teknik direktörü gitsin diye bilerek maç kaybeden futbolcu

• 26

  takımın hiçbir hücum organizasyonu olmayışını görmezden gelip biricik tudor'larını savunmak isteyenlerin sırayla bütün futbolcularımıza yakıştırdığı sıfat.
• 27

  var mı böyle futbolcun? çözüm basit. calgon. şaka şaka. oynatmazsın olur biter. bir kere kaybedebilir yani. kadro dışı bırakırsın, zaten medya hemen atlar olaya. sen de inceden mesajı verirsin basın toplantısında. böylece ya ipleri ele alırsın ya da tamamen kaybedersin. ancak oynatmaya devam edersen kaybedeceğin garanti. şimdi igor tudor'u ele alalım. bu adam sert yapılı, dik kafalı bir adam. kendini satan bir oyuncu gördüğünde gözünün yaşına bakmaz. geçen sene wesley sneijder'e yaptıkları ortada. sneijder'in maç satıp, satmadığı garanti bile değilken. bunlar biliniyorken sahadaki futbolcuların, tudor'un aldığı futbolcuların, tudor'u sattığını düşünmek aşktan başka bir şey değil. bu adam böyle bir şey sezinlese anında çıkar söyler. o yüzden kendimizi kandırmayalım.
• 28

  takımını, taraftarını, emeğini satan futbolcudur.
  
  aslında mevcut futbol takımımızın içinde yaşandığını hissediyordum. yani olabilir hoca ya da yönetimle uyuşmaz futbolcular ve sabote edebilirler. sonuçta yönetim ya da hoca da bunları yapabiliyorken onların da hakkı. ancak bu hak, haklı bir hak değil. karşılıklı hak. bize göre hepsi haksız çünkü.
  
  lakin 9 aralık 2017 galatasaray akhisar belediyespor maçı'nda önce bafetembi gomis ardından younes belhanda ve papa alioune ndiayegoller sonrasında kulübeye doğru koşup igor tudor'a sarılınca bu fikri de kafamda yıktım.
  
  yani hocayı sevmeseler gitmezler herhalde. hadi gittiler o zaman hocayı sadece seviyorlar çünkü takım oynamıyor.
• 29

  bilerek maç kaybetme olmasa da bilerek oynamama anlamında en güncel örneklerinden biri için;
  (bkz: paul pogba)
• 30

  2010-11 sezonu rijkaard döneminde sıkça gördüğümüz oyuncu tipi.
• 31

  kişisel meselelerini ve egonu bir kenara bırakıp, takımın için oynaman gerekir. maalesef günümüzde hocayı yiyen oyuncuya veya oyunculara çok sık rastlanmakta.
• 32

  bunun takım versiyonu var direkt, conte ve chelsea örneğinde görülebilir.
• 33

  bunlar yemekteyiz'e katılıp her şeyi yiyip rakiplerine 1 puan verirler muhtemelen.
• 34

  (bkz: beyefendiler masası)
• 35

  böyle adamlara inat (bkz: milan baroş) gibi cengaverlerde çıkabilir.
• 36

  çok uzağa gitmeye gerek yok tudor olayı hala hafızalarda.
• 37

  bunlarla ilgili en şaşırdığım nokta, yeni hocanın bu adamlara şans vermeye devam etmesi. ben olsam, "benden öncekine yapan bana da yapar" diye düşünür sifon çekerdim, bok misali döneee döneee gitsinler ondan sonra.
  
  ihanet affedilmez.
• 38

  (bkz: 17 ekim 2010 galatasaray ankaragücü maçı)
• 39

  (bkz: adam'lar)
• 40

  fazla ön yargılı olduğunu düşündüğüm bir önerme. bir futbolcu mutluysa performansına yansır, mutsuzsa yansır. ama saha içinde dur ben bilerek kötü oynayayım demez kolay kolay. bunun örnekleri yok mudur. illaki vardır. ama sanıldığı kadar çok değildir. 11 tane mutlu adamla başarıya gidebilirsiniz. ama 6 tane zıtlaştığınız, ters düştüğünü adamla bile başarıya gitmek imkansızdır.
• 41

  hiç şüphe yok ki bir ortamda iki tane kız görünce arkadaşlarının üzerine oynayacak karakterdedir.
• 42

  ahlaksızdırlar.
  
  o ücreti işvereni olan kulüp, o hocayla çalıştığı için değil, koşulsuz emek versin, performans göstersin diye veriyor.
• 43

  yaptığı işe,aldığı paraya ve onun performans vermesini bekleyen taraftara ihanet eden futbolcudur.o işi yapsın diye aldığı parayı hak etmeyen insandır benim gözümde gidip birinin malını çalmakla aldığın parayı bile bile hak etmemek için elinden geleni yapmak eş değer hırsızlıktır.
• 44

  bu futbolculari normal bulanlar bir gun yonetici/patron olurlarsa ve kendi calisanlari boyle bir sey yaparsa eminim cok normal karsilayacaklardir.
  bana göre karaktersizligin tanimlarindan biridir, para aldığın yere ihanet etmek.
• 45

  servet çetinnin frank rijkaard zamanında hocanın son şans diye demeç verip alenen bunu gerçekleştirmiş futbolculardan aklıma gelen bir örnektir.
• 46

  karaktersizlerdir. takımını, taraftarının tutkusunu değil kebap antrenman programlarını ve takım içindeki güçlerini korumayı düşünürler. bizim memlekette de bolca bulunur bunlardan. hazard, pogba gibi isimler bu türün dünyada önde gelen temsilcileridir.
• 47

  çok yönlü bakılması gereken durum.
  
  güncel örnekten gidelim. pogba ve şürekası ile mourinho gerek sahadaki oyun tarzı gerekse mou'nun insan yönetimi tarzından hoşlanmıyordu, anlaşamıyordu. bu olabilir bir şey, sorunsuz bir sistem yok zaten.
  
  burada önemli olan nokta şu: bu oyuncular mou ile ve kulüp yönetimi ve/veya futbol şubesinin idarecileriyle oturup konuşmaya çalıştılar mı? sorunların çözülmemesi durumunda sahada istekli oynayamayacaklarını, bu oyun tarzı devam edecekse kendilerinin ayrılmak istediğini (para tatlı, o iş zor tabii), keyif almadıklarını, sisteme inanmadıklarını bildirdiler mi samimi şekilde?
  
  bunu neden yapmalılar? çünkü hiçbirinin üç beş kuruşa ihtiyacı yok. zaten önlerinde yıllar var milyonlarca euro kazanacakları. e madem bu kadar önemli bir şey sahadaki oyun tarzına olan güvenininiz/inancınız, prensiplerinizi korumak ve takımdan ayrılmak pahasına bu konuşmaları yapmak ve iletişim kurmak gerekirdi. burada konuşulan ana 1-2 aktör oyuncudan bahsediyorum elbette, tüm takımdan değil.
  
  bunu yapmadılarsa ve sahada takımı sattıysalar sorun var demektir. ama şunu kabul eder herkes, oyuncu inanmadığı ve keyif almadığı sistemde oynamak istemez. ayakları gitmez. bu gayet doğal, buna takımı satmak denilemez. mou da zaten kendi tarzına uygun oyuncuları transfer edemediği için hatalı bu süreçte.
  
  sonuç olarak, bunları bilmeden kesin bir şey diyemeyiz. ancak eğer ben böyle bir takıma gelen halef teknik direktör olsam, ya bu papazları temizleyin derdim ya da en baştan gelmeyi reddederdim. güvenemezdim çünkü ne olduğuna dair muhtemelen herkes farklı bakış açılarından yorum yapacaktır.
• 48

  bu olay sonucunda aklıma ilk gelen futbolcu servet çetin'dir.
• 49

  etik olarak ne kadar yanlis olsa da maalesef var olan futbolcu tipidir.
  
  rijkaard boyle gonderildi.
  
  sampiyonluk sansimiz varken 2020 - 2021 sezonunda acaba sabote var mi diye dusunmeden edemiyoruz. luyindama ve terim arasi sikintili oldugu bir gercek. terim luyindama'yi milyonlarca taraftarin onune iki kez basin toplantilarinda atti. oyuncu hem fiziksel hem mental olarak toparlamadi ama acaba bir kalkisma var mi diye de dusunuyor insan.
• 50

  okan hocayı çok savundum çok büyük maçlar ve kupalar kazandık bardağa hep dolu tarafından baktım ancak su testisi kırıldı ve yerine hoca aramaya bile başladım bugün itibariyle.
  
  (bkz: 3 ekim 2024 rfs galatasaray maçı)
  
  bu maçta puan kaybetmenin izahını bulamıyorum. sadece hoca ile açıklamak ne kadar doğru?
  içinde bulunduğumuz durum ve çok fazla git gelin yaşanmasının sebebi olabilir mi?
  
  olabilirse kim veya kimler yapmış olabilir.