performansının mevkisiyle bir alakası yok. 2-1'lik trabzon maçında, 6-0'lık bursa maçında, 3-0'lık eses maçında, 2-2'lik antalya maçında da gördük bunu. kendisini kısıtlyayan şey oynadığı mevki değil takımın oynadığı pozisyon.
söylediğim maçlara bakacak olursanız bu maçların çoğu topu ayağımızda tuttuğumuz ve atağa çıktığımızda ilerde fazla adamla oynayabildiğimiz maçlardı. antalya maçını ilk golü yediğimiz ve ikinci golü attığımız anlarla birlikte üçe ayırmak gerek çünkü ilk 30 dakikada ve son 10 dakikada ilerde sete oturduğumuz için sneijder'in performansı artmıştı. kalan dakikalarda sahada hçbir şey yapamadığımız için vasat bir sneijder izledik.
beşiktaş maçına gelecek olursak, atak yapamadan maç bitirdik. golü saymazsak sneijder'in frikiği ve sneijder'in rakipten dönen şutu dışında pozisyonumuz yok. maçın tamamına bakacak olursanız hiçbir şey oynamadık, hiçbir şey. ilk 15 dakikada burak'ı rakip savunma arkasını kaçırmak istediğimiz 3 pozisyon da ofsayt oldu. başka bir aksiyonumuz yoktu ilerde.
kayseri deplasmanları, içerdeki kopenhag maçı ve yukarda belirttiğim maçların tamamında ilerde set hücumlarına oturup top dolaştırdığımız anda sneijder %100 verimli olurken diğer türlü sahada gözükmemekte. çünkü topu tutamıyoruz. olay bu kadar basit.
mancini 36 yaşındaki drogba'yı boşuna 90 dakika oynatmıyor. selçuk aşırı formsuz olduğu için topla ileri çıkamadığımız anlarda drogba'ya topu şişirip sneijder'i bulmaya çalışıyoruz. bunu da zamanla yapabiliyoruz.
sonuç olarak kısa vadede çolak selçuk abisinin yerini almalı ve topu hızlı bir şekilde rakip yarı sahaya taşıyıp bekleri ileri çıkarabilecek ve topu rakip yarı sahada dolaştırabilecek imkanı yaratmak gerek. uzun vadede ise top tutabilen bir golcü
*, pozisyon bilgisi ve adam eksiltebilme özelliği olan bir kanat
* gerek bize. o zaman sneijder'i çok daha rahat kullanabileceğiz. çözüm basit.