• 164
    bir başka şikebahçe sevdalısı ali koç'un konsorsiyum liderliğinde 6,5 milyar dolarlık, 8 yıl vadeli (4 yılı anapara ödemesiz) yapılandırma kredisi kullanarak 1 yıla kadar kısa vadeli kredilerini kapatacak olan malum kulübün kasası şirket.

    koç-ülker-şahenk kardeşlerin fener maçlarını birlikte izlerken tezgahladıkları spot kredileri taksitli krediye çevirme operasyonları öbür bankaların da 'açık vermemek' korkusuyla başarıya ulaşmış oluyor böylelikle.

    yakışıklı ve demokrat görünümlü patronlarla takunyalı patronların ''cephesi'' bir işte. görüyorsunuz anlatmaya gerek yok!
  • 141
    almadığım, aldırmadığım bisküvi - çikolata vb. ürün firması, suyun karşı yakasının sponsoru.

    yaptıkları reklamı türkiye'nin öyle büyük firmalarına değil atıyorum şu reklamı yapan erol gaz'a götürsen kabul etmez. https://www.youtube.com/watch?v=n758kSvpU8I

    nasıl kabul edildi, nasıl kampanya direktörü pozisyonundan falan geçti benim açıkçası akşam izlerken aklım almadı. ha kastettiğim burada komplo teorisi değil. ciddi anlamda kötü bir reklam filmi ve buna kim bilir ne kadar bütçe ayırdı bu adamlar. yani yapmak çok zor değil bu reklamı, hatta 1. sınıfta okuyan (gün itibarı ile daha bitirmemiş) reklamcılık + grafik tasarım öğrencilerinden 2 tane bul, onlar yapmaz bu işi "böyle reklam mı olur lan?" diyerek. hatta ne onların yapması ya, şu twitter'da video ekleyen sayfalar falan varya ne bulsa videosunu yapıp atan onlar yapmaz bu kadar kötü işçilik.

    paint terk seviyesinde. gözümde hiç bir farkı yok, murat ülker'in kendisi de gelse beni ikna edemez. ama dediğim gibi asıl konu bu reklama ayrılan bütçe ile pazarlama departmanı - kampanya direktörü vb. isimler nasıl kabul etti bu reklamı? izleyince ne düşündüler de "hah tamam olur bu" dediler?

    gerçi, adamlar dünyanın bugüne kadar en büyük şikesini yapmış spor kulübünün donundaki dikişe kadar sponsoru neredeyse. ayırdıkları bütçeleri ne kadar salakça işlere kullanabildikleri gayet açık.
  • 17
    devamlı surette marka değerinden bahseden yöneticilerimiz hangi mantıkla ne gibi bir sponsorluk anlaşması içindeler çok merak ediyorum. yani sponsorluk anlaşması dendiği zaman kastedilen ney, neye karşılık ne kadar ödeniyor vs. gibi sorular sanırım bu anlaşma metinlerinde belirtilmiştir ve ben şahsen bunları bilmiyorum ancak dışarıdan bir taraftar gözü ile baktığım zaman görülen tablo şu;

    toplam sponsorluk bütçesi : 100 birim diyelim. (dediğim gibi anlaşma neler içeriyor bilmiyoruz ama her kulüple aynı sözleşmenin yapıldığını varsayıyorum.) dağılım ise şöyle;

    galatasaray : 10 birim
    beşiktaş : 10 birim
    fenerbahçe : 80 birim + prim + ekstralar + bonuslar vs.

    böyle bir anlaşmayı kabul eden yönetimin (her kim ise) galatasaray'ın marka değerinden haberi olmadığı apaçık ortada, hal böyleyken bu zihniyetin marka değerini korumak ve yükseltmek gibi hedefleri olmasını da zaten beklemiyorum ama hatırlatalım; galatasaray, türkiye'nin iki adet avrupa kupası sahibi "ilk ve tek" kulübü. ülke içinde de her iki rakibinden çok daha fazla kupa kazanmış, şampiyonluk sayısında da fenerbahçe ile ya aynı sayıda (net hatırlamıyorum) ya da arada bir fark bulunan, dünya çapında "en değerli markası".

    dolayısıyla bu kadar saçma bir anlaşmayı ben bir taraftar olarak komik buluyorum. vay efendim; "işin içinde başka şeyler var, siyasi boyutu var, ülker'in sahibi fenerli" vs. gibi veya bizim bilmediğimiz hiçbir argümanın gözümde zerre kadar değeri yok. şayet ülker'in sponsorluk karşılığı fenerbahçe'ye biçtiği değer ortada ise galatasaray olarak sen de bu değer üzerinden bir hesap yapar ve kendi marka değerin üzerinden anlaşma değerini belirlersin. madem endüstriyel futbol, madem bu işler para, ticaret. o zaman oyunu kuralına göre oynayacaksın. ha ülker sponsor olmayacaksa da olmasın arkadaş. değerini veren kimse, o olur sponsorun.
  • 185
    galatasaray’ın sponsoru da olsa uzun yıllardır ürünlerini yüketmediğim gıda markası. gıda dedektifi gibi hesaplara karşı tutumu ne kadar büyük firma olursa olsun alışmadık popoda donun durmadığı gibi kurumsallık ve kalite üzerlerinde durmuyor. daha öce satın alıp sattıkları bir firmada sonradan çalışmış biri olarak ürünlerini tercih etmiyorum.
  • 19
    yapmış oldukları çifte standarda rağmen halen bunlardan zırnık alan galatasaraylı kardeşlerim varsa galatasaraylılıkları koftidendir onu söyleyeyim bir kere.
    "ya ama püsküvütü çok güzel, kofleti harika" diyen galatasaraylı kardeşlerime abileri olarak zıkkımın kökünü yiyin diyorum.
    hem kendi kıymetinizi hem de takımınızın kıymetini bilin genşler. galatasaraylıysak her platformda galatasaraylı olacağız.
    ben de iki yavru aslan var mesela; onlara bu fenerlilerin ürünlerini yedirmemeye gayret ettim hep.
    oysa bir zamanlar ben de ürünlerini alırdım bu firmanın. peki neden böyle oldu? ülker taraf oldu çünkü.
    çünkü çifte standardı sevmiyorum. başka hiç bir sebebi yok.
    seni ciddiye almayanı sen de ciddiye almayacaksın olay bu kadan net.
  • 102
    ülker'i protesto etmek komik...

    he amk komik, bir siz ciddisiniz zaten.

    bu mevzu yahudiye kızıp kolayı sokağa dökmekten çok farklı, bu sadece bir duruş.

    hep verilen bir örnek vardır ya,

    "baklava çalan adama bilmem kaç yıl hapis!" şeklinde,

    esasında sistem adil olsa, baklava çalmanın para çalmaktan farkı yok zira burada ceza verilen husus zihniyet.

    insanlar da burada vay efendim ülker’i iflasa sürükleyelim diye düşünmüyor.

    sadece bir duruş sergiliyor.

    öldüm billah kullanmam diyen faşist bir zihniyet değil bu,

    altını çiziyorum, sadece bir duruş!

    kullanana da sonuna kadar saygı duyan bir duruş, hepsi bu.

    o nedenle yok çok komik, yok çok lümpen aman ne bileyim çok banaz falan gibi sikko sikko argümanlarla gelmeyin,

    bence saygı duymayı deneyim zira ben saygı duyuyorum…
  • 129
    fenerbahçe'ye sponsorlukları ülker markasından ziyade yıldız holding çatısı altında gerçekleşiyor. insanın aklına gelmeyecek markalara sahipler, türkiye'de yaşayıp da ürünlerinden kaçınmak imkansıza yakın. kellogs'un türkiye haklarını bulunduruyorlar, godiva, superfresh, amigo gibi markaların sahibi, halk-yayla-luna yağları vb. tüketiciye satılan gıda maddelerinin büyük çoğunluğu ellerinde. hangi ürünlere sahipler yazmaya kalksak burdan köye yol olur.
  • 155
    neydi dün yediğin hurmalar bugün ... tırmalar mıydı?

    yok yok 3 temmuz duruşu muydu?

    ya da birilerine sus payı dağıtmak mıydı?

    iki tane boykotum yıllardır devam eder. birincisi hürriyet. almam, internet sitesine tıklamam, açıp okumam. bu sözlükte ne zaman bir linkini görsem hiç düşünmeden basarım ofsaytı. tanıdıklarıma da paylaşmayın şunları linklerini derim. ama hiç etkisi olmaz çünkü hala sözlükte en çok paylaşılan link hürriyet ikincisi de fanatiktir.

    diğer boykotum ülkerdir. yıllardır doğru düzgün hiç bir ürününü almam, alınmasına da engel olurum.

    şimdi de diyorum ki galatasarayla uğraşananın çocuğu olmaz.
  • 65
    adamlar yıllardır fenerbahçe için muslukları açtılar resmen. bir gocunmam yok açıkçası kendileri adına. ne bizimkiler gibi kulüp binasına pilav gününde geliyorlar, ne de rahmi koç gibi kendi markası tuttuğu takımın gerisinde kalmasın diye işten kaçıyorlar. bu ülkede farklı takımları tutan, dolar milyardari binlerce kodaman var. ancak hiçbirisi kendi kulübünü fenerbahçeliler kadar sahiplenmiyor. acı ama gerçek. burada galatasaray'ın payelenmesi gereken tek motto ülker'in alt şirketlerini kendine sponsor yapmamasıdır. ancak mevcut bütçeyi, gsyiad'ın bu kulüpe katkısını ve taraftarın kulübe verdiklerini düşününce başka bir alternatif var mı ondan da emin değilim. evet, galatasaray 15 yıl önce dünya futbolunun en büyük underdog'u idi. kenya'daki, zambiya'daki insanların, rooney'in, sarkozy'nin oğulların üzerinde görünce büyük övünç duyduğumuz galatasaray formasının bugün için dünya futbolunda maddi anlamda bir getirisi, prestij anlamında bir ehemmiyeti yok.

    galatasaray 2000'de uefa kupası'nı kaldırırken de borç içinde yüzen bir kulüptü, bugün de. bugün öve öve bitiremediğimiz faruk süren, mehmet cansun bu prestiji maddi anlamda güce çevirse, stad 10 yıl önce yapılsa bugün galatasaray hiç yoktan portekiz'in, fransa'nın kalburüstü takımları kadar bir maddi güce sahip olabilir. iş böyle yürüseydi bugün alman 2. lig takımı atınç gibi bir adama 6 milyon euro verirken, huntelaar için 5 milyondan kaçmazdık. bu yönetimsizlikler galatasaray'ı bugün bu tip adamların eline bıraktı. bugünkü yönetimin maddi anlamda tek saçmalaması yabancı sınırı kalkmışken sabri gibi adamlara hala para bağlamasıdır. yoksa işe geniş açıdan baktığımızda şu andaki çıkmazı sadece sponsorla veya yoklukla açıklayamayız. galatasaray'ın yeniden düzlüğü çıkması için sahiplenilmesi lazım. öteki türlü olunca bugün trabzon'un istese 2 haftada alacağı farfan için 2 yıldır kapı önünde beklemek zorunda kalıyorsun.
  • 108
    her gün en az bu firmaya 3 lira veriyorumdur ve bunun belki de 50 kuruşu fenere gidiyor. bile bile neden alıyoruz ? en fanatiğim diyen bile alıyor. adamlar fenerbahçenin babası resmen. stad ismi. basketbol ve amatör şubelerinin tamamı neredeyse bu kurum tarafından ilerletiliyor ve türkiyenin de öyle aman aman en büyük firması falanda değil.

    sen koskoca her sene gs üniversitesinden mezun ver zengin yarat dönüp klübe katkı sağlayacaklarına soyup gidiyorlar anasını satayım. ülkere de kızmıyorum aslında adamlar tertemiz reklam yapıyor bizim sırtımızdan da para kazanıyor ve sevdikleri takımın başarılarını görüyorlar.
  • 107
    ürün kapsamı çikolata, gofret, kek ve bisküviden öteye gitmeyen, ağırlıklı olarak da çocuklara hitap eden masumane görünümlü bir firmanın spora ne kadar fazla, gereksiz ve de çirkin bir şekilde müdahil olabileceğini bizlere gösteren ticari oluşum. basit ve temiz gözükmesi icap eden bir gıda firmasının para ve taraftarlık hırsından gözü dönmüş yöneticileri yüzünden ne kadar çirkinleşebileceğinin örneğidir ülker.

    allah eti cicibebe masumiyetinin bozulduğu günleri bari bize göstermesin, daha ne diyeyim?
  • 161
    ülker battı darısı acıbadem ve diğerlerinin başına diyeyim mi bilmiyorum. bendeniz hayatımın hiçbir aşamasında bir şirketin ya da kişinin zarar edip batmasını dilemedim ve dillendirmedim. ancak şunu söylemeyi kendime hak sayıyorum:

    bu kadar har vurup harman savurmalarına, şike yapmalarına ve bu ülkeye dişe dokunur hiçbir hizmetleri olmamasına rağmen bu ülkenin fakirinden ve devletten çalarak fenerbahçe’ye para yağdıran, her fırsatta galatasaray’ı fenerbahçe’ye (aslanı kediye, pardon kuşa) boğdurmaya çalışan her şirketi, kişi ya da kurumu allah’a havale ediyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın