her şeyden öte 'neden yabancı hakemler bizim ligimizde maç yönetmek istesin?' sorusunun cevaplanması ile dahi çürütülebilen, futbolumuzdaki sorunun çözümüne getirilen türk işi özne.
avrupa'nın en iyi 50 hakemi neden gelip türkiye'de maç yönetsin? bu listenin içerisinde yer alan ve potansiyeliyle belki de ileride cüneyt çakır gibi bu listenin zirvesine oynayacak halil umur meler çok değil 2 ay önce saha ortasında tekme tokat dövüldü.
ligin futbolcuları tamamen çakal. premier lig'den transfer ettiğin oyuncu bile türkiye'de işin kolayını futbolcuların çözdüğünü hemen anlayıp ayak uyduruyor.
yöneticilerin ekseriyeti namussuz ve iş ahlakı olmayan kimseler. her maç sonrası yenilen takım mutlak suretle hakeme ilişkin olumsuz kanaat açıklıyor, koltuğu sallantıya yaklaşan yöneticilerin beyanatları hakarete, tehdide, topluma hakemi hedef göstermeye varıyor.
taraftarlar da en ufak farklı değil. galatasaray taraftarı dahil olmak üzere türkiye'de tribüne giden taraftarın zekası, ahlakı ve futbol bilgisi aşırı zayıf. trabzon'da da geçmişte hakem dövüldü, bu kez döven yönetici değil taraftardı. her maç yabancı madde atımı, koro halinde ana avrat küfürler, sosyal medyada dünya gündemine sokacak seviyede küfürler. hadi bunu makul zemine oturttum ve bu işin doğasında bu var dedim, yine de yanlış çünkü türkiye'de hakeme tepki gösterilen maçların belli bir kısmında hakem dünya standartlarına göre ortalama üstü maç yönetmiş oluyor.
federasyon ve mhk kısmına ise hiç girmek dahi istemiyorum. kendi hakemine sahip çıkmaktan aciz, yöneticilere ceza vermekten aciz, hakem gündemine ilişkin bir disiplin talimatı oluşturmaktan aciz, medyadaki maymunlara karşı aksiyon almaktan aciz, hukuki yollara başvurmaktan aciz oluşumlar.
empati, muhakeme, adaptasyon.
önce sahadaki hakemin tüm bu şartlara karşın hangi psikolojiyle maç yönettiğinin empatisi yapılmalı. ben hakem olsam ve saraçoğlu'nda maç yönetsem, aklıma ilk gelen ailem ve sevdiklerimle birlikte kendi sağlığımı korumak olurdu.
ardından türkiye'de hakem yönetiminin öyle bahsedildiği gibi kötü olup olmadığı hususunda bir muhakeme yapılmalı. sayılan en iyi hakemler geldi bizim maçları yönettiler bu sene mesela. veya premier lig'de, bundesliga'da, la liga'da istisnasız her hafta ortaya çıkan rezalet hakem hatalarının bir orantısını görmeli gören gözler.
bir de işin adaptasyon boyutu var. hakem dediğin bir insan. yabancısını da getirsen, saydığım değişkenler sabitken yerli olanını da tutsan bu insan adapte olur. türk futbolu bir
bok çukuru, bokun belki de en küçük sorumlusu hakemler. getir yabancı hakemi, 5. hafta aynı eyyam düdüklerini görürsün. niye? çünkü insan bulunduğu ortama adapte olmaya kodlanmıştır.
önce ortam değişecek. başka da hiçbir çaresi yok. ya da getirin arap ligiymişiz gibi maç başına birkaç yüzbin euro'ya isimli yabancı hakemleri, 10 hafta gönül eğleyip paralarını alıp yollarına devam etsinler. türkiye'deki futbolun pisliği de daha derinleşsin.