valencia club de futbol ispanya'nın otonom valencia bölgesinin başkenti valencia şehrinin takımıdır. her ne kadar armalarındaki
sarı kırmızı renkler sempatimizi kazansa da kulübün renkleri siyah beyazdır ve simgeleri
yarasadır. buradaki sarı kırmızı ve yarasa şehrin renkleri ve simgesidir ve oradan gelmektedir. portakalı ve paella'sıyla ünlü, akdenizin en büyük limanına sahip bu şehirde yarasa rögar kapağından duvar resmine her yerde karşınıza çıkar. nüfusu milyonu bulmayan bu şirin akdeniz şehri ise atmosferiyle en iyi futbol stadı seçilen 54 bin kişilik
mestella stadını barındırır. bu yeterli gelmemiş olacak ki stad arazisinin satışından elde edilen gelirin bir kısmıyla
* nou mestella stadı'nın yapımına başlanmıştır. bu stadın bitirilebilmesi sonucu zaten atmosfer yaratma sıkıntısı çekmeyen
valencia cf çok afedersiniz
boru gibi yeni bir stad sahibi olacaktır.
fakat, 225 milyon euro değerinde takıma sahip kulübün borcu 550
* milyon euro civarındadır. bundan dolayı yaz itibariyle stadın inşaatı durdurulmak zorunda kalınmıştı. yakın tarihte kazandıkları başarıları ve bu başarı sonrası geçirilen özellikle maddi anlamdaki başarısız dönem gibi birçok konuda kişisel olarak benzetmekteyim kendilerini
galatasarayımızla.
asıl konumuz olan
yarasaya dönecek olursak, orada her yerde karşınıza çıkan ve bu sene iç saha formalarının üzerinde de kafam kadar ebatta olan bu hayvanatın hikayesi efendim şöyledir:
malumunuz vaktiyle ispanya yarım adasının büyük bir kısmı emeviler zamanında müslüman arapların kontrolünde olmuştur bir süreliğine. bu uzun sürenin sonuna gelinmiştir çünkü hıristiyan ispanyollar kuzeyden ilerlemeye başlamışlardır. tek tek kaleler feth edilir ve nihayetinde valencia kapılarına dayanılır. ertesi gün saldırıya geçmek üzere karargah belirlenir çadırlar kurulur ve ordu valencia açıklarına yerleşir. şehri elde tutamayacağını anlayan araplar gece süpriz bir karşı saldırı planı yapar ve fosur fosur uyuyan hispanikleri kılıçtan geçirmek ister. gel gör ki bu gece aktif olan ve sonar benzeri algılama sistemi sayesinde uçanı kaçanı affetmeyen yarasa hayvanı bi tarafında pireler uçuşan hispaniklerin çadırlarının üzerinde takılır o gece. sinsice yaklaşan arapları algılayan yarasa panikler ve kanat çırpmaya başlar gergin çadırların üzerinde. davul etkisi yapan bu durum gürültü yapar ve sevgili espanyolaları en tatlı rüyalarından uyandırır elbette. n'oluyo lan diyen ve kılıca sarılan sayıca üstün olan hıristiyanlar sinsice gelen tilki araplara güzel bi hoşgeldin partisi hazırlarlar.
sonuç?
ordusunun bir kısmını o gece
murcielago* hayvanı yüzünden kaybeden araplar ertesi günki saldırıda şehri dakkada teslim eder.
e o gün bugün valencia demek yarasa demek tabiiki.
enteresandır valencia'da kimse bilmez bunu.
ben anca madrid'te üniversitede hispanik üzerine doktora yapan bir öğrenciden öğrenebildim hikayeyi.