlu bir şey gördüklerinde fazla yükselirler. haliyle olumsuz sonuç geldiğinde moral bozukluğu da eleştirinin dozu da fazla olur. yapıcı değildirler, bunu böyle yapmamız gerek demezler, bu nasıl böyle olur, skandal derler. a hocası çağın gerisinde kalmıştır, b oyuncusu çöptür bunlar için. takımın her zaman "kendi seviyesinde" ilk 11 oynayacak minimum 5 tane transfere ihtiyacı olduğunu iddia ederler.

    benim gördüğüm yangıncı taraftarın aklına en çok uyan başkan ali koç. yeri geldi hayatta getirmem dediği ersun yanalı getirdi. yeri geldi tüm yetkiyi verdiği emre belözoğlunu 1 sezon sonra kovdu. sonuç ortada. bunların aklına uysak teknik direktör değiştirsek 10 maç sonra onu da beğenmezler. çünkü bu işin artısı eksisi nedir diye düşünmezler. o gün kazanmak istemiştir, kazanamamıştır. o yüzden her şeyi yıkıp baştan yapmak gerekir.
  • 479
    hâla ortaya çıkmamış taraftar grubu.

    2 gün kaldı avrupa liginde oyuncu listesinde değişiklik yapma hakkının bitmesine, bu orta saha kurgusuyla geçiş oyunu oynamak da bi yere kadar eğer turu istiyorsak gedson veya onun kadar iyi bi tane orta saha transferi ve kesici 6 numara transferi şart. fakat görüyorum ki yönetimin böyle bi kaygısı yok, kimsenin de itirazı yok göz göre göre eleneceğiz bu gidişle.
  • 480
    12 şubat 2022 galatasaray kayserispor maçı sonrası nasıl bu kadar sakin kalabiliyoruz, stattaki taraftar nasıl melul melul oyuncuların soyunma odasına gidişini izliyor, neden ortalığı yangın yerine çevirmiyoruz diye düşünürken aklıma gelmiş olan taraftar profili. aklımı oynatacağım, yangın yapılacak zaman yaz dönemi fener art arda 3 transfer yaptığında değil tam olarak şu an. bu rezilliği, düşme hattındaki rakiplerimizin(!) puan kaybını beklemeyi kim kendine reva görüyor?
  • 483
    en iyi oyuncusunun satışından gelecek parayla piyasadaki 30 yaş üstü 5 milyon euro bonservis istenen her oyuncuya salça olan, bir önceki sezonunda pota çevresinde dolaşmış, mevcut orta sahasında da futbolcu niteliği taşıyan hiçbir oyuncuya sahip olmayan her takımda olması gereken oluşum.

    barcelona'nın neymardan elde ettiği karı greizman + arda turan taksitlerine yedirip kulübü batırması bile, marcao'dan gelen parayı 30'luk oyuncuların bonservisine gömmenin yanında sönük kalıyor. o dereceyiz.
  • 484
    rakipleri tıkır tıkır takımlarına ekleme yaparken, kendi takımlarına da bir an önce ekleme yapılmasını isteyen oluşumdur.

    dört hafta sonra ligin en zor deplasmanlarından biriyle açılış yapacak, futbolcuların fizik olarak hazır olmaya, takıma alışmaya, yeni gelen hocanın oyun sistemine adapte olmasını isteyen taraftarlardır aynı zamanda. var olsunlar hep.
  • 485
    transfer dönemi içerisinde yapılan yangın her şeyi daha da berbat eder. arap saçına döndürür. yönetimleri paniğe teşvik eder. yönetimlerin vasat bir transfer dönemi geçirme ihtimalini bile berbat bir transfer dönemi geçirmesine çevirebilir.

    yangının olumlu tarafları var mıdır? rasyonel olarak yoktur.

    yönetim orta saha ihtiyacı varken. orta saha transferi yapılmayacak açıklaması yapsa bu fikre muhalefen yangın yapılabilir ama yönetim orta saha transferi yapılacak fikrindeyken transferin gecikme kaynaklı yapılan yangın her şeyi daha da çıkmaza sokar.
  • 491
    aralarına katılmak istediğim taraftar grubu. dursun özbek'in seçildiği gün tarafımı belli etmiş biri olarak yine de yönetimi toptan eleştirmek için zaman var. ancak transfer konusunda yangın yaparak bir nebze olsun rahatlayabilirim.

    beşiktaş defans, orta saha, forveti bitirdi.
    fenerbahçe iyi kötü orta saha, kanatları çözdü.
    trabzon şampiyon kadroya takviye yaptı.
    galatasaray sezonu açalı bir hafta oldu. bir sol bek yedeği bir de marcao kalırsa onun yedeğini aldık. 9 temmuz'da avusturya kampı başlıyor. erden timur'un dediğine göre: "hoca 6-8-10, forvet ve sağ ya da sol açıkta oynayan oyuncu istiyor." elde ne var? olmayanı söyleyelim; orta saha.

    bu sezon zor geçecek. sezon başlamadan en azından psikolojik olarak ezilmemek lazım.
    3 gün içinde kampa iki orta saha katılmazsa bir taraftar olarak sana* laflar hazırladım!
  • 493
    2021 yaz transfer döneminde de ortaya çıkmış, takımlarının iyiliğinden başka bir düşüncesi olmayan galatasaray taraftarın bir grubudur. ilginçtir ki yangıncılıkla suçlanan bu grubun geçen sene neden bu kadar yangın yaptığı, 2021-2022 sezonunun bütününde anlaşılmış ve takım küme düşmekten birkaç hafta önce kurtulmuştur. ayrıca uğruna yemin edebileceğim ama ispat edemeyeceğim şey şudur ki, birçoğu şu an kulübü yönetenlerden çok ama çok daha fazla futbol bilgisine ve futbolcu datasına sahiptir. ama gelin görün ki o yöneticilere göre tamamen fakir olduklarından dolayı hindistan’daki kast sisteminin en alt tabakası olan parya gibi görülürler ve düşünceleri ya da önerileri dikkate dahi alınmaz.
  • 494
    bu yanginci taraftardan cok, "yine yangin yapiyorsunuz lan, sakin olun"cu taraftar zararli bir kulup icin.
    gundelik hayatta da hep sallarlar ya isini bilen adama: "sakin ol olm yaa, on kere sorma bi'seyi yaa" diye.
    o is o k.cini yirtan adam sayesinde olur, digerleri de pay cikarir kendine. ha bak bu yanginci taraftar faydali demek degil. o da zararli. ama yanginciya sallayan daha zararli. dozunu bilip, rahat olmayacaksin. sonra uzulursun.
  • 495
    acil devreye girmesi gereken taraftar tipidir. kimse kendini kandırmasın dursun’u çok iyi biliyoruz. midtsjö’den sonra 6 numara olarak kimseyi almayabilir.

    acil olarak 6 numara yangını, bu transferin tek başına yeterli olmayacağının yangını yapılmalı. tartışılmaz bir 6 numara gelene kadar da dursun’a hiçbir taviz verilmemeli. taraftar yumuşamamalı.

    bu akşam, yarın akşam, önümüzdeki hafta, 2. kamp derken sezon başlıyor ortada 6 numara yok. zamanı geldi de geçiyor bile. cüzdan sallayan adam bassın parayı alsın kimi alıyorsa. gueye, carvalho, grillitsch, ndombele falan dedikten sonra midstjö ile çocuk bile kandıramazsın. yakalım ortalığı.
  • 498
    rahmetli mustafa cengiz döneminde kızdığım ama daha sonra hak verdiğim, şimdiyse aralarında olup en önde bayrak salladığım taraftar tipi. yönetimimize güvenin, mutlaka gereğini yerine getireceklerdir salaklığına kapılırsak orta sahada taylan biraderler olacak yine. eğer ikisi olursa geçen sezon başaramadıklarını bu sezon başarıp bizi küme düşürürler. olay bu kadar açık ve net. yeni sezona taylan-berkan-cicaldau orta sahasıyla girmek sana silah çekene tokatla karşılık vermeye çalışmakla eşdeğer.
  • 500
    galatasaray taraftarı olarak artık üst üste başarılı sezonlar geçirip arkasından avrupa'ya bile gidilemeyecek sezonlar görmeye alıştım.

    hoş gerçi üst üste şampiyonlukları da hep fatih terim sayesinde yaşadık bu da bir gerçek. 1996'dan itibaren bakarsak fatih terim'siz geçen onca sezona rağmen terim dışında yalnızca 4 tane şampiyonluğumuz var; 2001-02, 2005-06, 2007-08 ve 2014-15. hiçbiri üst üste değil. oysa onun dönemlrinde üç tane periyot var; 1996-2000, 2011-2013 ve 2017-2019. yani galatasaray'dan başında fatih terim yoksa üst üste şampiyonluk beklememek lazım. o imparatorun yeteneği tamamen. bir kere onu bir geçelim.

    neyse derdim o değil. özellikle 2011-2012 ve 2012-2013 sezonları gibi ya da 2017-2018 ve 2018-2019 sezonları gibi avrupa'ya gidilemeyip şampiyon olunan ve ertesi sezon hem şampiyonluk hem de şampiyonlar ligi için kurulan kadrolarla oluşan sezonlara alıştım çünkü galatasaraylı olmak bunu gerektirir.

    işte bu alışkanlık neticesinde bana göre kötü geçen ve avrupa'ya gidilemeyen bir sezon sonrası kadro kurulurken şampiyonluk hedefleniyorsa o kadronun ertesi sene şampiyonlar ligi'ne gidecek bir kadro olması gözetilerek iskeleti oluşturulmalı. bence şampiyonlar ligi'nde başarılı olmanın sırrı buradan geçiyor; oturmuş, bir arada oynamaya alışmış kaliteli bir kadro iskeleti.

    galatasaray mesela 2012-13 sezonunda şampiyonlar liginde bu sayede çeyrek finale kadar yükseldi. çünkü 2011-12 sezonunda sıfırdan öyle bir kadro kurdu ve o kadroyu ertesi sezonda korudu ki, bir arada ve başarılı şekilde oynamaya alışan kadro işte 3-0'lık mağlubiyetin rövaşında bile bize yarı final hayalleri kurdurabiliyordu. hatırlayalım o kadroyu; muslera-eboue-ujfalusi-semih-balta-engin-melo-selçuk-riera(e.çolak)-elmander-necati(baros). bu kadroya çok doğru bulduğum şekilde hamit, burak, sneijder ve drogba takviyeleri yapıldı. yedek olarak da yine danny, umut ve amrabat alınmıştı. tahminimce galatasaray'ın 2012-13 sezonundaki talihsizliği ujfalusi'yi sakatlığa kurban vermek ve elmander'den de sakatlık yüzünden tam verim alamamaktı. özellikle ujfalusi sakatlanmayıp o sezon danny'nin yerine oynayabilse biz belki real madrid'i de eleyebilirdik. özellikle 3-0'lık maçta semih dışında mecburen danny ve gökhan zan ile filan oynamıştık.

    ama dediğim gibi işte 2011-12'den 2012-13'e geçerken kadro iskeleti değişmemişti, sadece birkaç kaliteli oyuncu eklenmişti; muslera-eboue-semih-riera-melo-selçuk aynı isimlerdi. elmander ve ujfalusi sakatlık kurbanıydılar. hamit, burak, drogba ve sneijder ise kaliteli isimlerdi (burak hariç, o formda oluşu nedeniyle oralara gelebilmişti ve doğru bir hamleydi).

    mesela biz 2011-2012'de şampiyon olduktan sonra en çok para getirecek oyuncumuz o deyip muslera'yı marcao gibi satsak, melo'yu çok uzayan transfer görüşmelerinden sıkılıp gedson gibi tekrar kiralamasak, birkaç oyuncuyu daha böyle değiştirsek 2012-13 sezonunda şampiyonlar ligi'nde başarılı olabilir miydik? cevabını hepimiz biliyoruz ki hayır olamazdık.

    şimdi konumuza dönersek; ben hissiyat olarak 2011-2012 sezonunu 2022-2023 sezonuna benzetiyorum. ama kurulan kadronun gelecek seneki iskeleti koruyup koruyamayacağından endişeliyim. ama endişelerimi dile getirirken benim bir taraftar olarak beklentimin ve istediğim vizyonun, şampiyonlar ligi düzeyinde istikrarlı ve sürdürülebilen başarı olduğunu göz önünde bulundurmanızı, tüm yazıyı bunu unutmadan okumanızı ve eleştirecekseniz ona göre eleştirmenizi rica ediyorum.

    2022-2023 sezonunda şampiyon olduğumuzu ve 2023-2024 sezonunda şampiyonlar ligi'ne gidebileceğimizi varsayarsak. oluşturduğumuz iskeletin bozulma ihtimalleri var;

    1) kaleci: seneye muslera 37 yaşına gelmiş olacak ve muhtemelen şampiyonlar ligi seviyesi için artık zorlanacak. galatasaray'ın geçmişte çok sancısını çektiği kaleci açısından kafasını 12 sene rahat ettirmiş, sayısız şampiyonluk kazandırmış bir efsaneden bahsediyoruz. onun boşluğunu doldurabilecek yerli bir kaleci olduğunu sanmıyorum bu ülkede. alelade bir yabancı kalecinin de onun boşluğunu doldurması beklenemez. kaleci işini mümkünse taffarel'e de danışarak çözmek lazım ama muslera 1-2 sene daha idare edebilseydi çok güzel olurdu. galatasaray bunca yıl orta saha, forvet sıkıntısı çekmiş, bu yüzden şampiyonluklar kaçırmışken bir de tam her şey düzeldi derken kaleci sıkıntısı yaşamamalıdır. özellikle şampiyonlar ligi'nde insanın karşısına ronaldo,messi, lewandowski çıktığı için ciddi şekilde kalecinizin buffon, van der sar, taffarel veya muslera gibi bir kalitede olması gerekiyor.

    2) stoperler: bence nelsson-marcao ikilisi müthiş bir ikiliydi. böyle ikilileri yakalamak 10 yılda bir filan mümkün oluyor. o rezil geçen 2021-2022 sezonunda takımın tek işleyen yanı olan bu bölgeyi bozmak ancak dursun özbek ve yönetiminin yapabileceği bir şeydi zaten. marcao satıldı. nelsson gitti gidiyor deniyor ki kalsa bile nelsson-abdülkerim uyumsuzluğu hafiften yüzünü gösteriyor. nelsson bütün sezonu kendi oyununu oynamanın dışında abdülkerim'in açıklarını kapamakla mı geçirecek? ee diyelim ki nelsson da gitti. bu takım iskeletini bozmak demek değil midir? ertesi sene şampiyonlar ligine oturmuş bir tandem yerine yeni oluşturulan bir tandemle gitmek çok fark eder. tekrar altını çiziyorum, 2012-13'teki esas başarı sırrı, 2011-2012'deki ki oturmuş başarılı kadroyu bozmamaktı. bence seneye şampiyonlar ligi'ne gidersek nelsson-marcao ikilisini gözlerimiz çok arayacak. ligi idare etsin işte denilen abdülkerim'i şampiyonlar ligi'nde seyretmek ister misiniz?

    3) van aanholt seneye 33 yaşında, mertens 36 yaşında olacak. bu isimlerle şampiyonlar ligi'ne gidilebilir mi? belki gidilebilir. gidilmesin denilirse bu isimlerin de yerine transfer yapılırsa önceki sezondan kadro iskeleti diye bir şey kalmayacak. yeni oluşan kadrolarla şampiyonlar ligi'nde başarılı olmak zor. özellikle doğu avrupa takımları için neredeyse imkansız.

    4) muhtemelen seneye "seferovic şampiyonlar ligi için tek başına yeterli olmaz, mertens de yaşlı, buraya bir transfer yapalım" denilecektir. etti bir transfer daha.

    5) kanatlara daha takviye olur mu bilmiyorum ama seneye şampiyonlar ligi için en az 1 tane daha kanat istenecektir.

    ee şimdi hesaplayalım, seneye aşağı yukarı (tahminen) almamız gereken oyuncu mevkileri; 1 kaleci, en az 1 stoper, belki 1 sol bek, en az 1 forvet, 1 tane sağ ya da sol kanat. en az 5 transfer yapıyor. o da bu sezon yaptığımız tüm transferler tutar ve her şey yolunda giderse.

    özetle sanki yine günü kurtarıyoruz gibi geliyor. şampiyon olup seneye şampiyonlar ligi'ne oturmuş bir kadroyu güçlendirerek gitmek yerine sadece şampiyon olmayı hedefliyor gibiyiz. bu da seneye tekrar kadro oluşturup şampiyonlar ligi'ne gitmeyi beraberinde getirecektir ki o da ya grup dördüncülüğü ya da olabilirsek üçüncü olup avrupa ligi'ne gitmekten fazlası olmaz.

    mutluyum güzel transferler yaptık, şampiyonluk için güçlü hale geldik ve akıllıca kullanabilirsek şampiyon da olabileceğimiz bir kadromuz oluyor ama bir yandan da mutsuzum, nelsson-marcao tandemini bozduk, muslera emekliliğe doğru koşuyor ve mertens de yaşı nedeniyle seneye bizimle olmayabilir, olsa da verimli olmayabilir. tüm bunlar da beni şampiyonlar ligi'nde yine başarı gelmeyecek düşüncesiyle üzüyor. bir de başkanımız dursun özbek, o da içimin %100 rahat olmasını engelleyen bir faktör :((

    strateji oluştururken bir kısa vadeli bir de uzun vadeli planı sentezleyerek bir hedef belirlersiniz. bu kadro tamamen kısa vadeli bir strateji ile kurulmuş gibi. oysa bu kadro seneye şampiyonlar ligi'ne gidebileceği de hesaba katılarak oluşturulsa gönlüm daha rahat olurdu :)

    neyse ya biz taraftarız, boşverelim. geleceği değil bugünü düşünerek yaşayalım. varsın tüm bunları yöneticilerimiz düşünsün.
App Store'dan indirin Google Play'den alın