resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 6152
    kazandigi ikinci sampiyonluktan sonra yeniledigi yonetimle 2 transfer donemi geciren baskan. bu donemde bonservis odenen oyuncular su sekilde:

    bruma - 10 milyon euro
    chedjou - 6.3 milyon euro
    telles - 6.15 milyon euro
    tarik - 4.75 milyon euro
    olcan - 4 milyon euro
    hajrovic - 3.5 milyon euro
    salih - 2.75 milyon euro
    yasin - 2.5 milyon euro
    koray - 2.5 milyon euro
    dzemaili - 2.35 milyon euro
    ontivero - 2 milyon euro
    oguzhan - 750 bin euro
    veysel - 700 bin euro
    umut g - 550 bin euro

    yaklasik 50 milyon euro ediyor beyler. ustune 40 kisiyi asan bir kadroyu ve bir cok oyuncuyla yapilan ucun sozlesmeleri ekleyin (1 milyon tl kazanan 3. kaleci eray gibi). ve bu surecte galatasaray futbol takimi malesef sadece ve sadece geriye gitti. bugun basketbol takiminda oyuncular odemelerini alamadiklari icin antremana cikmaz durumdalar. galatasaray gecen yil finansal fair play cezasi aldi, ve 2 sene sonrasi icin avrupa'ya gidemeyecegi konusuluyor.

    gercek sudur- unal aysal'in ilk yonetimi cok basarili olmustur. 2 sampiyonluk, oturmus bir kadro, sampiyonlar liginde ceyrek final.

    ancak aysal bu duzeni yikmistir. oncelikle yonetimi degistirmis ve ne denirse densin basarili olan terim'le baglari esnetmis, daha sonra terim'i kulube baglayamamis, yonetememis, ve takimi hizla ekonomik bir girdaba suruklemistir. bu anlamda 2. yonetimi adnan polat yonetimi derecesinde kotu bir performans gostermistir.

    en ama en kotusu de sezonun ortasinda apar topar kacmasi olmustur. galatasaray orf ve adetlerinde boyle bir tavir hic ama hic hos degildir, bir sorumluluk aldiysaniz kacip gitmezsiniz. galatasaray ekim ayinda secime gitmez beyler!

    galatasaray'a tam da eski gunlerine donecekken cok buyuk zarar vermistir unal aysal. ve basarilari kadar, ve belki de daha cok, hic hos olmayan gidis sekli ve giderken galatasaray'i biraktigi hal ve vaziyet ile hatirlanacaktir.
  • 6153
    sözlük içinde mesleği gazetecilik olan bir yazar varsa kendisi ile röportaj yapmalıdır.
    sorularım;
    1. bülent tulun hangi transferlerde rol aldı? bülent'in yıllık kazancı ne kadar? sözleşmesi kaç yıllık?
    2. prandelli'nin yerli yardımcısının olmamasının sebebi nedir?
    3. ilk yk'yı değiştirme fikri ilk kimden çıktı bülent tulun bu konuda kendisine danışmanlık yaptı mı?
    4. geçen yıl başarısız olan takım oyuncularına niçin zam yapıldı?
    5. faiz yükünden nasıl kurtuluruz?
  • 6157
    ünal aysal için sonda söyleyeceğim iki şeyi başta söyleyeyim. malesef ben ünal aysal ve yönetimi diyemiyorum bu bence büyük bir eksi. ikinci ise ünal aysal tam bir anlamıyla adnan polat adnan sezgin vakasının aynısıdır. kendisi bu durumu bülent tulun ile yaşamıştır.

    ünal aysalı en başından alalım yine. ben ve bir çok galatasaraylı gibi onu galatasaray için aıg rehin hisselerini kurtardığı zaman tanıdık. ben son dönemde serhat ulueren gibi kulübü karıştırmak isteyen ve işte açıklama yapıyor 10 bin lira ceza yiyor ama parayı galatasaray ödüyor ya da son dönemde çokça gündeme getirdiği bu aldığı hisselerden temettü almış eleştirilerine katılmıyorum. çünkü 10 bin veya o tür cezalar galatasaray için bahsi edilmeyecek kadar küçük rakamlardır. temettü konusunda ise ünal aysal ne yapabilir ki? hukuki bir durum var ortada kulüp yapı ve kanun gereği bunu yapmak durumunda ki ünal aysal'ın kişisel servetini düşündüğümüzde de bu paraların peşinden koşacak birisi değil.

    galatasaray başkanlığına gelirsek, fatih terim hamlesi kimse kimseyi kandırmasın ki ali dürüst ve abdürrahim albayrak hamlesidir. ünal aysal bülent tulun'un yabancı hayranlığına uymayıp bu iki yöneticiye uyarak ne kadar doğru bir karar verdiğinin sonucunu hep beraber gördük. takımı güzel bir şekilde fatih terim'in istekleri doğrultusunda kurdu (büyük çoğunlukla) ve teslim etti.

    benim ilk dönemine ilişkin en beğendiğim hamlelerinden birisi borsada yaptığı hamleler. ilk hamlesi hisse satışı ile kulübün payını %55'e çekti. hemen sonrasında da sermaye artırım kararı aldı. burda kritik olanlar eğer satmadan sermaye artırımı yapsaydı kulüp hisse payı %86 olduğu için bu artırımın çok büyük kısmını kulüp kendi karşılaması lazımdı o zaman da giren para miktarı çok düşecekti. önce satıştan bir gelir elde edildi. daha sonra yapılan artırım ile yine çok büyük bir kaynak yaratıldı. ilk dönemindeki güçlü yönetim kadrosu ile de bu para doğru futbolculara optimum şekilde harcanarak (amrabat hariç, bence o tamamen bir mesaj transferiydi) şampiyonlar liginde çeyrek final oynayan ve ligin en net favorisi olan bir takım kuruldu.

    genel manada sadece ilk dönemiyle ilgili değil. kulüp tesisleşme manasında hiç bir adım atmadı. bence atamadı değil atmadı. çünkü gerekli kaynaklar oluşturuldu. galatasaray için önümüzdeki en önemli iki tesisleşme hamlesi stada yakın (gönül ister ki hemen yanında olsun) bir basketbol salonu ve floryadan çıkılıp çok daha geniş alana çok daha modern ve gelişmiş bir tesisdi. bu iki proje hem basketbolun kendi kendini çevirebilmesi manasına gelir hem kulübün florya gibi çok değerli bir araziyi değerlendirmesini sağlardı ancak bu konuda hiç bir adım atılmadı. ünal aysal genelde soyut ve ufak değerler üzerinden ilerledi. yani büyüyerek büyüme politikası gereği reputulasyonu büyük oyuncular ve gelen başarı sonrası sponsorluk anlaşmaları. büyüyerek büyüme politikası risklidir. galatasaray bu riskin kötü yüzünü şu an görüyor. başarı gerilediği zaman işte bu tür maddi sıkıntılar baş gösteriyor. bugün basketbol ve diğer branşlar kulübün sırtında ciddi bir yük olarak durmakta hala.

    burada da ikinci dönemini yazayım. başta da şunu söylemek lazım. ikinci dönemi başlı başına bir hataydı. çünkü ilk dönemi benim yaş itibariyle gördüğüm en güçlü yönetimdi (91liyim faruk süren dönemini yönetim bazında değerlendirecek bilgi ve yaşa sahip değilim.) mehmet cansun özhan canaydın adnan polat dönemlerinin hepsinden çok daha ve ilk defada fenerbahçeden daha güçlü bir yönetim kurulu listesi vardı. ben fenerbahçenin 2000li yılların başında maddi manada bu kadar öne fırlamasını yönetim kalitesine bağlarım. isimleri aklınızdan geçirdiğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız. ikinci döneminde ise futbol branşı tamamen kendisine yani aslında bülent tulun'un eline bırakmasıydı. bu kararın kötülüğünü yaşıyoruz şu an canlı canlı yaşıyoruz. aynı adnan polat adnan sezgin döneminde olduğu gibi boş adamlar, boş transferler gelen başarısız sonuçlar ve maddi çöküş.
  • 6158
    hep iyi anacağım, hayırla yâd edeceğim galatasaray başkanı. bu argümana başvurmak istemezdim ama ağır saçmalayanlar var; millet şike yapmış başkanına onca başarısızlığa onca rezilliğe rağmen hala büyük başkan muamelesi yapadursun, bizim taraftar fenerbahçe maçında son dakikalarda gelen iki füzesine yırtınana kadar sevindiği sneijder'i bir rüya harekatıyla kulübe kazandıran adamı yerin dibine sokuyor. bak hiç bir şey yapmasa sneijder diyorum. bu gözler adnan polat dönemini de gördü. özhan canaydın dönemini de gördü. aziz'e karşı boynu bükük dolaşan, galatasaray'a zarardan başka bir şey veremeyen başkanları da gördü. tabi suç ünal aysal'da, çıtayı öyle bir yükseltti ki, taraftar kulübe para yağdığını sanıyor. büyük bir ekonomik hareket vardı da aysal pozitife çevirmeyi bilemedi sanıyor

    beyler kendinize gelin, bu adam geldiğinden beri borç miktarı yalnızca 10 milyon euro artmış, bunun karşılığında senin kalende zapata yerine muslera var, defansında servet yerine chedjou var, orta sahanda mustafa sarp yerine melo var, hamit var, no look barış özbek yerine sneijder var. erkek basketbol takımın kendisinin iki-üç katı bütçesi olan takımlarla başa baş mücadele ediyor, 25 yıl aradan sonra şampiyon oldu. kadın basketbol takımın kazanılabilecek tüm kupaları hem de finalde fenerbahçe'yi eze eze yenerek kazandı. bu adamın yüzlerce yanlışı olabilir, ancak sportif başarı diyerek gelen başkanın bunu sağlamış, üzerine borç yapmamışsa daha ne istiyorsun? kaldı ki tahminimce an itibariyle ne galatasaray ne fenerbahçe ne de beşiktaş'ın borçlarını kapatabilecek bir gücü yok. biz en şanslısıyız aralarında, çünkü elimizde riva gibi bir imkan var, kullanmasını bilirsek galatasaray adası var. işte aysal muhtemelen kısa vadede bu borçların ve borçlanmanın önüne geçemeyeceğini gördü, ve galatasaray'ı borçsuz bir takım haline getirmek için en mantıklı projeye, yani riva'ya yöneldi. ancak öyle ya da böyle bu araziyi kullanamadı ve sonunda bırakma kararı aldı. burada bize düşen teşekkür etmek, borçları katlamadığı için sevinmek, hayırla yâd etmek ve böyle vizyonlu bir başkandan mahrum kaldığımız için üzülmek olmalıdır.
  • 6159
    bence bu adam gizli bir şekilde tüzüğü değiştirerek galatasaray futbol takımı kanatsız oynar maddesini eklettirdi. futbol takımının her maça kanatsız çıkmasının başka bir açıklaması olamaz. zamanında burak ve umut bile kanat oynadı bu takımda. sneijder oynadı, emre oynadı, engin oynadı. bunlar varken olcan ve bruma'yı aldık ama yine de oynatmıyoruz.
  • 6160
    bunu sana kimse söyleyemiyor eminim. çünkü çok güzel hedef saptırdın. o kadar sinirliyim ki sana, 40 yıllık galatasaray efsanesini uzun, yorucu ama başarılı bir operasyon sonunda galatasaray'dan kopardığın için, iki yıldır tek başına şampiyonlar ligine giden takıma mali kriz yaşatmayı başardığın için, mancini, prandelli gibi çapsız herifleri takımın başına getirdiğin için, transferin son gününe dek bekleyip pandev, dzemaili gibi bi sike yaramayacak adamları takıma doldurduğun için, futbolculara milyon euroları saçıp üstüne bi de takımdaki hayvani ve gereksiz şişkinliği boşaltamadığın için, futbol şubesini bir sürü çapsız yöneticiyle doldurup tek adam olmaya çalıştığın için, hem açıklamadan başka hiçbir şey yapmayıp, o kadar pasif kalıp hem de bütün kurumlarla, ne kadar kötü niyetli olurlarsa olsunlar, kavga halinde olduğun için, kısacası 1 senede fatih terim'in 8.'likten alıp çağ atlattığı takımın diğer 1 senede anasını bellediğin için o kadar nefret ediyorum ki senden anlatamam.

    o kocaman egonla umarım bi daha buralara uğramazsın.
  • 6162
    nereden nereye!

    her sene seçim yapıp, her sezona kaosla başlamamız,

    şampiyon kadın basket takımımızı dağıtması,

    futbolcu olmayan tiplerin transferi, yüklü sözleşmeler,

    en büyük hatalarıdır. diğer takımlar davalarla uğraşırken bir her seneye seçim kabusuyla başladık. sözleşmelerle 5 seneyi ipotek altına alması ve çer çöple takımı doldurması komple zarar.
  • 6163
    gider ayak galatasaray'a ekonomik yönden fena kazıklar sokmuş ex başkanımız. kısaca yazarsak;

    -selçuk ve burak'ın akıl almaz paralarla uzatılan sözleşmeleri*
    -son transfer döneminde dzemaili, prandelli, tarık ve pandev gibi adamlara verdiği paralar
    -fatih terim'i doğru bir şekilde kovmasına rağmen yanlış mancini seçimi ve onun devre arasında aldırdığı ve bir işe yaramayan adamlara harcanan paralar

    şu yukarıda yazdıklarımın milyon € cinsinden karşılığını siz hesaplayın. cidden ilk iki senesinde yaptıkları ve kazandırdıklarını bir senede batırmış ünal aysal.
  • 6165
    kendisinin her konuda eleştirilmesini anlar ve hak veririm. benim en çok eleştirdiğim nokta da basketbol takımı. oyunculara parasını ödeyemeyen bir takım var ortada. en büyük suç şüphesiz ünal aysal'ın. ancak kendini kovdurmak için tezgah kuran 40 yıllık efsaneyi kovmak başkanlığı süresince yaptığı en doğru iştir. galatasaray başkanına 4 maçlık milli takıma gidiyorum deyip tüpçüyle 7 senelik anlaşma için sözleşen adama ne yapacaktı ödül mü verecekti? bu kulüp kimsenin oyuncağı değil. öyle kafana göre beylik laflar edip alttan alttan kulübün düşmanlarıyla tezgah kuramazsın.
  • 6166
    aylar önce söyledik ne olduğunu. fatih terim'e eleman demeler, bülent tulun'u başına getirmeler, ali dürüst'ü abdürrahim albayrak'ı tasfiye etmeler. fatih terim'in şu an yaptıklarından da nefret ediyorum fakat onu bu hale getiren ünal aysal'dır, aylardır söylüyorum. fatih terim'in egosunu, karakterini bildiği için olabildiğine üstüne gitti, elinden geleni ardına koymadı. durup dururken gönderemezdi çünkü, taraftar baskısı vardı, yemezdi. ama bi şekilde bitirmeliydi onu, başarılı olan kendisi olmalıydı.

    sonunda başardı. ama ne olduğunu şimdi şimdi anlayacaksınız. en ofsayt entrylerim bunlar, gurur duyuyorum bununla da. hala inatla yazıyorum, ne olduğunu yeni anlayabileceksiniz. açıkça söylüyorum, ben demiştim. fatih terim nefretinden gözünüz kör oldu, takımı para için sattı gitti dediniz, bunun karşısında da ünal aysal'ı ilahlaştırdınız. alın size ünal aysal. görün ne olduğunu, başarısız olacağını anlayınca topukları bi tarafına vura vura nasıl kaçıp gittiğini.
  • 6169
    ilk yönetimini "arkadaşlarımız yorulduklarını belirttiler." gibi bir yaklaşımla, yorgun oldukları belirtilenler bu söylemi yalanlamışlardı, değiştirdiği an hatalar zincirine başladı. bu zincire başlamasındaki sebepse çok büyük olan egosuydu. yönetimi değiştirdi hata yaptı fatih terim'i göndermek için türlü entrikalar çevirip fatih terim'i de kovdu o an en büyük hatayı yaptı. sonrasında toparlaması mektupçu danışmanlarla imkansızdı. göz göre göre takımı kaosa sürükledi. transfere harcanan paralar, teknik direktör seçimleri, hayroviç rezilliği kendisinin becerebileceği işler değildi. ekipsiz bir hiçti. bunu bilemedi. bizi yanıltsaydı keşke ama yanıltamadı. galatasaray onun için bir hobiydi. canı sıkılınca bırakıp kaçtı. o üzülmedi biz kahrolduk.
  • 6170
    kendisini savunanların ellerinde kalan tek ve son argüman;

    "ama fatih terim'i kovdu yeaa"

    he canım he, biz ona düzenli işleyen sisteme çomak sokmak diyoruz işte. saçma sapan maceralara girmek diyoruz. gül gibi yönetimi değiştirip, candan erçetin'i bülent tulun'u kulübe getirmek diyoruz.

    her şeyi geçtim prandelli'ye bizzat bu sene avrupa'da bir şey beklenmediğini söylemiş. adam dortmund maçından sonra çıkıp boşuna odağımız lig demedi kendi kafasına göre.

    zaten yaptığı/yapamadığı transferlerle de yaz sezonunda zerre şampiyonlar ligi için hareket etmemiştir. bir de mayıs 2015'de tekrar aday olacak diyorlardı. camiayla dalga geçer gibi 8 aylığına bırakıp dönmek mi olur, çocuk oyuncağı mı bu?

    öyle bir durumda seni tekrar seçenin de senin de ayrı ayrı yüzüne tükürülmeli.
  • 6171
    galatasaray eski başkanı. kendisinin kişisel arzularından, egolarından fatih terim'in karşı ki dağları ben yaratttım triplerinden dolayı şuan takım bu haldedir. bu kadar net bir düşüşü bitikliği bize yarattıkları için bir galatasaray taraftarı olarak hakkımı ikisinede helal etmiyorum. futbol takımı çok ön planda olduğundan dolayı diğer branşlar göz önünde bulundurulmuyor ama özellikle basket takımındaki hatalar mali sıkıntılar bunlar çok az konuşuluyor. şu var ki geldiğinde yarattığı kazandığı başarıları ne kadar iyise son 2 senedir hataları da okadar kötüdür. kulüb tamamen sahipsiz kalmıştır birileri çıkıp toparlamaya, düzeltmeye çalısıyor ama hem maddi hemde manevi olarak geride bitik bir galatasaray bıraktı kendisi.
  • 6172
    kulüp yönetmeyi bir bütün olarak ele alırsak başarısız, sadece kupa ve galibiyet sayısı olarak görürsek başarılı başkan. olay bu kadar açık ve net.
    benim şahsi kanaatimse, arkasında ekonomik bir enkaz ve duman olmuş bir takım bıraktığı, aldığı başarıların kötü yönetimi yüzünden bugünün ve yarının olası başarısızlığını örtmemesi gerektiğidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın