1
bilgi çağı mı, internet çağı mı artık ne diyorlarsa adına, o nalet şeyin benden çaldığı en güzel hislerden biri transfer bekleme heyecanıdır. eskiden, 24 saat internetin elimizin altında olmadığı zamanlarda, her sabah heyecanla spor gazeteleri alınır hemen galatasaray sayfaları taranır, günün haberleri hatmedilir ve transferler hakkında daha fazla spekülasyona maruz kalınmadan güne devam edilirdi. zaten o gazetelerdeki haberler genelde bahsi geçen futbolcunun büyükçe bir resminin altına yazılan "bombacı cimbom yolunda" veya "ergun gürsoy ahmeti kaçırdı" tarzındaydı. kalıpları belli şeylerdi.
her şey pires transfer hareketiyle başladı benim için. transferler hakkında haber verme işinin evveli var mıdır bilmem ama interaktif ortamlarda taraftar forumlarını takip etme zamanım tam pires zamanlarına denk gelir. pires geldi, yok gelmedi, araya haim fresco girdi, uçağa bindi... yıllar yılı günde 2 satır gazete yazısı, 2 dakika spor haberiyle aldığım transfer haberlerinin toplamından fazla transfer haberini 1 ay gibi bir sürede almıştım. başlarda heyecan verici bu ortam sonlara doğru "gelmesin babasını siktiğim" tadına ulaştı benim için. nerden baksan 6-7 sene geçmiştir pires haberlerinin üzerinden. 12-14 transfer sezonu demek. bilgi kirliliğine maruz kaldığım/ız tam 14 transfer sezonu. bu bilgi bombardımanları olayın tadını, heyecanını çok ciddi bir şekilde kaçırıyor. bahsi geçen fitbolcu gelmeden soğuyorum valla. eğer haberlere konu olan adam gelirse "çok çektirdin ibiş diyorum", gelmezse "kemüğüne sıçtığım boşuna uğraştırdın bizi" diyorum. boşu boşuna günaha giriyorum.
velhasıl lanet ediyorum artık şu dönemlere, her dönem türeyen "benim tanıdığım var" tarzındaki adamlara. her saat başı yeni haber, yeni umut, yeni üzüntü. eskiden güzeldi abi şimdi kötü. bu arada drogba bitmiş... ünal aysal erzurum keresteciler sitesinden 4 kamyon tomruk alırken ağzından kaçırmış.
bitti.
her şey pires transfer hareketiyle başladı benim için. transferler hakkında haber verme işinin evveli var mıdır bilmem ama interaktif ortamlarda taraftar forumlarını takip etme zamanım tam pires zamanlarına denk gelir. pires geldi, yok gelmedi, araya haim fresco girdi, uçağa bindi... yıllar yılı günde 2 satır gazete yazısı, 2 dakika spor haberiyle aldığım transfer haberlerinin toplamından fazla transfer haberini 1 ay gibi bir sürede almıştım. başlarda heyecan verici bu ortam sonlara doğru "gelmesin babasını siktiğim" tadına ulaştı benim için. nerden baksan 6-7 sene geçmiştir pires haberlerinin üzerinden. 12-14 transfer sezonu demek. bilgi kirliliğine maruz kaldığım/ız tam 14 transfer sezonu. bu bilgi bombardımanları olayın tadını, heyecanını çok ciddi bir şekilde kaçırıyor. bahsi geçen fitbolcu gelmeden soğuyorum valla. eğer haberlere konu olan adam gelirse "çok çektirdin ibiş diyorum", gelmezse "kemüğüne sıçtığım boşuna uğraştırdın bizi" diyorum. boşu boşuna günaha giriyorum.
velhasıl lanet ediyorum artık şu dönemlere, her dönem türeyen "benim tanıdığım var" tarzındaki adamlara. her saat başı yeni haber, yeni umut, yeni üzüntü. eskiden güzeldi abi şimdi kötü. bu arada drogba bitmiş... ünal aysal erzurum keresteciler sitesinden 4 kamyon tomruk alırken ağzından kaçırmış.
bitti.