2017 yılına kadar sözleşmesi olan 32 yaşındaki futbolcu. aldığı para 2 milyon euro civarı. ah ah ünal aysal ne sözleşmeler yapmışsın bu adamlara atsan atılmaz satsan satılmaz.
1927
son vuruşları korkunç derecede kötü, kafa toplarının tamamında istisnasız zamanlama hatası yapıyor, top dağıtamaz, pas veremez çünkü oyun zekası yok ve top tekniği o kadar kötü ki topa kaval kemiğiyle falan vurmaya çalışıyor. dribling yapamaz. en övülen tarafı olan pres fakat kendisinin presten anladığı sadece rakibin üstüne depar atmak dolayısıyla resmen çalım yemek için koşuyor, rakibin pas açılarını kapatmaya çalıştığını, uzun topa zorladığını hiç görmedim (belki ön alanda iyi pres yapan bir takımda çok sırıtmaz pres açısından). ikili mücadelelerde top kapmaz çünkü yine zamanlama hatası yapar ya da kontrolsüz hamle yapar. dolayısıyla ya faul yapar ya çalım yer. hee tabi bunların haricinde iyi bir futbolcudur. hakkını yememek lazım.
1928
adam ayağına gelen her topu kaptırır mı arkadaş 5 saniye top tut ayağında ya. saydım 9 top geldi ayağına hepsini kaptırdı. 1 tane forvetteyken dönüp musleraya 90 metre geri pas attı.
eğer maç 1-1 bitmeydi kendisi asılırdı. sen bu kabilyetsizlikle nasıl bu kadar ilerledin arkadaş anlamıyorum. pas veremiyosun top indiremiyosun ver kaça giremiyosun, dribling yok, çalım yok, sürat yok, kafa vurusların berbat. dünya kadar olumsuz özelliğini sayabilirim. sırf press yapıyosun diye bugünlere nasıl geldin arkadaş.
1929
oynadığı maçları sağlığım için ciddi ciddi izlememeyi düşünüyorum.en son barış özbek için yapmıştım uzun bir süre maçları radyodan takip etmiştim.
1930
iddia ediyorum, profesyonel seviyede futbol oynayan en yeteneksiz forvetler listesi yapsanız kendine üst sıralarda yer bulur. zaten bu takımda var olmasının nedeni yeteneği, tekniği falan değildir bunu herkes biliyor. ancak bu tip, yeteneksizliğini ancak fiziği ve çalışkanlığıyla örtmeye çalışan oyuncular genelde düşük seviyede ücretler alır, kendilerinden beklentiler düşüktür, ihtiyaç duyulduğunda oynarlar vs... yalnız bu arkadaş 1,8 milyon euro maaş cukkalıyor. böyle maaş alan topçuyu da "ay gördünüz mü ne kadar çalışkan, aslan be" diye savunamıyorsunuz. avrupa'da kendisinin yarısı maaşa oynayan onlarca klas forvet var, hiç bir şey yapamıyorsa kaleciyle karşı karşıyayken köşeye plase yapabiliyorlar.
burak yılmaz kendisini top diye oynar, düşünün artık ne kadar vahim bir futbolcu.
1931
süper lig 2014-2015 sezonu 19. haftası itibariyle 6 golle sow ve kuyt ile eşit sayıda, emenike'nin de iki katı kadar gol atmış olan forvetimiz. webo'dan da 2 fazlası var.
bu da böyle ilginç bir bilgi.
1932
neden bu kadar beceriksiz demek istediğim forvet pozisyonunda oynayan oyuncumuz. abicim nasıl atamıyorsun şu golleri inanamıyorum ama işin daha ilginci senin vurduğun toplar çizgiden içeri girene kadar heyecanlanmıyorum. mesela sneijder pasında etrafımdaki herkes ayaklandığında ben senin bu vuruşu gol yapamayacağını biliyordum nitekim atamadın. senin oynaman gereken tek yer orta sahada veli kavlak görevi ama zamanında seni oraya kanalize edememişler. schalke maçında topu weidenfeller'ın ayaklarına atmış bi adamdan bahsediyoruz, seni görünce geriliyorum be umut. burak'la yan yanayken çekiliyosun da o yokken rezilsin be oğlum. biraz daha beceri be oğlum inan sabredecek gücüm kalmadı ya.
edit: uyarı için teşekkürler kaleci weidenfeller değil hildebrand olucak.
1933
super sub dediğimiz oyunculardan. kesinlikle 11 başlamamalı, sonradan girip golünü yazmalı. hem zaten kendisi kenarda oturmaktan küsen bir oyuncu değil hem de bize böyle daha faydalı oluyor. karşılıklı win-win yani.
yeteneksiz emektarımız. ne olursa olsun kendisini bu takımdan gittiği günden itibaren her zaman iyi anacağız.
1934
burak yilmaz'in toplu oyuna sifir katkiyla 3 pozisyona girip birini attigi mactan sonra savunulmasi ve umut'un ayni seyi yapinca yerin dibine sokulmasi biraz sekilci bir yaklasim ya da yanli. 3. bir şık yok bunu aciklamak icin.
kendisi de burak da futbol yetenekleri bakimindan yetersiz oyuncular. burak daha hizli ve cevik, umut daha iyi sicrayip daha fazla mucadele ediyor. ikisini toplayinca bile net bir santrafor cikmiyor o ayri ama umut'un su kotu oyununda bile takima katkisini yazmali birileri.
elinde milan baros yoksa ceza yayi uzerinde bu kadar fazla tutmazsin santraforunu. burak ve umut ozelinde soyluyorum, top bizdeyken ceza yayi uzerinde bu kadar cakili oynatilmamalilar. butun yeteneksizlikleri ortaya cikiyor boyle oynayinca. sneijder'in 2 pozisyonunu yedi umut bu sekilde. sneijder verkac kovaladi ama umut yaya cakili kaldi, sonra sut cekmek icin bosluga dogru cekeyim dedi ama bu sefer de umut onunde kaldigi icin umut'u tutan adam sneijder'i de engelleyecek konuma gecti. burak da ayni hatayi yapiyor. top almaya da cikamiyorlar ceza yayina cakili kaldiklarinda.
nonda, baros, hakan sukur gibi adamin yoksa hatta umit karan'a bile fitim, boyle adamlarin yoksa, elinde burak ve umut varsa ceza yayina hapsetmezsin adamlari. umut'un bugunku kotu oyununda en buyuk sknti pozisyon aldigi yerlerdi. tekrar yazalim, adam yeteneksiz dogru ama faydalanilmayacak adam degil.
faydalanmayi bildikten sonra yekta hatta tarik'tan bile faydalanilir. (ikisinin de bu takimda isi yok, ilk gitmesi gereken yekta. sakin yanlis anlasilmasin)
1935
umut bulut'u gördükçe kendi kariyerimi ciddi ciddi düşünmeye başladım, bu yaşta hayattan soğudum. karşı karşıya pozisyonda kalecinin üstüne yavaşça topu yuvarlayan forvet.
1936
rakibe baskıyı çok yanlış anlayan yeteneksiz oyuncumuz. arkadaş niye bu kadar boş koşuyorsun. tamam koşmak mücadele etmek iyidir , fakat biraz mantıklı koş be.
1937
ben de kendisinin oyuna sonradan girdiğinde daha etkili olduğunu düşünüyorum ama galatasaray'ın hamza hoca ile birlikte oynadığı sistemde yabancı sınırı da varken zaten pandev dışında forvet de yokken, onun da ilk onbir başlaması normal.
son vuruşlarının ayarı yok. son derece kolay golleri yapamazken, acayip saçma goller atan bir adam. golü kokladığı, savunmaya kendini unutturduğu ve bizi ipten aldığı maçlar var. kasımpaşa'ya son dakikada attığı gol bence kendisinin özetidir.
ayrıca ileride basan, baskılı oynamaya çalışan bir takım için bence her zaman iyi bir yedek.
1938
10 üzerinden değerlendiriyorum. oyun zekası: 0 top kontrolü: 0 bitiricilik: 1 teknik: 1 pas :2 takım oyunu: 4 soğukkanlılık: 2 denge: 2 hız: 5
bu özelliklerle galatasaray'da hatrı sayılır şekilde para kazanan ve forma şansı bulan iyi niyetli futbolcumuzdur. şükretsin ki biz mücadele eden topçulara saygı duyan hatta seven bir taraftarız. yoksa trabzonspor'daki gibi kendisinin gitmesi için dua eden ve gittiğinde halaylar çeken taraftar da olabilirdik. her ne olursa olsun, yeni sezon 4. forvetimiz olması dileğiyle.
1939
attığı gol sneijder eseri. ilkinde atamadı, şansına önüne düştü ve attı. ikinci yarıda yine bir sneijder eserini piç etti. *
1940
yeteneksiz evet, gol kacirma uzmani evet ama bu sezon attigi gollerin yarisini atmamis olsa sampiyonluk yarisinda degildik bugun, buna da evet sanirim. bu adam 8 sene once de bu yetenekteydi, bundan sonra da degismeyecek. mucadelesiyle kendine yer buluyor, bundan sonra da bulacak. evet ilerde top tutabilen bir forveti ben de cok istiyorum, hele hele drogba'yi izledikten sonra boyle bir isme sahip olamamamiza inanamiyorum ama yapacak bir sey de yok. umut bizim oyuncumuz. onu itin gotune sokmanin alemi yok.
1941
fırsatcı ve gol vuruşları düzgün, elimizin altında bulunsun, iyi bir yedek olur diye alınan bir futbolcu. özellikle ilk senesindeki katkılarını, mesela feneri yendiğimiz süper kupa finalindeki gollerini unutmak kolay değil.
parasızlık, sakatlık, öngörüsüzlük vb vb derken birden kendini takımın tek santraforu olarak buluverdi mi? verdi.
bu saatten sonra kendisine yeteneksiz, zekasız, kazma diye bok atıp ego tatmini de yapabiliriz, elimizdeki tek adam bu destekleyelim atabildiği kadar atsın da diyebiliriz.
benim gözümde umut bulut, galatasaray taraftarının nasıl bir taraftar olduğunu gösteren bir indikatördür.
1942
sabah sabah nerden aklıma geldiyse yine midemi bulandırdı. evet ağır konuşuyoruz ama sonuna kadar hak ediyor. kimse bana zamanında kritik goller attı demesin. kritik goller attı ama verdiğinden fazlasını da götürdü. 3 yıldır burada ve yıllık hak etmediği 2 milyon euro'yu alıyor. defalarca goller kaçırmasını, sahada ruh gibi dolaşmasını, arkadaşlarını engellemesini, her maç ayağına gelen onlarca topu ezmesini geçtim bir futbolcu düşünün futbolun en basit şeyi olan pas atmayı beceremesin. bir insan 3 metre yanındaki adama pas veremeyecek kadar yeteneksiz ve aciz olabilir mi? iyi niyetli olması umrumda bile değil. yıllık 2 milyon euro'yu hiçbir şey yapmadan alan adamın iyi niyeti bizden uzak dursun.
bjk ve fenerbahçe futbol takımlarında olsa ilk 18'e giremez. bizde ise ikinci forvet. allah hepimize sabır versin
1945
oyuna girmesi bile yetti. kuruttu hücumlari, bereketini kacirdi.
1946
bu adam hala oynuyorken sinan gümüş 18'e giremiyor.
1947
eli, kolu ve bütün uzuvları tek bir beyin tarafından kontrol edilmeyen, rastgele sağa sola hareket eden futbolcu. adamda gram denge yok, laf olsun diye garip garip koşmaktan ibaret.
1948
emeğine saygım büyük, gerçekten çalışan elinden geleni yapan futbolcu. ancak umut'un elinden gelenle bizim yetinmemiz mümkün değil. yetenekleri çok sınırlı birde buna kontrolsüz oyunu ve hareketleri eklenince tam bir kabusa dönüşebiliyor. oyunu rakip yarı sahaya yığdığımız maçlarda maçı çevirmek adına mutlaka sahada olmalı onun haricinde 18'e sokmasalar neden diye sormam.
1949
kendisi seneye de bu takımın 2. forveti olmaya devam ederse işte o zaman hem kendisine hem yönetime ağır konuşacağım. iyi niyetinde hiç kimsenin şüphesi yok; ama net bir şekilde olmuyor yahu. yemin ederim sneijder olsam ağız burun dalarım ben kendisine. 16 şubat 2015 galatasaray balıkesirspor maçında sneijder'in kaç topunu ezdi, kaç kere pas veremedi ben sayamadım.
1950
en ofsayt entrylemin baş mimarı kendisi. ciddi ciddi umut'un yetenekli olduğunu savunan arkadaşlar vardı burada. aldığı paraya hiç girmek istemiyorum, sonra konu hamit'e falan gelirse işin içinden hiç çıkamayız. son olarakta kendinin yıllık aldığı ücret ile çok rahat hasan kabze, necati ateş ikilisini izliyor olabilirdik.