-"maç bitti, an itibariyle
galatasaray da biz de aynı puandayız, biz eleştiriliyoruz ancak kimse galatasaray'ı eleştirmiyor, anlayamıyorum..."
sözleriyle gülümsetmiştir.
canım benim, eğer dediğinin olmasına müsait bir ortam olsa o medya ilk galatasaray'ı eleştirir, ilk de sana torpil geçer emin ol, ama hadi gel sana açıklayayım sebebini:
- galatasaray, geçen sene "yetersiz" olarak nitelenen kadrosuyla 3'te 3 yaparak şampiyon oldu,
- galatasaray, geçen sene "yetersiz" olarak nitelenen kadrosuna adam gibi takviye yapmadan elindeki en efektif oyuncuları kaybederek bu sezona başladı,
- galatasaray, diğer yandan "yetersiz" olarak nitelenen hocasıyla ve "yetersizlikten de beter" kriz yönetimi yapmaya çalışan beceriksiz bir yönetimle yoluna devam etmeye çalışıyor,
- galatasaray, 4 senedir aralıksız uefa
şampiyonlar ligi'nde yer aldığı ve bu sebeple "uefa mali denetimi"ne tabi olduğu için "
finansal fair play" kapsamında ipin ucunda, bu sebeple transfer falan da yapamıyor,
- galatasaray, yaptığı transferi adam gibi uefa'ya kaydettiremeyecek kadar beceriksiz bir yönetim kadrosuna rağmen ayakta durmaya çalışıyor,
ve... evet, bu galatasaray tüm bu olumsuzluklara ve düşük beklentiye rağmen ligde seninle aynı puanda, şampiyonlar liginde de 3 maçta 4 puanda, aldığı beraberlikte son dakika golüne teslim olmuş, beter biçimde yenildiği
atletico madrid maçında rakibini 2. yarı sahasına hapsetmiş...
gelelim sana ve senin camiana, beklentilerin neden bu kadar yüksek olduğuna ve neden eleştirildiğine:
-
fenerbahçe "yeterli" hatta "geçen senenin de en kaliteli kadrosu" olarak kabul edilen kadrosuna rağmen geçen sene galatasaray'ın 3 kupayı alışını izlemek zorunda kalmış,
- fenerbahçe bu seneye başlarken 78 milyon euro'luk transfer taarruzu yapmış,
ismail kartal gibi bir amatörü gönderip seni getirmiş, futbolu yöneten aziz yıldırım elini eteğini çekip kendi yerine terraneo gibi bir profesyoneli getirmiş,
- fenerbahçe, avrupa'nın sayılı kanatlarından
nani'yi, avrupa'nın sayılı golcülerinden
van persie'yi, türkiye'nin son gol kralı
fernandao'yu, türkiye'nin
wonderkid'i kabul edilen
ozan tufan'ı, avrupa'nın kalburüstü kabul edilen stoperlerinden
simon kjaer'i, hatta liverpool'un gelecek için "wonderkid" kabul ederek satın alma opsiyonunu vermediği
lazar markoviç'i, neden 8,5 milyon euro verdiğini anlayamadıkları
josef de souza'yı, boşa kiraladığın portekizlileri senin ellerine teslim etmiş,
- fenerbahçe, tüm bu takviyelere, dolu dolu stada karşı sezona erken başlayıp
shakhtar donetsk gibi bir yandan iç savaşla, bir yandan da sattığı oyuncularla baş etmeye çalışan takıma elenmiş,
- fenerbahçe lige başlayıp beklenmedik puan kayıpları yaşamış, oynadığı 2 derbiden galibiyet çıkaramamış, kazandığı maçlarda "
hakem hatası"ndan bolca faydalanmış,
- fenerbahçe, uefa avrupa liginde gayet kek bir gruba düşmesine rağmen ilk maçında
molde gibi adı sanı bilinmeyen takımdan kendi evinde 3 yemiş, 3 maçta 4 puana kasa kasa zor ulaşmış,
- fenerbahçe, bu sene avrupa'ya giderek bundan sonraki seneler için "finansal fair play" kapsamına girme durumuna gelmiş, bilançolarından da görüleceği üzere fenerbahçe, galatasaray'ın yaşadığı gibi, hatta belki daha kötü bir senaryoyla yüzleşmek zorunda kalacak
e be müslüman, şimdi yukarıdaki durumları bir gözden geçir...
aynı puanda olduğun galatasaray'ı mı eleştirsinler yoksa seni ve fenerbahçe'yi mi?
elinde belki de fenerbahçe tarihinin en pahalı ve güçlü kadrosu, arkanda türk futbolunun katili ve tek diktatörü konumundaki aziz yıldırım ve futboldan anlayan tek futbol direktörü terraneo var...
oynattığın takımı sezon başında "hücum ve ofansif, keyif veren futbol" vaadiyle kurmuşsun, ancak buna dair en ufak emare yok...
tüm bunları okusan, acaba hala "neden biz eleştiriliyoruz anlamıyorum?" diye sorabilecek misin? valla şahsen, şunları düşününce, bu soruyu sorduğun için biz seni "anlamıyoruz?" - bu soruyu sormak için utanman gerekirken...
öperim badem gözlerinden
çakma mourinho...