1
galata sarayı efendileri adlı kitaptan alıntıdır:
"uefa kupası kurallar gereği şampiyon takımın müzesinde bir yıl kalır, bir yıl sonra da uefa kupası finalinin oynanacağı kente getirilir ve yeni sahibine verilir. kupa her sene böyle elden ele dolaşırdı.
galatasaray kupayı kazandıktan henüz 1 ay geçmişti. uefa kupasını aldığımız yıl şampiyonlar liginide real madrid almıştı. bu iki takımın forma ve bütün malzemelerinin sponsoru adidas'dı. adidas önemli bir reklam fırsatı yakalamıştı ve kaymağını yemek istiyordu. iki takımda avrupanın en büyüğüydü.2000 yazında münih kentindeki bir organizasyona real madrid ve galatasaray da davet edildi. adidas bu fırsatı kaçırmak istemeyerek bu iki kulübün münih'e aldıkları kupalarla gelmelerini istedi. adidas kupalarla şov yapmak istiyordu.
galatasaray münih'e türk hava yolları ile gitti. gümüş kupayı da yanlarına almışlardı. kupanın uzunluğu bir metreye yakındı fakat türk yetkililer hiçbir sorun çıkarmadı. turnuvanın dönüşünde işgüzar almanlar kupanın yolcu bölümüne alınmasını sakıncalı buldular. galatasaraylı yöneticiler tüm ısrarlarına rağmen almanlara diş geçiremedi. bunun üzerine uçaklarda kullanılan beyaz yolcu yastıklarından birkaç tane aldılar. karton bir kutu bulup kupayı içine yerleştirdiler çevresinede yastık koydular. kutuyu kapattıktan sonra üzerine hem ingilizce hem de türkçe ''dikkat,kırılacak madde''yazısını yazdılar. yolculuk boyunca kimse kupayı düşünmedi. uçak iniş yaptı. bavullar alındı. kupanın olduğu kutu da alındı ve kenara konuldu. daha sonra kutunun açılmasıyla kapanması bir oldu. kutuyu açan yöneticiler önce free-shopların orada oturup kendilerine gelmeye çalıştılar. sonra bir daha baktılar. koskoca uefa kupası ikiye bölünmüştü.
kupa hemen floryaya götürüldü. olay başkan faruk süren'den uzun süre saklandı. herkes bir şeyler düşünüyordu. eğer kupa bu haliyle yetkililere verilirse dünyaya rezil olucaklardı. yönetim kurulu masaında kupakırılmış halde yatarken tamir fikri ortaya atıldı.
kupa ertesi gün kapalıçarşı'ya götürüldü. tüm kuyumcular tek tek dolaşıldıktan sonra gümüşçülerin tamir edebileceği öğrenildi. iyi bir gümüşçü bulundu. kupayı görünce gümüşçü ''bu ne?''diye sordu. adam onun uefa kupası olduğunu hiç düşünmemeişti. zaten kupa yol boyunca kimse anlamasın diye paketlenmişti. ayrıca paketi zaten eski gümüşçü olan ökkeş polat kapalıçarşıya götürmüştü. gümüşçü tamir etmeyi kabul etti ve birkaç gün sonra alabileceklerini söyledi.
gümüş kupa 3 günde tamir edildi. bir sonraki yönetim kupası toplantısına kupa geri gelmişti. herkes kupayı teker teker inceledi. ancak kırılıp yeniden yapıldığı hiç belli olmuyordu. ardından o gün toplantıda bulunan yönetici celal gürcan espriyi patlattı.''vallahi eskisinden daha güzel oldu. olay böylece kapandı ve bu olay kimseye söz edilmedi.
ertesi seni kupa geri verilmişti. finali alaves ve liverpool takımları oynuyordu. liverpool şampiyon oldu. liverpool kupa töreninde sevinçten zıplarken yöneticiler televizyon başında dua ediyorlardı.
''allahım ne olur şimdi kırılma.''
kupa her yıl yeni sahibine veriliyor. yani kırık ve hasarlı kupa ülke ülke dolaşıyor.belki o haliyle tekrar türkiye'ye gelir."
"uefa kupası kurallar gereği şampiyon takımın müzesinde bir yıl kalır, bir yıl sonra da uefa kupası finalinin oynanacağı kente getirilir ve yeni sahibine verilir. kupa her sene böyle elden ele dolaşırdı.
galatasaray kupayı kazandıktan henüz 1 ay geçmişti. uefa kupasını aldığımız yıl şampiyonlar liginide real madrid almıştı. bu iki takımın forma ve bütün malzemelerinin sponsoru adidas'dı. adidas önemli bir reklam fırsatı yakalamıştı ve kaymağını yemek istiyordu. iki takımda avrupanın en büyüğüydü.2000 yazında münih kentindeki bir organizasyona real madrid ve galatasaray da davet edildi. adidas bu fırsatı kaçırmak istemeyerek bu iki kulübün münih'e aldıkları kupalarla gelmelerini istedi. adidas kupalarla şov yapmak istiyordu.
galatasaray münih'e türk hava yolları ile gitti. gümüş kupayı da yanlarına almışlardı. kupanın uzunluğu bir metreye yakındı fakat türk yetkililer hiçbir sorun çıkarmadı. turnuvanın dönüşünde işgüzar almanlar kupanın yolcu bölümüne alınmasını sakıncalı buldular. galatasaraylı yöneticiler tüm ısrarlarına rağmen almanlara diş geçiremedi. bunun üzerine uçaklarda kullanılan beyaz yolcu yastıklarından birkaç tane aldılar. karton bir kutu bulup kupayı içine yerleştirdiler çevresinede yastık koydular. kutuyu kapattıktan sonra üzerine hem ingilizce hem de türkçe ''dikkat,kırılacak madde''yazısını yazdılar. yolculuk boyunca kimse kupayı düşünmedi. uçak iniş yaptı. bavullar alındı. kupanın olduğu kutu da alındı ve kenara konuldu. daha sonra kutunun açılmasıyla kapanması bir oldu. kutuyu açan yöneticiler önce free-shopların orada oturup kendilerine gelmeye çalıştılar. sonra bir daha baktılar. koskoca uefa kupası ikiye bölünmüştü.
kupa hemen floryaya götürüldü. olay başkan faruk süren'den uzun süre saklandı. herkes bir şeyler düşünüyordu. eğer kupa bu haliyle yetkililere verilirse dünyaya rezil olucaklardı. yönetim kurulu masaında kupakırılmış halde yatarken tamir fikri ortaya atıldı.
kupa ertesi gün kapalıçarşı'ya götürüldü. tüm kuyumcular tek tek dolaşıldıktan sonra gümüşçülerin tamir edebileceği öğrenildi. iyi bir gümüşçü bulundu. kupayı görünce gümüşçü ''bu ne?''diye sordu. adam onun uefa kupası olduğunu hiç düşünmemeişti. zaten kupa yol boyunca kimse anlamasın diye paketlenmişti. ayrıca paketi zaten eski gümüşçü olan ökkeş polat kapalıçarşıya götürmüştü. gümüşçü tamir etmeyi kabul etti ve birkaç gün sonra alabileceklerini söyledi.
gümüş kupa 3 günde tamir edildi. bir sonraki yönetim kupası toplantısına kupa geri gelmişti. herkes kupayı teker teker inceledi. ancak kırılıp yeniden yapıldığı hiç belli olmuyordu. ardından o gün toplantıda bulunan yönetici celal gürcan espriyi patlattı.''vallahi eskisinden daha güzel oldu. olay böylece kapandı ve bu olay kimseye söz edilmedi.
ertesi seni kupa geri verilmişti. finali alaves ve liverpool takımları oynuyordu. liverpool şampiyon oldu. liverpool kupa töreninde sevinçten zıplarken yöneticiler televizyon başında dua ediyorlardı.
''allahım ne olur şimdi kırılma.''
kupa her yıl yeni sahibine veriliyor. yani kırık ve hasarlı kupa ülke ülke dolaşıyor.belki o haliyle tekrar türkiye'ye gelir."