• 1076
    bu organizasyonun çeyrek final ayağında kura şikesi yapılmadığını düşünen de fazla iyi niyetlidir. hemen hemen her yıl çeyrek finalde favori 3 - 4 takım diğer favori olmayan takımlarla eşleşir. son yıllarda sadece 2016-2017'de açığa çıkma kaygısından mıdır artık çok ters köşe eşleşmeler olmuştu. bu sadece geriye dönüp takım isimlerine bakınca anlaşılacak bir durum da değil aslında. malum aynı isimler her zaman aynı gücü temsil etmiyor. manu'nun bu yıl finallerde kolay lokma olması gibi mesela. 2017-2018'deki juventus- real madrid eşleşmesi de buna bir antitez olamaz. çünkü o kurada m.city, bayern, barça gibi 3 as daha var. kalan takımlar en azından 1 tane böyle bir eşleşmeyi zorunlu kılıyordu orda zaten. bu yılsa hiç zorlanmadan ayarladılar kurayı. kalan 8 takım net şekilde 4 as ve diğerleri olarak ayrılıyordu bu kez. ve sonra da bunların +,- olarak biribirileriyle eşleşmesini gördük. uefa böylesi 8 takım bulduğunda direkt yapıştırıyor zaten. bir 2011-2012 çeyrek final eşleşmeleri var mesela "kura" demenin gülünç kaçacağı cinsten. bizim de olduğumuz 2012-2013 çok farklı değildi. 2015-2016 eleşmelerine baktığımızda da real, bayern ve barcelona'nın sırasıyla wolfsburg, benfica ve atletico madrid'le eşleştiği hiç masum durmayan bir kura görüyoruz. m.city'le de psg eşleşmiş. 2014-2015'te de juve-monaco, bayern-porto, psg-barcelona ve real-atleco madrid eşleşmeleri görüyoruz. bu atletico kafayı her buralara taşıdığında karşısında ülkesinin devlerini görüyor zaten ama onların* birbiriyle eşleştiğini görmedik hiç. farklı grup toplarda olursan böyle olur atlecio! yine atletico madrid'in devlerden kaçamadığı 2013-2014 kuraları da masum durmuyor. eşleşmeler: barça-atletico, psg-chelsea, bayern-m.united, real madrid-dortmund. ah be manu, sen kıyılacak grubun olduğu toplarda olacak takım mıydın? diye üzüldüm bunu görünce ama bu da son derece ayarlanmış görüntüsü çizen bir kura. yani çatır çatır yapılıyor kura şikesi. özellikle 11-12 ve 18-19 sezonlarındaki eşleşmelerin hilesiz bir kura sonucu oluştuğuna inanmam ben.
  • 1077
    dünya üzerindeki bütün futbolcuların oynamak isteyeceği iki turnuva vardır. birincisi dünya kupası, ikincisi şampiyonlar ligidir. malum bizde iki senedir bu turnuvaya katılıyoruz. böyle bir organizasyonun parçasıyken acaba oyuncu transfer etmek isteyen kulübümüz bu kozunu kullanıyor mu? kullanıyorsa nasıl oluyor da iki senedir taraftarı heyecanlandıracak bir adamı getiremiyor?
  • 1079
    --- alıntı ---

    böylece devler ligi'ne katılım hakkı elde eden her takım en az 14 maça çıkacak. maç sayısının artması da uefa'nın televizyon ve sponsorluklardan elde ettiği gelirleri önemli bir oranda arttıracak

    --- alıntı ---

    gitgide euroleague kıvamına dönüşecek organizasyon. 14 maç nedir allah aşkına. bu demek oluyor ki şampiyonlar ligi takım futbolcuları tüm sezon üç günde bir maç yapacak. şampiyonlar ligi her hafta olacak ve finali görecek takımlar sezon boyu lig,şampiyonlar ligi ve kupa totalinde 70'e yakın maç yapacak.

    zaten yeni formatta türkiye'den herhangi bir takımın bu organizasyona her sezon katılması oldukça zor gözüküyor.
  • 1080
    son 25 yıllık süreci ele aldığımızda (1994-2019) minimum çeyrek final oynayan takımları hesaplarsak; karşımıza ispanyol ve ingiliz dominasyonu çıkıyor:

    ispanya: 8 farklı takım ile 49 kez çıkmış. barcelona 17, real madrid 16, atletico de madrid 5, valencia 4, deportivo la coruna 3, villarreal 2, sevilla 1, malaga 1

    ingiltere: 8 farklı takım ile 43 kez çıkmış. manchester united 14, chelsea 9, liverpool 7, arsenal 6, manchester city 3, tottenham 2, leicester 1, leeds 1

    almanya: 6 farklı takım ile 29 kez çıkmış. bayern münchen 17, dortmund 6, leverkusen 2, schalke 2, wolfsburg 1, kaiserslautern 1

    italya: 5 farklı takım ile 29 kez çıkmış. juventus 12, milan 7, inter 6, roma 3, lazio 1

    fransa: 7 farklı takım ile 17 kez çıkmış. paris saint-germain 5, monaco 4, lyon 4, marseille 1, bordeaux 1, auxerre 1, nantes 1

    portekiz: 2 farklı takım ile 10 kez çıkmış. porto 6, benfica 4

    hollanda: 2 farklı takım ile 7 kez çıkmış. ajax 5, psv 2

    bu 7 ülkenin dışında çeyrek final gören ülkeler ve takımlar:

    türkiye: galatasaray 2, fenerbahçe 1

    yunanistan: panathinaikos 2, olympiacos 1

    ukrayna: dynamo kyiv 2, shakhtar donetsk 1

    rusya: spartak moskva 1, cska moskva 1

    isveç: ifk göteborg 1

    hırvatistan: hajduk split 1

    polonya: legia warszawa 1

    norveç: rosenborg 1

    kıbrıs rum kesimi: apoel 1
  • 1081
    resmi instagram hesabına kıl oluyorum.

    bugün yine şu efsane fotoyu paylaşarak beni mest etmiştir.

    https://www.instagram.com/...igshid=1gh6p1qgapjyl

    ancak ve lakin şöyle bir durum var. sen bu güzel fotoları videoları paylaşıyorsun ve hatta galatasaray’ı etiketliyorsun ama neden galatasaray hesabını takip etmiyorsun!?!

    sneijder, drogba, muslera vs takip ediyorlar, ya da büyük kulüpler de takiplerinde ama biz değiliz. bu duruma da canım sıkılıyor. derdimi sevebilirsiniz ama işte takip etsinler istiyorum ne yapayım :(
  • 1082
    bugun paylastiklari resim ile tebessum ettirdiler. cok eski zaman da degil aslinda ama duygulandim sahsen, belki o zamanlar icinde olunca bunun yeteri kadar kiymetini ve onemini bilemedik ama su an dusunuyorum, sneijder ve drogba beraber bizde oynadilar anasini satiyim. ne olursa olsun, yaslaninca gelmis olsalar bile, bundan 10-20 yil sonra bile avrupa'daki herhangi bir futbolseverin taniyacagi ust duzey 2 isim, "vay anasini bunlar galatasaray'da beraber mi oynamis?" dedirtecek cinsten.

    avrupa kupalarinda ozellikle son yillarda basarilarla ismimizden soz ettiremiyoruz belki, ama soyle bir durum var. turk takimiyla eslesince herkesin dilinde "cehennem gibi deplasman, zor kura" geyigi donuyor, yabancilarin hakkimizda bunu dedigini dusunuyoruz sadece. lakin kadrona baktiklarinda drogba ve sneijder gormeleri bambaska bir etki, hem taraftar hem oyunculari icin, 1. torba takimi icin de boyle 4. torba icin de. yani atiyorum kopenhag takimindan oyuncu tanimam sahsen, takip etmez cogu futbolsever, ama maca cikacagimiz zaman kadrolarinda bu ayarda adam gorsem bi duraklarim. acikcasi turk takimlari disinda bu tarz yildiz isimleri ciddi paralarla getiren pek takim yok avrupa'da, olympiakos bir nebze yapiyor ama bizimkilere gelen tarzda getirmiyorlar pek. cin veya arap takimlarina alternatif durumdayiz ama sampiyonlar ligi oynama firsati gibi ciddi bir farkla. yani diyecegim odur ki, bugune kadar falcao isine cok sicak bakmiyordum dogrusu, ama bugun gordugum su resim dusundurdu beni. maca cikacagimiz rakibin kadromuzda falcao'yu gorunce sirf yapacagi psikolojik etkiyi istetti.
  • 1084
    her sene daha da zorlu hale gelen uefa’nın en büyük ve saygın organizasyonudur. fakat ben bu sene artık çok uzun zamandır karşılaşmadığımız, barcelona ile galatasarayımızın aynı grupta olmasını istiyorum. ne olacak ki? azdan az, çoktan çok gider. leo messi gelsin bir arena havası alsın. umarım yeni sezon, geçen sezon gibi talihsizlikler yaşamayız ve takıma yapılacak güçlü takviyelerimiz de olur da uzun yıllar sonra, heyecanla ait olduğumuz yerde, galatasarayımızı keyifle izleriz!
  • 1086
    19/20 sezonunda boy göstereceğimiz arena. grubumuzda mutlaka barcelona, madrid ya da city ayarında bir takımın olması gerekiyor. eğer 4 takım da eşit güçlerde olursa grupta çıkma şansımız daha düşük. geçen sene* bunu gözlemledik. eğer grupta bir tane dev olursa, diğer 2'si dişimize göre olursa çıkma şansımız bence daha yüksek. grubun dev takımının rakiplerimizi yenmesi lazım. diğerlerine hiç puan bırakmadığı sürece rakibimiz 3 değil 2'ye düşmüş oluyor anında. bu durumda grup ikinciliğini zorlayıp üst tura çıkmayı denemeliyiz. umarım bu sene bu senaryo gerçekleşir.
  • 1087
    avrupanın üst düzey liglerinde orta sıra ve hatta küme düşme adayı takımların bile tek seferde 15-20 milyonluk transfer yaptığı günümüzde bizim ülkemiz gibi ülkelerin takımlarının bu kupayı alması neredeyse imkansız hale gelmiştir.
    burada başarılı olabilmenin yolu scout ve altyapıdan geçiyor. doğru yapılanmayı yaparsanız kupayı alamasanız da gruptan çıkma, çeyrek final gibi başarılar elde edebilirsiniz.
    bütçeleri kısmen düzenledikten sonra bu genç çocukların yanına tecrübeli isimler (hagi, popescu, taffarel gibi) eklenirse daha ileri noktalar hedeflenebilir.
    ama kısa vadede bizim büyük hayallerimize ulaşmamız kolay değil. her geçen sezon üstüne koya koya ilerlemeliyiz şu an.
  • 1097
    mehmet demirkol'un güzel bir analizi var bu hususta: "ligi kulüpler birliği yönetmeli ve tek amaç şampiyonlar ligine çok takımla katılmak olmalı"

    biz her sene "aman 2. takım gitmesin de 3-5m euro daha alalım" dedikçe, 1-2 seneye biz de ön eleme oynayıp 40m eurolardan" olacağız.

    hiçbir şey yapmasan bile havadan gelen 40m euro belki de olmayacak. yayıncı kuruluşun verdiği şampiyon için 220-230m tl, yani güncel kur ile 35m euro, cl'den gelen ise 40m euro.

    şuan avrupa kulüpleri ile aramızda uçurum var diyoruz ancak ilerleyen süreçte galaksiler olacak bu gidişle.
  • 1099
    bu sene elemelerinde yaşanacaklar galatasaray'ı çok etkilemeyecek. galatasaray'ın üçüncü torbaya girmesi zaten imkansıza yakındı, anladığım kadarıyla şu an sıfıra düştü.

    şampiyonlar ligi playoff'larındaki altı maçta puanı bizden daha düşük olan takımlar şunlar (katsayı puanımız 22.500):

    dinamo zagreb - rosenborg (rosenborg daha düşük)
    cfr cluj - slavia prag (ikisi de bizden daha düşük, yani herkesin bir sıra atlaması garanti)
    young boys - crvena zvezda (crvena zvezda daha düşük)
    apoel - ajax (bizi ilgilendirmiyor, ikisi de daha yüksek)

    lask linz - club brugge (lask linz daha düşük)
    olympiacos - krasnodar (bizi ilgilendirmiyor, ikisi de daha yüksek)

    yani en fazla dört takım elenebileceği için galatasaray'ın matematiksel olarak üçüncü torba şansı yok. karabağ apoel'i elese ajax'ı yenmeleri gerekecekti, ya da başakşehir iki tur geçmeliydi.

    biraz daha para kazanmak iyi güzel, fakat bence acil şekilde aynada kendimize bakmamız lazım. katsayımız son üç senede 58000'den 22000'e geriledi. ve bu yılların çoğunda şampiyonlar ligine katıldık, fakat o lanet prandelli yılı sonrası her sene paketleyip (burada başka bir deyim vardı sildim) eve yolladılar. geçen seneki rüya grubundan zar zor üçüncü çıkıp yüzyılın fırsatını elimizin tersiyle itmemiz, schalke'ye evde de dışarıda da görmediğim şekilde ezilmemiz, bunlar ülke puanı ya da katsayıdan çok daha önemli şeyler. üçüncü torbanın yarısı bizi affetmeyecek kalibrede takımlar: inter, valencia, lyon ya da havertz'li leverkusen'i geçip üçüncü olmaya çalışmak şu halimiz ile hayal işi.

    avrupa'da ne zaman oynasak oyuncu kalitemiz hariç oyun şeklimiz ile de eziliyoruz son beş senedir. bu değişmediği sürece istersek her sene ligi kazanalım, celtic gibi (iskoç ligini 10 sene üst üste kazanmaya çalışacaklar) 30000 puan civarında takılıp evimize döneriz. o yüzden çok da önemli değil kimi tuttuğumuz. linz ve krasnodar kazanırsa bir buçuk milyon civarı daha para giriyor katılan ülke sayısı azaldığı için. isterseniz onları tutabilirsiniz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın