laz arkadaşlarımız kusura bakmasınlar ama, laz fıkraları gibi yönetilen kulüp.
fıkralarda nasıl temel sürekli trajikomik bir arıza çıkarıyorsa, trabzonspor'da da bir unsur araya girip sürekli arıza çıkarıyor.
geçen sezon çok iyi giderken kendi içlerinde kavga edip bir şekilde
ünal karaman'ı takımdan gönderdiler.
sonra onun yardımcısı
hüseyin cimşir'i getidiler, karaman kadar olmasa da o da fena götürmedi.
sonra onu da gönderip yardımcısı
eddie newtona al bu işi sen yap diyerek iyice sıçıp batırdılar.
gözünüzün önüne matruşkaları getirin, aynen öyle oldu ):
şimdi de tutmuşlar, abdullah avcı'yı getirmişler. yani trabzonspor'un kimyasına en ters kim desen mr. kimyager abdullah avcı derim. ülkenin %80'ini de öyle der... öyle de diyor...
yani adamlar camia olarak aristotales'e, platon'a, hegel'e, bernard russell, kurt gödel'e ismini sayamadığım tüm düşünürlere inatlar, kısacası büsbütün mantığın kendisine karşılar ):