sezonun en önemli maçına çıkıyorsun, kartopu kadar bir hatanın çığa dönüşebileceği bir atmosferdesin. kolunda kaptanlık pazubandı var ve güya herkesten daha tecrübelisin.
rakip on kişi kalmış, oyun takımının lehine dönmüş, öyleki rakibini yenerek kupaya ulaşmak gibi bir şans elde etmişsin.
hakem vaziyeti dengelemek için fırsat kollarken, semih'e dikilmekle ne elde edeceğini düşündün arkadaş sen? ulan semih orada senin ayağını bile kırsa o oltaya gelmeyeceksin.
senin yüzünden melo bile atılabilirdi oyundan. şampiyonluk gidebilirdi, koca bir yılın emeği heba olabilirdi, milyonlarca insan kahrolabilirdi. bu mu senin profesyonelliğin, bu mu
senin ustalığın?
uzunca bir süredir semih'ten geçinen,
22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçında gol attığı pozisyonda stoch'u düşürmeyerek yenilmemize neden olan topçumuz.
şampiyonluğunu tebrik ederim.
mecburi açıklama: gördüğü ikinci kartın tam bir eyyam olduğunu ben de biliyorum. ben semih'in kendisine yaptığı faulden sonra semih'in tuzağına düşmesini kabul edemiyorum.
bu derece tecrübeli bir adam geri dönüşü olmayan bir maçta nasıl böyle hayati bir hata yapıyor? aynı maçta riera bekir'in yaptığı pisliklerin hiçbirisine karşılık vermedi.
ikinci açıklama: anlamamakta direten yetersizler içindir. ne demiş melo brezilya basınına?
/beni attırmak istediler
süper final'in son maçında fenerbahçe taraftarının şükrü saracoğlu stadı'nda kendisini oyundan attırabilmek için hakeme baskı kurduğunu ifade eden melo, ujfalusi'nin bu yüzden
kırmızı kart gördüğünü ifade etti ve şöyle konuştu: "beni attırmak istediler. benim galatasaray'ın oyun planında çok önemli bir rol oynadığımı biliyorlar. hem defans hem de hücuma
katkı veriyordum. g.saray taraftarının sembol oyuncusunu attırarak maçı kazanmak istediler ama başaramadılar. unutulmasın ki ben bu sezon g.saray'da kırmızı kart görmedim.
benim açımdan psikolojik olarak kendimi kontrol edebildiğim bir sezon oldu."/