resim
Dazet Wilfried Armel Zaha
Takım:Charlotte
Mevki:Sol Kanat
Yaş:32
Boy:1.80
Uyruk:Fildişi Sahili
  • 1551
    tipik bir sol kanat oyuncusundan ziyade rüştünü ingiltere premier liginde ispatlamış bir kanat forveti. poziyona girme ve pozisyonu golle bitirme becerisi sorgulanabilecek bir isim değil. ingiltere sınırları içerisinde yapan, ingiltere'de ürettiği asist ve gol sayısının katbekat fazlasını türkiye'de de yapar. ingiltere'deki görüntüsünde olmadığına ve hız, çalım vb. konularda bekleneni veremediğine katılıyorum ama galatasaray da zaha'yı kullanmak adına pek bir şey yapmıyor.

    galatasaray'ın oyun planı uzun zamandır sadece direkt oyun üzerine kurulu. kerem'in ve oynadığında mertens'in saha içerisinde topu nerede aldıkları fark etmeksizin sürekli icardi'yi aradıkları ve topu hızla, çoğu zaman pozisyon olgunlaşmadan o'na yollamaya çalıştıkları bir hücum anlayışımız var. rakip yarı alanda sete oturamıyoruz ki zaha'ya çalım ve şut imkanı sağlayalım. adama şut açısı oluşturalım. zaha'nın kendi çabasıyla önünü açtığı ve nadiren de olsa şut imkanını oluşturduğu pozisyonlarda da takım asla o'nu görmüyor. mertens ve kerem bu tarz pozisyonları hiç acımadan ezmekle meşgul oluyorlar. pozisyonu olgunlaştırma, gerektiğinde rakip ceza sahasının çevresinde bir fazla pas yapma gibi şeylerle uğraşmıyor biz takım, icardi'nin üzerinden harala gürele tabela yapmanın derdindeyiz sadece. bu oyun anlayışı da bir premier ligi kanat forvetine asla uymuyor. kendi görüntüsünde ve formunda noksanlar elbette ki var ama bireysel durumundan bağımsız galatasaray'ın hücum anlayışında da zaha'nın sınırları çizilmiş bir rolü/önemi yok.

    futbol yıllar geçtikçe basketbola daha da çok benzemeye başladı ve teknik direktörler yeri geldiğinde sahanın her bir parseli için farklı farklı set oyunları oluşturuyorlar. bizim ligimiz set oyununu bu kadar takıntı haline getirmeyi gerektirecek kadar büyük değil ancak yine de özellikle üçüncü bölgede zaha'ya şut imkanı oluşturacak paslaşmalarımızın, çalışılmış ve ezber haline getirilmiş oyunlarımızın olması gerekir. hücumlarımız çoğu zaman doğaçlama ve hep bir telaş içerisinde. böyle bir görüntü içerisinde zaha'ya bir işlev kazandıramayız. rakip yarı alanda sete oturan bir galatasaray yoksa, zaha da olmaz. atamadığımız golleri, çok basit bir pas hatası kaynaklı oluşturamadığımız pozisyonları "çok kaçırıyoruz, takımın üzerinde nazar var galiba" şeklinde görmek ve şans/bal vb. tabirler üzerinden konuyu açıklamak yerine, biraz daha teknik ve taktik yönleriyle ele almak gerekiyor konuyu artık bence.
  • 1552
    kendisinden yüksek verim alınması için;
    1-torreira'nın yanında 2.bir kesici oynamalı.(şimdilik kaan, devre arasında salih özcan olabilir.)
    2-arkasındaki sol bek, defans ağırlıklı biri olup zaha'nın geri koşma görevini hafifletmeli.
    3-direkt hücum eden bir takım olup zaha'nın olabildiğince boş alanda topla buluşması sağlanmalı.

    zaha kötü topçu elbette değil ama atla gel şaban'daki başrol karakterinin istediği gibi en iyi verimi almak için şartları var. biz olmaz dersek o da olmaz der.
  • 1554
    kendisiyle ilgili elestiriler artik akil sinirlarini zorlayan futbolcu. bu adam sakat oldugu icin daha ilk dogru duzgun macini 1 ay once oynadi. o macta muhtesem bir bireysel aksiyonla ilk golu atip, geri donusu mumkun kildi. sonra da manu macinda yoktan bir gol var edip, galatasaray tarihine gecen muhtesem maclardan birinin bas aktorlerinden biri oldu.

    ben artik her macta her futbolcunun her aksiyonunun buyutec altina alinip, surekli elestirilmesinden biktim. yogun tempoda maclar oynuyoruz, milli ara oluyor futbolcular binlerce kilometre yol yapiyor geliyor, takimla antrenman yapmiyor, bir cok oyuncunun bir arada oynama aliskanligi minimum seviyede, ve surekli elestiriliyorlar.

    birakin adamlar biraz oynasin, biraz zaman verin ya.
  • 1555
    eleştirirken kimi eleştireceğimizi bilmediğimiz futbolcu. takımın sezonu temmuzda açtığını bildiği halde hazır futbolcu almayan futbol direktörünü mü yoksa oyuncunun kendisini mi? kasım ayına girerken bu transferlerin hiçbirinin hazır olmaması kimin suçu? kendilerine bakmayan oyuncuların değilse eğer direktörü eleştirince neden çarmıha geriliyoruz?

    bu adam için harcanan para öyle basit paralar değil bir de. sabredin, zaman verin ya, paşamız iyileşecek.
  • 1556
    galatasaray'a geldiğinden beri ligde 346, avrupa'da 216 dakikada 0.43 xg yaratmış futbolcumuz. 90 dakika başına 0.07 xg akıl almaz derecede kötü bir rakam.

    ilk 5 ligde düzenli olarak hücumda oynayıp (yani maçlarının yarısını sağ bek, ön libero vs oynamayan) futbolcuları ve kulüplerini aşağıda hesapladım:

    oscar melendo, osasuna
    angelo borges, strasbourg, 18 yaşında
    jaime mata, getafe, aslen 35 yaşında merkez orta saha
    josip brekalo, fiorentina
    andre almeida, valencia
    moi gomez, osasuna
    jeffrey schlupp, crystal palace, zaha'nın üçüncü yedeğiydi
    francisco perez, valencia
    pontus almqvist, lecce

    yaklaşık 500 adam arasından liste bu. bu oyuncuların çoğu ispanya'da terör futbolu oynayan kulüplerin mehmet yıldız stili "sağ kanat" oyuncuları. galatasaray gibi maç başına 2-3 xg üreten, şampiyonlar ligi dahil birçok kulvarda rakibini sürklase eden bir takımda bu kadar hücuma yardım edememek kötü anlamda büyük başarı. kendisine bizim klasmanda oynayan en yakın futbolcu tottenham'da 0.11 xg ile oynayan dejan kulusevski.

    zaha galatasaray'a gelirken zaten büyük ihtimalle maaşını çıkaracak bir futbolcu değildi, marka değeri, transfer çalımı ve boşta olması sebebiyle bir şekilde geçti. ama son sezonlarında "ortalama premier lig kanadı" ayarında oynarken şimdiye kadar gösterdiği çok daha kötü bir şey. acilen toparlanması lazım, bunun alışmayla falan alakası yok. yukarıdaki listedeki oyuncular belki brekalo hariç anadolu takımlarında bile tutunması kesin olmayan futbolcular.
  • 1557
    sanırım kendisini olumsuz anlamda eleştirmek yasaklandı. kötü oynayana da kötü oynuyor diyemeyeceksek, saygı çerçevesinde lafımızı söyleyemeyeceksek ne farkımız kalacak diğer taraftarlardan?

    bu adamı yıllarca premier lig'de zaten izledik, neler yapabileceğinin, potansiyelinin ne olduğunu falan gayet iyi biliyoruz. bu adam şu an %30'uyla bile oynamıyor. sakatlığını atlatamadıysa o da ayrı problem de neyse.

    evet istekli, evet bir şeyler yapmaya çalışıyor, kendini göstermek istiyor, ben buradayım diyor, çabası var ama maalesef sürekli top eziyor ve şu an el freni oluyor. dilerim bu durum değişir ve gerçek zaha'yı izleriz. zaten o zaman tek başına bile çok maç alır.
  • 1563
    an itibariyle kendisinden aldığımız verimin düşük olduğu futbolcumuz. aslında kendisinin oyunda olması, rakibin olası hücumcu sağ bek tehdidini minimalize etmektedir. oyundan alındığı maçlarda rakibin bekinin daha rahat yarı alanımıza bindirdiğini hep birlikte gördük. ancak bu bir avantaj olarak gözükse de, elbette kendisinin de bir zaafı var; arkasında oynayan oyuncumuz. bu oyuncu boey gibi atletik ve dayanıklılığı yüksek özellikte olmalı.

    arkasında onun açıklarını kapatabilecek bir bek oyuncusuyla* oynarsa bence oynadıkça daha da iyi olacaktır.
  • 1566
    takım arkadaşlarının mauro icardi, lucas torreira, davinson sanchez mina, fernando muslera, dries mertens, sergio oliveira gibi avrupa çapında tanınan isimler olduğunu anlaması gereken futbolcumuz. hadi lige ve avrupa'ya damga vuran kerem aktürkoğlu ve abdülkerim bardakcı'yı geçtim de... biraz daha takıma saygı duyması ve aidiyetini arttırması gerekiyor. tamam ligi küçümseyebilirsin ama en azından takım arkadaşları için daha fazla mücadele etmesi gerekiyor. milli ara öncesi baya ritim arttırmıştı aslında ama dönüşünde çok etkisiz ve isteksiz görünüyor.
  • 1567
    londra’da kariyerini sürdüren en uzak gittiği yer manchester olan topçu. ingiltere’den özellikle uzun süre ingiltere’de bulunan futbolcu transferlerine hep soğuğum. kendisini hiç istemedim özellikle geldiği gün sözlükte bile istenediğimi yazdım. bilemiyorum bir şekilde olmayacağını hissettim. tek yönlü bir oyuncu olması kendisini istememek için yeterli zaten. türkiye ligi zayıf bir lig ancak güçlü orta sahalara ve çift yönlü oyunculara ihtiyacınız olan bir lig. tete kendisinden daha faydalı olacaktır ve oluyor zaten çünkü çift yönlü ve defansif meziyetleri olan bir topçu.
  • 1568
    hakkında ligi ciddiye almadığına dair yapılan yorumlar bana göre yanlış.

    son maçta en çok dikkat çeken özelliği defansif katkısıydı. ciddiyetsiz oyuncu bu kadar rakip beki kovalamaz.

    sorun hücumda yetersiz kalması ki ondan beklediğimiz aksiyon da bu. bu da bence hala gücünü kazanamamış olmasından kaynaklanıyor.

    henüz 30 yaşında, illaki eski çevikliğini kazanacaktır. 25 yaşındaki adam kadar hızlı olmaz ama olur. hızını aldığında rakipleri geçip pozisyon hazırlayacaktır.
  • 1570
    zaha'yı en çok eleştirdiğim konu vücut diliydi, hâlâ öyle. istisnasız kendisine atılmayan her pasta, atılan her hatalı pasta ve açılan her hatalı ortada kavga edercesine elini kolunu savuruyor takım arkadaşlarına. kasım ayına geldik ve ortada ankaragücü (bkz: 30 eylül 2023 galatasaray ankaragücü maçı) ve manchester united (bkz: 3 ekim 2023 manchester united galatasaray maçı) deplasmanı dışında performans yok. çalım dersek emre mor'da da kralı vardı akıbeti belli. bizi geçen sene şampiyon yapan * bir diğer şey oyuncuların birbirine olan tavırlarıydı. hepsi birbirinin üzerine titriyordu. bunu asla hafife almayın. huzur kaçarsa şampiyonluk kaçar.
  • 1571
    sanslarindan birisi geldiği takımda el kol hareketlerine çok sinirlenerek karakterlerin olmaması olan topçu.

    su hareketleri bülent korkmaz, gattuso, stam, maldini, melo, sneijder, keane, puyol, gazza, vieira, di canio benzeri topcularin olduğu takımda yapamazdı.

    mertens yaş olarak kendisinden 6 yaş büyük olsa da, alemci adam.

    aynı yaşta olsalar da buna içten en çok kurulan icardi, o da takımın ahengini düşünüp içinden sovmuyorsa bir şey bilmiyorum.
  • 1573
    crystal palace'ta oynarken takımının açık ara en değerli futbolcusu olduğu için muhtemelen aklı hala orada kaldı.

    ama galatasaray seviyesinde kimse sizi crystal palace geçmişiniz yüzünden takımın yıldızı yapmaz. inter ve psg geçmişi olan icardi, arsenal geçmişi olan torreira, tottenham geçmişi olan davinson...bunlar hem zaha'dan daha kariyerli hem de sahada mevcut performansı çok daha yüksek olan futbolcular.

    kariyerleri bir kenara bırakıyorum; kerem aktürkoğlu'nun da galatasaray'a kattıklarının yanında zaha'nın esamesi bile okunmaz.

    o yüzden el kol hareketlerini bırakmak lazım. sahaya çıktığı ilk maç olan kayserispor maçından beri bu tavır sürüyor. bir yere kadar eyvallah ama devam ederse adama sorarlar ne verdin de neyin afra tafrasını yapıyorsun diye.
  • 1574
    takımda zahaya karşı bir tavır olduğunu düşünüyorum. yani mesela ziyech de öyle değil. gol atarken bile yalnız takılıyor. bir morutan havası seziyorum. fakat alışma süreci o bu derken devre arası geldi. ingiltere ligini donunda sallayan adamın burada show yapması lazım ama daha bire birler de bile çok bir şey göremedik. bazı maçlar ağzı bir parmak bal çaldı. biz bir keita bir ribery etkisi bekliyoruz. adam eksiltme dribling kilit pas gibi olaylarını bekliyoruz. yani çoğu maçta ya kötü ya başkasını aratıyor.
  • 1575
    kendisini kanıtladığını düşünüyor. bunu elinden almalıyız. henüz bizim ondan beklentimizin %10'unu bile sahaya yansıtamadı. dolayısıyla biraz rol oyuncusu olarak kullanıp onun da bu sayede durumunu anlamasını sağlamalıyız.

    geçen sene işleyen yapıya dönerek kerem'i sola çekip forvet arkasını bazen mertens, bazen ziyech şeklinde kurmalıyız. sağ kanatta hangisinin formda olduğu göz önünde bulundurularak tete-barış arasında seçilmeli.

    kazanacağız diye oyuncuların üstünde durup çok fazla zaman kaybettik. devre arasına yaklaşırken sağlam bir oyun oturtamadık. artık önceliği oyunu oturtmaya verip, sağlamlaşmış oyunumuza oyuncuların uyum sağlamaya çalışmasını beklemeliyiz. artık çabalama sırası zaha, ziyech, ndombele, demirbay gibi oyuncularda. tete'yi bunlardan ayrı tutuyorum çünkü formsuz maçları olsa da çoğu zaman takım için oynadığını ve kendisinden bekleneni yapmaya çalıştığını görebiliyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın