düzgün insan, kötü futbolcu. aslında galatasaray gibi bir takım için kötü futbolcu, yoksa kasımpaşa, eskişehirspor gibi takımlarda her zaman yeri hazırdır. ancak işte galatasaray'da oynayabilmeniz için ya ekstra yeteneklere sahip olmanız, ya da galatasaray'ın evladı kontenjanından yetişmiş olmanız gerekiyor ki takımda kalabilesiniz. ikisi de olmayınca veysel'e galatasaray'da forma giyme şansı kalmadı.
kadroyu sızdırma olayında da kesinlikle art niyet taşıdığına inanmıyorum. saflığına denk gelmiş ki, çocuğa karşı da bence 'merak etme aramızda' gibi bir şey demiş olmalılar. biliyorsunuz,
amkgazetesi maç günü daha sabah saatlerinde ilk 11'i doğru bir şekilde veriyordu. kadroyu ulaştıran kişi de veysel'in arkadaşı galiba, ondan almış kadroyu. o kişiyi de biliyorum, twitter'da 5-10 binlik fenomen takılan birisi işte, sırf kendi gizli habercilik yapacağım diye çocuğun kulüple arasını bozdu. bir insanın ekmeğiyle oynamak bu kadar kolay işte. tabi burada esas suç veysel'in, ama kesinlikle art niyetli olduğuna da inanmıyorum, bir kez daha belirteyim.
yaptığın hataydı veysel efendi, ama inşallah farkına varır, bir daha da yapmazsın. hatanın neresinden dönülürse kârdır, kasımpaşa'da iyi oyna da burada istikrarlı bir şekilde oynayan oyuncu diyebilelim sana. anderlecht maçında, fenerbahçe maçında kendisine karşı yapılan bir kısmı art niyetli, diğer kısmı da güzel oynayamadığı için yapılan eleştirilerde çok üzülmüştüm. elinden geleni yaptığını, kötü oynasa bile asla mücadeleden kaçınmadığını da biliyordum. zaten orjini sağ bek olan bir oyuncu da değildi. eşek yüküyle para alıp vurdumduymaz takılan, üstüne bir de galatasaraylı geçinen yekta, aydın yerine keşke geçen sene sen kalsaydın takımda. nasıl olsa onlar da sadece türkiye kupası maçlarında oynayabildi. sen de onlardan hem daha fazlasını koyabileceğin, hem de daha az ücrete oynayabileceğin için herkes de seni seçerdi. nasip değilmiş ne yapalım, allah gönlüne göre versin.