• 426
    sercan sararer'in içinde bulunması gereken ulusal takımımız.ancak tunay torun için aynısını söyleyemem.sercan çabalıyor,çizgiden bişeyler yapmaya çalışıyor,olmuyor içeri giriyor şut çekiyor,ardayla duvar yapıyor hiç yoksa çabalıyor,pozisyon yaratmaya yada pozisyona girmeye çalısıyor.bir kanat oyuncusunun bunların dışında yemek pişirmesini,su taşımasını falan beklemiyorsak yeterince görevini yapıyor.

    sorun sercan değil olsa olsa abdullah avcıdır.bu kadar zayıf bir hollanda yakalamışsın* sahada hiç birşey yapmayan tunay'ı 80 dakika tutuyorsun.hadi ilk yarı oynattın baktın ki birşey çıkmayacak.neden ısrar ediyorsun ki.adam leyla gibi geziyor sahada. sabrettin diyelim yaptın bir eşşeklik daha sonra burak yılmaz'ı oyuna alıyorsun.umut ve burak arkaya sarkacak adamlar da o pası atacak adam nerede ? kulübede oturuyor. selçuk inan gibi bir adamı ısınması için dahi göndermedi abdullah avcı...bu taktikte selçuktan başka kimden verim alabilirsin ? hadi diyelim emre belözoğlu.. e paşam onuda çıkardı !

    futbolcuda ısrar etmek kötü değil, herkes eleştiriyor diye karar değiştimeyeceksin tabi ancak sistemini selçuk inan üzerine kuruyorsan bu adamı oy-na-ta-cak-sın...yoksa basın toplantılarında kem küm etmeye alışırsın.
  • 430
    galatasaraylı futbolcuların sayısı ne kadar az olursa beni o kadar çok mutlu edecek takımdır.

    fenerbahçe lobisi yüzünden saçma sapan tercihler yapılan takımdır aynı zamanda. selçuk inan'ın kadroya alınmaması genel itibariyle tunay torun'un oynaması ile açıklanmaya çalışılmış ancak selçuk'u oynatmamak için emre belözoğlu ve mehmet topal tercih edilmiştir. mehmet topal'ki valencia'dayken yedek bekleyen adamdır, fenerbahçe'ye gelince ilk 11 başlamıştır. mehmet topal valencia'da kalmış olsaydı, selçuk inan yerine selçuk şahin'in tercih edileceğine de adım gibi eminim.

    tüpçü, aziz başkanından icazet alarak kadro yapmakta bunu da abdullah avcı uygulamaktadır.
  • 431
    dünyada ne kadar başarılı milli takım varsa çoğu bir kulüp takımının oyuncularını ve sistemini baz almıştır.

    ispanya milli takımı barcelona sistemini ve oyuncularını baz alarak eksik bölgelere diğer takımlardaki oyuncuları yerleştirmiştir ve onları barcelona sistemine entegre etmiştir. böylelikle 1 dünya kupası ve 2 avrupa kupası kazanmışlardır.
    son avrupa şampiyonasında italya milli takımı juventus endeksli bir takım çıkarmıştır.
    son avrupa şampiyonasında portekiz ise real madrid'in oyun sistemini baz alarak oynamıştır.
    almanya milli takımı ise bayern münih takımı gibi oynuyor. hazırlık maçlarında bile kadrolarını değiştirmiyorlar.

    bizim milli takımımız ne yapıyor? oynadığı her maçta farklı kadrolar, farklı sistemler ve taktikler deniyor.

    topu topu 1 hafta bir arada olan oyuncularla bir düzen oluşmaz, sistem oluşmaz, mantalite oluşmaz. üstelik her kamp döneminde farklı oyuncu grupları oluyorsa hiç olmaz.

    bu dönemde en başarılı kulüp galatasaray ise onun oyuncularını ve sistemini baz almak lazım. eğer fenerbahçe başarılıysa onunkisini baz almak lazım.

    2014 dünya kupasına hazırlanan milli takımın kadrosu temel olarak böyle olmalı.

    volkan

    gökhan (hamit) - semih - ömer - hakan (zaman içinde başka birisi)

    emre çolak (hamit) - m.topal - selçuk - arda

    umut - burak

    bu kadrodaki oyuncuların alternatifleri de belli olmalı. selçuk sakatsa yerine nuri oynar. arda yoksa yerine x oynar denilmeli. bu kadro ve sistem hazırlık maçlarında bile bozulmamalıdır. milli takım oyuncu deneme yeri değildir. oyuncuları görmek istiyorsanız maçlara gidin veya lig tv'den izleyin.

    2002 dünya kupasında da 2008 avrupa şampiyonasında da galatasaray bazlı milli takım olarak başarılı olduk.
  • 434
    abdullah avcı,tayfun korkut ve okan buruk tarafından 2014 ve ilerisi planlanan futbol takımı bu arkadaşlara güvenilip sabır gösterilecekse eyvallah lakin ortada bir planlama da görmek gerekir.
    kısa vadede 2014 orta vadede 2016 uzun vadede ise daha sonrasını aynı anda düşünüp planlamak lazım ulusal takımlar genelde 4 yılda bir dünya kupası aradaki yıllarda da kıta turnuvalarına katılırlar ve bu 2 yıllık peryodik çalışma gerektirir.
    bu bağlamda ulusal takımların lig karması zihniyetinden çok jenerasyon üzerinden teşkil edeceği aşikar hocanın da maçtan önce söylediği ligin en formda oyuncusu oynamayabilir lafı da yerindedir.
    bu söylemin altını doldurmak bir plan çizmek takımı bir arada oynatıp geliştirmek belli bir sistematiği oturtmak ise teknik kadronun birincil görevi olmalıdır.
    2014 ve daha sonrası planlanrken takımda yapılacak ilk değişiklik emre belözoğlu ile vedalaşmak olmalı gerek yaş gerek devamlılık gerekse ikame oyuncu bakımından ele alındığında bu karar alınmalı eğer emre ile devam edilecek ise bu takımda selçuk inan'ın yeri olmaz zira 2016 hedefi kalır ki burada ön plana alınacak oyuncu nuri olmalı hatta bu iki turnuva da emre ile geçilecekse selçuk ve nuri ara jenerasyon durumuna düşecekleri için belki 90 ve sonrasına dahi bu liste uzamalı. sonuç olarak bu işin matematiği bunu gerektirir benzer pozisyonda olan oyuncuları belli rollere hazırlamak ve o yoldan gidilmeli yoksa kısır tartışmalar sürüp gider.
    takımın milli maç adedi çok olmayan oyunculardan kurulduğu ortada yapılacak ilk iş belli bir plan ve kadroya sadık kalıp bir arada maç adetlerini arttırmak ve birlikte geliştirmek olmalı burada anahtar kelime istikrar sürekli yap boz ile bir sonuç elde edilemez.
    kale ve savunma dörtlüsünde genç bir kuşak yakalanmış durumda misal burada aynı oyuncularda ısrar edilirse gelişim katedilmesi mümkün savunma önü ve kenar oyuncularında da bolca alternatif gözüküyor belki ilerde genç bir santrfor adayı olmaması sıkıntı yaratabilir.
  • 435
    öncelikle 4-4-2 oynamayı felsefe yapması, oyunu rakibi ön alanında oynamayı hedeflemesi ve galatasaray futbol takımı ne oynuyorsa onu oynayarak başarıyı yakalama misyonunda olması gereken(2000-2002'de başarılara bu yolla ulaşılmıştır) milli takımdır. milli takımda 20 oyunculuk bir havuz sakatlıklar dışında olmaz. milli takımımız gurbetçi oyuncu ağırlıklı kadrolarda hedefe ulaşamaz. artık gerçeği görmeliyiz ki mevlüt, sercan, tunay, gökhan töre hatta nuri almanya'nın istemediği, bizim büyüttüğümüz futbolculardır. milli takımımız olmayacak sistemler yerine daha çok yüreğiyle oynayan futbolculardan meydana gelmelidir.
    son olarak da on birimiz;
    -----------------volkan
    gökhan --egemen--ömer--hakan
    hamit--selçuk--emre-- arda
    ---------burak--umut------
    olmalıdır. yedekler için de tolga, semih, emre, hasan ali , topal, muhammet demir, necati düşünülmelidir.
  • 436
    4-4-2 oynamadan gol sıkıntısı yaşayacak takım. orta saha ve hücum oyuncularının milli takım'daki gol oranlarına bakın:

    caner erkin: 16 maç, 1 gol
    mehmet topal: 28 maç, 0 gol
    burak yılmaz: 19 maç, 6 gol
    hamit altıntop: 74 maç, 8 gol
    selçuk inan: 21 maç, 1 gol
    umut bulut: 15 maç, 2 gol
    arda turan: 57 maç, 13 gol
    emre belözoğlu: 85 maç, 8 gol
    gökhan töre: 10 maç, 0 gol
    nuri şahin: 32 maç, 2 gol
    mevlüt erdinç: 15 maç, 1 gol
    sercan sararer: 5 maç, 0 gol
    mehmet ekici: 7 maç, 0 gol
    tunay torun: 6 maç, 0 gol*

    toplam: 390 maç, 42 gol. gol ortalaması 0,1.

    bir de gidip tek santrfor oynuyoruz. ulan bu takım nasıl gol atsın tek forvet ile?
  • 437
    şimdi burda "fm'ci ergen" etiketi yiyeceğiz ama fm'de bile "teamwork" denen, takımdaki oyuncuların bir arada oynama sıklıklarına bağlı olarak takım uyumunun ne derecede olduğunu belirten bir olay vardır. genelde milli takımlar 2-3 ayda bir sadece 10 günlük kamplarda bir arada oldukları için bu takım oyunu olayını, kendi sınırları içerisinde bir sistemi olan takımlardan aldıkları şablonlarla hallederler.

    mesela bugün ispanya milli takımının üç aşağı beş yukarı kadrosunu ele alalım:

    ----------------------casillas-----------------------
    arbeloa------ramos------pique-------------alba
    ----------------------sergio-------------------------
    -------------xavi--------------xabi------------------
    --mata------------------------------------iniesta--
    -----------------------torres------------------------

    burda mesela, 4 real madridli 5 barcelonalı ve 2 chelseali oyuncunun genelde 11 çıktığını görüyorsunuz. barçalı oyuncular hemen hemen 4-5 senedir garanti birlikte oynuyorlar. real madridliler deseniz yine 3-4 seneleri var. mata ve torres de chelsea'de birlikte oynuyorlar. oyuncular birbirlerini tanıyorlar, sistem belli. sonuç: başarı

    almanya'ya bakalım:

    -----------------------neuer-------------------------
    boateng-----hummels-badstuber---------lahm
    -
    -----------------sch----------khedira---------------
    -
    müller----------------özıl---------------------götze
    ---------------------gomez---------------------------

    7 bayern, 2 dortmund, 2 real madrid oyuncusu.

    buna bağlı olarak bizim kadromuz da:

    -----------------------volkan--------------------------
    gönül----------semih-------ömer------------hakan
    -
    arda------------emre-----selçuk------------sercan
    -
    -------------------umut----burak---------------------

    şeklinde olmalı.

    bunu yaparsak mill takım = galatasaray olmaz, olması gereken olur zaten.
  • 439
    bazı yazar arkadaşların da dediği gibi sadece galatasaray'ın sistemini kopyala yapıştır yapsa başarılı olabilecek takım. abdullah avcı'nın 'ben yeni bişey yaratıcam' düşüncesinden çıkması gerekiyor amk. çıkmasın yada defolup gitsin.

    --------------------volkan--------------------

    gökhan-----semih------ömer------hakan

    emre ç.-------selçuk-------nuri-------------

    -----------------------------------------arda--

    ------------------umut-------------------------
    ---------------------------burak---------------

    form durumlarına göre emre çolak yerine hamit, nuri yerine ne kadar sevmesek de emre belözoğlu oynayabilir.
  • 444
    şikeci ve sahtekar oluşu belgelenen yıldırım demirören'ün başkanlığını yürüttüğü federasyon bünyesinde ve fenerbahçe hegemonyasında oluşundan mütevellit sempatisini özellikle de bizim taraftarımız nezdinde git gide kaybeden takımdır. bu durumun işin milliyetçilik boyutuyla hiçbir ilgisinin olduğunu sanmıyorum.

    demirören'in ne mal olduğu zaten belli de şu fenerbahçe hegemonyasına gelirsek durum ilk on birdeki fenerbahçeli oyuncu sayısından çok daha farklı. madde madde açıklamak isterim;

    1- selçuk inan türkiye'nin şu anki en iyi yerli orta saha oyuncusudur, en iyi frikik kullanan yerli futbolcudur ve son asist kralıdır, tartışmaya tamamen kapalı bir konu. ön libero, çift yönlü orta saha veya forvet arkası olarak başarıyla görev yapabilecek bu çok yönlü ve yetenekli adam "taktiksel" sebeplerden ötürü oynatılmıyor.

    2- burak yılmaz şu anki en iyi yerli forvettir ve son gol kralıdır, yine tartışmaya oldukça kapalı bir konu. tek ve çift forvetli sistemlerde başarıyla oynayabilecek gerçek bu muhteşem golcü bilinmeyen sebeplerden ötürü oynatılmıyor.

    3- form, tecrübe ve yetenek bazında tarih itibariyle bariz üstünlüğü bulunan hakan balta yerine garip bir şekilde her bakımdan durumu yerlerde sürünen hasan ali kaldırım solda şans buluyor.

    4- dört aydır doğru düzgün top oymayan emre belözoğlu bu takımın kadrosuna banko yazılıyor. hem de selçuk inan ve benzeri nice ismin yerine...

    5- tartışmasız en iyi yerli kaleci olan volkan demirel sakatlanınca yerine cenk gönen veya tolga zengin gibi gerek tecrübe, gerek de performans bakımından çok daha üstün isimler yerine kulübünde daha 10 resmi maça bile çıkmamış olan bir çaylak, mert günok konuyor.

    bu gibi durumlar bana göre net bir şekilde ortaya koymaktadır ki, bu takımda işler doğru, düzgün, dürüst olarak yürütülmüyor ve ciddi bir şaibe, eyyam, adam kayırma artık ne derseniz var.
  • 445
    dikkatimi çekti...

    maçtan sonra kime mikrofon uzatılsa "iyi bir performans gösterdik" dedi. abdullah avcı, emre belözoğlu filan. bir takım spor yazarları "ilk maçtan eleştirmeyelim", "hollanda deplasmanı zaten en zor maç" laflarında. "çok gol kaçırdık", "hollanda'ya karşı bu kadar pozisyona giriyorsan atacaksın artık" diyenler var.

    çok yanlış çok. bir takımı iyi oynamadığı halde övmek kadar büyük bir hataya tüm teknik ekibin ve oyuncuların düşmesi inanılmaz.

    3 gün sonra estonya maçı var. hollanda maçında saçmalayan adamı sen översen, o adamın estonya maçında -ki puan kaybedersek boku yediğimizin resmidir- neden asılsın?
  • 446
    küçük maçların büyük milli takımı gibi gözükmektedir. 11 eylül 2012 türkiye estonya maçı'nda yaptığımız hırsı bir hollanda karşısında yapacak düzeyde değiliz maalesef. estonya 10 kişi kalmasa da biz bu takımı rahat yenerdik. önce zayıf takımları farkla yenmenin çok büyük bir başarı olmadığını öğrenmemiz lazım. aksi takdirde grup ikinciliklerine, üçüncülüklere, play off'lara abone olmaya devam ederiz.
  • 450
    inatla oynatılan 4-2-3-1 sevdasını çözemiyorum ben milli takımdaki. bu ülkede olmuyor arkadaş işte. ha illa oynatacaksın, 4-3-3 oynat bari adam gibi. elinde nuri ve selçuk var senin ya?

    4-3-3; volkan - gökhan, ömer, semih, ismail(hakan) - mehmet topal, selçuk, nuri - sercan(umut), arda, burak oynatırsın.

    4-4-2 oynatırsın; orta sahada kanatsız oynar topal, selçuk, nuri, arda ileride umut burak oynarsın.. yada sağda hamit solda arda ortada nuri, selçuk ile oynarsın.

    ama yoooooooook. emre denen tip hala kaptanlık yapsın o takımda. hala estonya gibi rakibe bile topal emre orta sahası başlasın.

    bu takımla başarılı olunacaksa en mantıklısı klasik 4-4-2 oynayıp orta sahayı selçuk ve nuriye emanet etmektir. takım alıştığında da birbirine tek handikapı hava topları olur, ama selçuk ile nurinin yanyana oynadığı bir merkez burak ve umutu avrupa yıldızı yapar. zaten şu dünya kupasında nasıl bir taktik oynatırsa oynatsın başarılı olamayacağız, en azından nuri ve selçuk ikilisini kazansak da modern bir orta sahamız olsa, avrupa şampiyonasında belki bir umudumuz olur..
App Store'dan indirin Google Play'den alın