23 ocak 2022 galatasaray trabzonspor maçı sonrasında verdiği demecin son cümlesi, günlerdir kafamı kurcalıyor.
---
alıntı ---
"birçok problemimiz var. sadece gol atıp yemek değil. gol atıyoruz ama gol yiyoruz. daha çok kişisel olan hatalardan aptalca goller yiyoruz.
çok fazla şey söyleyemiyorum bu konuda."
---
alıntı ---
"kişisel hata" dedikten, "aptalca" dedikten sonra başka ne demek isteyip de söyleyemezsin ki? oyun içinde söylenebilecek en ağır şeyleri söylemiş bence, kalkıp küfür edecek hâli yok zaten. bu cümlede söyleyemediğini ifade ettiği şeyin teknik-taktikten öte psikolojik-mental-takım kimyasıyla alakalı olduğunu düşünmek zorlama olmaz. psikolojik ve mental sorunlar zaten vurgulanıyor, ancak takım kimyasıyla ilgili sorunlar fazla konuşulmuyor.
her şeyden önce sahada birkaç futbolcu hariç takım arkadaşının açığını kapatmak, kademesine girmek için herhangi bir gayret göremiyoruz. kolay kontra yemenin ve çoğunun pozisyon ve/veya golle sonuçlanmasının sebeplerinden birisi burada yatıyor.
yanı sıra, bazı futbolcuların paslaşmak için takım arkadaşı aradığı, seçtiği açık bir gerçek. yanlış şut ve pas tercihlerinin bir kısmının bununla ilgili olduğunu düşünüyorum.
bazılarının bazılarını sevmediği, bazılarınıysa sahada yanlış tercih yapacak kadar, takımın aleyhine olması pahasına sevdiği gibi şeyler söz konusu. şahsi istatistiğini yaptıysa maçın sonucu umurunda olmayan bayağı bir topçu var sahada.
fatih terim'in gidişinin duygusallığını atamayanları da görüyoruz hâlâ. yeni hocayla 4 maçta da öne geçip 4'ünde de direnç göstermemenin, aynı basit hataları daha sık tekrarlamaya başlamanın mantıklı açıklaması yok. bunlar tamamen duygusal şeyler.
henüz profesyonelliğini gerçekleştirememiş birçok genç oyuncunun önünde babel, feghouli ve arda gibi "yanlış profesyonel" rol modellerin olması etkili elbette.
fatih terim'in takımı yönetmek için çeşitli oyuncuları kullanarak kadro içerisinde küçük güç dengeleri kurması da bu durumda etken. marcao-kerem olayının bir çeşit terim'in prensliği kavgası olduğu uçuk bir fikir değil. arda'nın göbekli göbekli sahaya sürülmesinin futbolun teknik-taktik tarafıyla da pek ilgisi yoktu zaar. bunlar artık yeni nesillerde pek etkili olmayan old-school yönetim pratikleri...
sonuç olarak victor nelsson'un söyleyemediği şeylerin, takımın bozuk kimyasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. bunca rezaletin içerisinde kendisinin takımdaki nadir "doğru profesyonel", "gerçek lider karakterli" olması bir teselli benim için. umarım çerçöp biraz temizlenene kadar ayrılmaz ve birkaç sezon kendisinin takım kaptanlığını görebiliriz. şu an bile takımın hakiki kaptanı o.