resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 4502
    kendisi hakkında taraftarın bir kısmının "sen sus da icraatların konuşsun" çıkışını haklı buluyorum. sadece; "zaten senden bağımsız olarak konuşacak, çok şey anlatacak icraatlerin var çünkü" şeklinde yanına şerh düşülmesi kaydı ile ama. tıpkı fatih terim'in yine taraftarın bir kısmınca ihanet olarak nitelenen hareketinden bahsedilirken, cümlenin başına "bu adam galatasaray'ın göğsündeki üç yıldızdan biridir, kulüp tarihindeki en başarılı teknik direktörtür; ama..." şerhinin düşülmesi gerektiği gibi.

    bir de başkan için tanım yapalım buralara uğramışken; galatasaray tarihinin en vizyon sahibi hamlelerini gerçekleştiren, fakat doğru bir ayrılık kararını çok yanlış bir üslup ile uygulayarak pek çok gönlü kıran başkan.
  • 4503
    eleştirilemez değildir lakin eleştirirken kendisinin galatasaray başkanı olduğunu unutmamak, kendisiyle ilgili yorum yaparken asker arkadaşına hitap eder tarzda cümleler kurmamak gerekmektedir. galatasaray başkanlık makamına yapılacak en ufak bir saygısızlığa bile tahammülü yoktur galatasaraylıların. hele ki galatasaray başkanıyla 'eleştiri' kisvesi altında aklı sıra dalga geçmeye çalışmak asla ama asla kabul edilemeyecek bir davranıştır.

    bu tarz hareketlere girenler sözlük yazarlarının ilgisini çekeceğini sanıyorsa yanılıyor. türk hava yollarının ilgisini çekerler ama bak garanti.
  • 4504
    televizyonlara verdiği anlık beyanlardan sonra burda kendisine atılıp tutuluyor. ben ne terim düşman(fan)ıyım ne de aysal düşman(fan)ıyım. ben gördüklerimi, duyduklarımı, aldığım haberleri değerlendirir ona göre kendi düşüncemi yazarım. eleştirilecek bir nokta varsa eleştiririm. başkanımız ise ona göre bir üslup, futbolcumuz ise ona göre üslup, teknik direktörümüz ise ona göre üslup belirlerim. ama saygısızlık asla ve asla kabul edilemez.

    şimdi gelelim ünal aysal için düşünülen olaylara ve kendi düşüncelerime. öncelikle kendisi kulübümüzün başkanıdır. kendisi bu misyonu üstlenmeden yıllar önce kurtarıcı gözü ile bakılan, aziz yıldırım ya da yıldırım demirören gibi cebinden takıma maddi yardım yapması gerektiği savunulan insandı. adeta, başkan olması için geçmesi gereken 10 yıl geri sayılarak beklendi. ancak kendisi başkanlık koltuğuna oturduğunda ilk icraat kulübün finansal açıdan kimseye bağımlı olmadan ayakta durması gerektiğini ve varlıklarını değerlendirerek bu işi çözebileceğini söyledi. bu da kendisini diğer takımların başkanlarından ayıran en büyük özelliktir. göreve geldiği 7. ayında divan kurulu'nda şöyle bir konuşma yapmıştır.

    http://www.turkungucu.com/?p=39334

    finansal açıdan ayağa kalkacak olan kulüp ileride ayaklarını yere daha da sağlam basacaktır. bundaki en büyük katkı tabii ki de şampiyonlar ligi, kombineler, localar ve sponsorlara aittir. bunları da karlı gelire çevirmek için sportif başarınızı belirli bir seviyenin altına düşürmemeniz gerekir. işte ünal aysal iyisiyle kötüsüyle bu yapılanmayı, bu kurguyu oluşturmaktadır. bunun önünde ne kadar engel var ise bunları da aşmak için elini taşın altına koymaktadır. iki yıl boyunca beraber kader arkadaşlığı yaptığı fatih terim ile yolları ayrılmış olabilir. buna üzülen ya da sevinen de olabilir herkesin görüşüne saygımız olmalıdır. galatasaraylılık budur, bunu gerektirir. sonrasında ise bizlere düşen görev yeni teknik adamı desteklemek, ona kucak açmak, onu motive etmektir. biz bunu başaramadık. kulüp içinde isimlerin önemi olmadan sistemin gereklerini yönetecek insanları seçeceğiz ileride. "bu adam listede olsun da belki bize otobüs alır" gibi cümleler tarih olacaktır. bu da kurumsallığın en basit örneğidir. yerine getirilen mancini de sistem hocasıdır. kendisi doğru sistem üzerine gitmektedir. oyuncu önemli olmaksızın sistemini adapte etmeye çalışmaktadır. bu da kendisinin ünal aysal ile paralel vizyonda olduklarını gösterir. ve galatasaray'a tercih sebebi budur.

    transfer döneminde hergün bir oyuncu alacağız dedi, bunu da gerçekleştirmedi diye denilmedik söz bırakılmadı kendisine. kulüpler ve oyuncular ile hatta menajerler ile yapılan anlaşmalar beşeri kondisyonlara bağlı olduğundan belli durumlarda gecikme, öteleme ya da iptal olma gibi ihtimaller oluşmaktadır. bunları hepimiz çok iyi bilmekteyiz. ancak iş eleştirmeye gelince bunu göremez oluyoruz. kendisi başkanlık koltuğuna kulüp tarihinin en büyük ivmesini kazanacağı dönemde oturmuştur ve yaptığı, yapmaya çalıştığı icraatlarıyla finansal açıdan kendi ayaklarımız üstünde durmamızı amaçlamaktadır. belki insanlarla dialogları iyi değildir, belki herkesi çalışan görmekten dolayı bize özel gelen insanları sıradanlaştırması bizi üzmüş de olabilir. ancak unutmamak gerekir ki; aslolan galatasaray'dır. eleştirmek için ya da korumak için bu kadar duygusuzca, bu kadar gaddarca, bu kadar galatasaraylılık duruşundan uzak tavırlarla hareket etmememiz gerekir.

    zahmet edip okuduysanız bu yazımı teşekkür ederim. umarım orta yolu bulmak için atmış olduğum bu adım bir işe yarar. "fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür"* insanlarız ve en önemlisi galatasaraylıyız. bunun farkında olarak yaşamak dileğiyle..
  • 4505
    adnan polat'ın taraftar gibi yönettiği kulübü, şirket gibi yöneterek doğruyu ve olması gerekeni gösteren başkanımız. türkiyenin en büyük kulübünü borçlara dayalı bir sistemle, yahut inamoto gibi transferlerle istediği yerlere getiremezsiniz. ünal aysal'ın tüm başkanlardan bir farkı var. faruk süren zamanı şüphesiz sportif başarının en yüksek olduğu zamanımız idi ancak borç yükünün altında kıvrandık. ünal aysal ve yönetimi, sportif başarı kadar maddi başarı da getirdi. üzerine de meşhur çilekleri konulunca sevgili başkanımızın, galatasaray spor kulübü tadından yenmez kıvama geldi. fatih terimci değilim, ancak fatih terim'e yaptığı muamele de haklı değil. bana göre geldiğinden bu yana tek eksisi. umuyorum uzun yıllar kulübümüze hizmet eder, allah yardımcısı olsun.
  • 4506
    kendisi üzerinden kimsenin prim yapmaya ilgi çekmeye çalışmadığı başkandır.

    izet hajrovic ve alex telles transferlerini eleştiren kişilerle armindo tue na bangna bruma transferi için alkışlayanlar aynı kişilerdir.zira finansal olarak yaptığı,yapmaya çalıştıklarını takdir edenler de ne enteresandır ki aynı kişilerdir.

    lakin belli çıkarları doğrultusunda biat edermiş gibi fanboy kıvamında savunuculuğa soyunup, mesnetsiz "vizyon" yakıştırmalarıyla dokunulmaz ilan edilip, her eleştirene tekbir nidalarıyla saldırılıp, saldıranlara da bıyık altından gülünüp görmezden gelinirse kendisinden önce eleştirilecek çok kişi var demektir.
  • 4514
    hukuk altyapısı olan bir insan olarak temmuz 2011'de tüm bu olaylar daha sıcak ve tazeyken şike konusunda kendisine yöneltilen "iddianameyi gördünüz, sizce suç var mı?" sorusuna "suç değil suçlar var" gibisinden taşaklı bir cevap vermişti, ta o gündeki haklılığı bugün itibariyle* tescillenmiş oldu. efsane hukukçu başkanımızı gönül verdiği renklerin etkisinde kalmadan objektif olarak hem de o kadar kısa sürede bu yerinde tespiti yaptığı için yürekten tebrik ediyor, saygılarımı sunuyorum.

    bu arada gözümdeki ikinci efsane sözü de yine başkanlığının ilk günlerinde canlı yayında kendisine johan elmander sorulduğunda verdiği kısa, öz ve taşaklı cevaptır;

    (bkz: aldık)

    net :(
  • 4515
    alp yalman'dan beri galatasaray baskanlarini bilirim ben boyle bir baskan ne bizde ne de ulkenin her hangi bir kurumunun basinda gormedim! karincayi severken belini incitmeyen yapisiyla turk futboluna yeni katilmis olmasina ragmen, zeka olarak hepsine tur bindirebilecegi icin olacaklari cok iyi analiz edebiliyor. ileri ve geri vitesleri kullanmada uzerine yok! buyuksun baskan. hayranlikla takip ediyorum kendisini!
  • 4518
    ultraslan'ı bitirdiği gün stadda 90 dakika adına gırtlağımı parçalayana dek tezahürat yapar, tanışma şansına erişirsem elini öper teşekkür ederim.

    cristiano messi ikilisini getirsen bu kadar sevinmem lan. her an ünal başgan ünal başgan haydi tam zamanı tam zamanı şimdi diye tezahürata girişebilirim evde kendi kendime.

    açıklamayı okuyup okuyup içimin yağlarını eritiyorum, tıynetsiz herifler savaşsa savaş açarız demiş bir de, kimsiniz lan siz? ahahahaha.

    çok büyük bir efsane olma yolunda adım adım ilerleyen büyük başkan.
  • 4520
    şike davası için neden tekrar kendisinden açıklama beklendiğini anlamadığım başkan.

    beyler siz fenerbahçe'den nefret ediyorsunuz diye ya da fenerbahçe bizim en büyük rakibimiz diye adam fenerbahçe ile ilgili şeylere açıklama getirmek zorunda değil. evet ben fenerbahçe'den nefret etmiyorum çünkü fenerbahçe ile ilgilenmiyorum ve böyle de bir açıklama beklemiyorum.

    zamanında gereken açıklamalar yapıldı ki onlar da fenerbahçe zarar görsün fenerbahçe'yi itin götüne sokalım diye yapılan açıklamalar değildi. şunun farkına varın artık, o dönem fifa ve uefa gibi kurumlar tarafından türk futbolu zarar görebilir düşüncesiyle açıklamalar yapılmıştı. bu andan sonra bu fenerbahçe, federasyon ve trabzonspor arasında bir olaydır. biz fenerbahçe'nin en büyük rakibiyiz diye fenerbahçe'nin alehine olacak her olayda bir taraf olmak zorunda değiliz ki olmamalıyız da. ha yine aynı şekilde futbolun büyük patronları tarafından türk futboluna bir müdahale söz konusu olur işte o zaman çıkıp gerekli açıklamalar yapılır.

    şu gösterdiğiniz reaksiyon düpedüz fenerbahçe kompleksidir. işimiz gücümüz yok da çıkıp zırt pırt fenerbahçe ile ilgi ilgili açıklama yapıcaz, oldu!

    tabii ki o günleri görmeyelim ama aynı durumda biz olsaydık fenerbahçe açıklama yapardı ama biz fenerbahçe değiliz, büyük olan taraf biziz, kompleks denen olgu küçük tarafta olur.
  • 4522
    fenerbahçe nefretimden dolayı değil hakkımızın yenilmesinden dolayı başkanın açıklama ve girişim yapmasını bekliyorum. çünkü bu pislikler futbolun içinde bulunduğu ve bunlara ceza verilmediği sürece hakkımız sürekli yenilecek. tekrar tekrar hakem hataları. oyuncularımıza fenerbahçe'nin oyuncularından daha fazla ceza verilmesi vb.

    başkandan beklentim eğer ceza verilmez ise ilk önce ceza beklentisi için açıklama yapması. ikincisi de eğer buradan bir sonuç çıkmaz ise lobi yapıp tüpçüyü istifaya zorlaması.

    işte o zaman sadece galatasaray için değil türkiye için efsane bir spor adamı olur.
  • 4525
    önceki dönemde de hocanın istediği transferi yapmaya çalışan şimdiki dönemde de hocanın istediği transferi yapmaya çalışan kulüp başkanımız.

    fark belki fatih hocanın bir futbolcuya kafasında belirlediğinden daha fazla ücret vermek istememesi , belki de mancininin transfer anlayışındadır.

    ancak yaşanan gerginliği feyz alıp 3 senedir galatasaray'ın başarısında en büyük rol sahiblerinden biri olan başkanı böyle yargılamak yanlıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın