kesinlikle özüne dönmelidir...
modern futbol dediğimiz kavramın içini en güzel dolduran ekol
ajax ekolü olup bu ekol zamanında şampiyonlar ligini alacak biçimde, tamamı hollandalılardan oluşan bir yapıyla başarıya ulaşabilmiştir.
sadece hollandalılardan oluşan kadro - tabii ki bunda futbol eğitim metotlarının müthiş etkisi yadsınamamakla birlikte - yerelliğin en çarpıcı örneği de değildir ayrıca...
çok daha çarpıcı bir örnek vardır;
(bkz:
atletic bilbao)
sadece bask bölgesi futbolcularından kurulu ekipleriyle efsanevi seneler geçiren bu ekibin şampiyonlar ligine gitmişliği, turlar geçmişliği, yakın zamanda da uefa avrupa liginde final görmüşlüğü vardır...
ancak yine de bu örnekler "özüne dönme" geyiği için ekstrem örnekler olarak kabul edilebilir.
ayrıca trabzonspor'un şampiyonluklar yaşadığı sezonlar göz önüne alındığında türkiye'nin konjonktürel yapısının yerelliğe yönlendirdiği tezi de kuvvetli bir argümandır...
fakat...
1995-1996 sezonu... türkiye'de futbolun en kritik olduğu, endüstriyelliğin iyiden iyiye yerleştiği, yabancı futbolcuların revaçta olduğu bir sezon. fenerbahçe güçlü kadrosuyla rakiplerine korku salıyor. o seneki rakibi ise senelerce yine tepeyi zorlamış olan trabzonspor...
hangi trabzonspor?
teknik direktörlüğünü
şenol güneş'in yaptığı trabzonspor kadrosuna bir bakalım:
- hami, lemi, ünal karaman, büyük orhan, küçük orhan, şota arveladze, arçil arveladze, tolunay kafkas, metin mert, abdullah ercan, ogün temizkanoğlu, fatih tekke, hamdi aslan, osman özköylü
evet... gördüğümüz kadarıyla, zaten yarı trabzonlu olan gürcü ikizler arçil ve şota haricinde yabancı yok, ayrıca kalan oyuncuların neredeyse tamamı karadenizli...
yani neymiş?
trabzonspor'un şampiyonluk kovaladığı özüne dönmüş sene sadece 6 şampiyonluk yaşadığı dönem değilmiş. en güçlü olduğu son dönem fenerbahçe'yle kapıştığı dönem de dahil edilebilecek şekilde genelde karadenizli çocuklarla ve hocayla başarıya erişmiş bu ekip...
bu sebeple, trabzonspor'un özüne dönmesiyle ilişkili proje, endüstriyel futboldan bağımsız olmak üzere belki de dünyada "yerelliğin en güzel uygulanabileceği" coğrafyanın projesidir.
trabzon, yapı gereği bir nevi "karadeniz milli takımı" havasındadır. bunu galatasaray taraftarı bir ordulu olarak söylüyorum.