memleketini ziyaret etme şerefine nail olduğum allahına kurban hollandalı...
an itibariyle amsterdam'dayım portakalım, memleketini gördüğümde aklıma gelen ilk şey şu oldu:
-"istiklal'i görmüş, memleketine çok benzetmiş ve bu yüzden türkiye'ye ısınmış wesley'im..."
yanlış anlaşılmasın, çok güzel memleket... ama çok net şunu söyleyebilirim, amsterdam, istanbul - beyoğlu - istiklal caddesi'nin daha büyük, düzenli ve eskişehir'le birleşmiş hali gibi... yani istiklal caddesinin 500 metrede bir porsuk çayıyla bölünmüş, daha düzenli halini hayal edin, işte amsterdam...
wesley'in türkiye'ye çabuk ısınması ve galatasaray'ın şu durumuna rağmen ayrılmaması durumunda bunun etkisi vardır bence...
ayrıca, amsterdam'da istanbul'un o bildiğimiz boğaz manzarası falan da yok...
cidden koca başkent sadece büyük çaplı bir istiklal caddesi modeli... tabi inanılmaz mimari, çok sayıda müze ve tarihi bina, kibar insanlar, avrupa insanının kibarlığı gözden çıkarılacak faktörler değil. yaşanası bir şehir, ancak çok çok abartılacak bir durum yok...
bizim türk insanının burada yaşamasına en büyük engel güneş...
güneş tam doğmuyor ve günün geç saatlerine kadar da tam batmıyor...
bizim altın portakal bulmuş güneşli, denizli, boğazlı amsterdam'ı bırakır mı?
not: tamam lan tamam, hemen abandınız, evet, red light district yok istanbul'da...
*