son gercek 10 numaramiz ve podolski ile beraber son sut tehditimizdi. mertens’in asil mevkisi forvet oldugu icin onu ayri tutuyorum. ama onunde 35 yasinda artik eskisi gibi etkili olamayan bir drogba, bazen var bazen yok <o> burak yilmaz, umut bulut, yaninda runuldu yasin oztekin, yine formu 2013’ten sonra dususe gecen selcuk, ve galatasaray kariyerinin yarisini sakat geciren filozof hamit altintop olunca ondan da 4 lig sampiyonlugu ve 2 sampiyonlar ligi bekleyemezsin. turkiye’ye niye geldigini hic anlamayan, ne ulkeye ne de ulke futboluna adapte olabilen kupa golcumuz, balcova yasamspor fatihi pandev reyizi ve yaninda getirdigimiz adini dahi hatirlayamadigim arnavut on libero arkadasi saymiyorum bile.
zaten melo ile alex telles’de takimdan ayrilinca arkasinda bilal kisa’larla, jose rodrigues’lerle oynattik adami
*. o da zaten milli takim motivasyonu dusunce kafasinda futbolu bitirmeye basladi. yine de son sene 15 asistle oynamisti. ve yine dedigim gibi son sut bukucuydu. sneijder’den beri fernando reges’in 17-18 sezonunda goztepe’ye attigi gol ve mariano’nun yine ayni sezon ic sahada basaksehir’e attigi disinda uzaktan golumuz neredeyse yok gibi. tek tuk.
1-2 sene daha kalsaydi sampiyonlar liginde bize 1-2 mac kazandirir ucretini cikarirdi. hele o dunyalari kacirip boktan bir kornerle 1-0 kaybettigimiz porto maci. tam bir sneijder - podolski maciydi. o mac duzgun sut atabilen biri olsa sampiyonlar ligi ikinci tur hasretimiz 2013-2014 sezonuyla sinirli kalmazdi.