52
26.şampiyonluğu kazandığımız sezon olacaktır.
53
çok şükür 34 haftalık lige kavuştuk.
54
bu sezon yerel ligde başarı ve avrupada başa bela olacak bir takım olma hedefi olmalıdır.
gerekli takviyeler, sezon öncesi tam ve verimli kamp dönemiyle şimdiden işin sıkı tutulması gereken sezondur.
suyun karşı tarafının tüm tuşlara basacağı bir sezon olacaktır.
55
şimdi kutlama zaman ancak şampiyon olmamız gereken sezon. şampiyon olmaya mecburuz.
56
sezon 8, 9, 10, 11 ağustos'ta başlayacak ve ligin ilk yarısı 19, 20, 21, 22 aralık tarihlerinde oynanacak maçlarla sona erecek.
bir değişiklik olmazsa, devre arasında süper kupa yeni formatıyla oynatılacak.
ikinci yarı 16, 17, 18, 19 ocak 2026 tarihlerinde başlayacak , 17 mayıs 2026 tarihinde tamamlanacak.
18 takıma inen ligin yeni sezonunda yolun sonu 26.şampiyonluk olsun. altıncı yıldız yolunda ilk adımı atmak dileğiyle. hadi bir an önce başlasın.
57
galatasaray'ın pek çok rekor ve gelecek inşaası için mücadele edeceği sezon.
tarihte ikinci kez 4 yıl üst üste şampiyonluk;
altıncı yıldıza bir adım daha yaklaşmak;
şampiyonlar ligi yeni formatında ses getirecek bir performans;
5 sene üst üste şampiyonluk için son şampiyonluğu almak.
58
nihayet 18 takımla oynanacak olan lig sezonu. sezon sonunda dünya kupası olacağı için de 34 hafta üstünden oynanması iyi olacak.
böylece bay geçme işi bitti. umarım bitime 7-8 hafta kala ligden düşen, maaş ödeyemeyen, stadını doldurmayan takımlar da biter. ligin kalitesinin artması için bunların gerçekleşmesi gerekiyor. daha fazla maç oynatarak gelir sağlanacağı düşünülmüştü ama statta 1000, ekranda 5000 kişiyle takip edilen kasımpaşa - bodrum fk gibi maçlarla katma değer yaratmak da sürümden kazanmak da mümkün değil.
60
"fikstür üzerinde" ilk 7 haftası takımımız için çok rahat duran bir takvim var.
7. hafta oynayacağımız alanyaspor deplasmanından sonra ise 16. haftaya kadar nerdeyse istanbul'dan çıkmıyoruz. 7-16 arası deplasmanlarımız başakşehir, kocaeli, fenerbahçe.
ilk yarıdan yine rakiplere "boşa hayal kurmayın" enerjisini vermemiz gerekiyor. fikstür de buna çok uygun.
çünkü ikinci yarı takvim, yukarıda bahsettiğim olumlu havanın tam tersi olacak.
61
ligin ilk yarısında beşiktaş'ı evimizde konuk edeceğiz. 3 sezondur bu tablo oluyor ve beşiktaş'ı yendiğimiz an yarıştan koparıyoruz. yine aynısı olursa gs-fb yarışı izleriz.
gs-fb derbisi ligin bitimine 3 hafta kala.
son 3 sezonun bir kopyası daha geliyor gibi. galatasaray fenerbahçe yarışı olacak yine.
62
benim bildiğim, tamamen hatalı da olabilirim, normalde geçmiş sezonun şampiyonu yeni sezonun ilk maçını kendi sahasında oynardı. kural mı değişti acaba…
64
fenerbahçe’yi şampiyon yapacaklar.
65
başlamasına bir aydan kısa süre kalan sezon.
tanımı girdikten sonra bir kaç cümle girmek istiyorum. türk futbolu için çok önemli bir sezon olacak gibi duruyor. biz şu ana kadar sane'yi aldık ve osimhen için çabalıyoruz. fenerbahçe önemli takviyeler yaptı ve bugün asensio'yu takıma katıyorlar. beşiktaş her ne kadar uzun süredir sakatlıktan dolayı performans gösteremese de önce abraham transferini bitirdi be orkun'u takıma katıyorlar.
burada sorulması gereken üç soru var: 1) bu paralar nereden geliyor, 2) böyle bir transfer dönemi finansal olarak ne kadar sürdürülebilir, ve 3) ligimiz avrupa'da istediğini bulamayanların yeri mi?
1) osimhen için 75 milyon euro gibi uçuk bir miktardan bahsediyoruz. üzerine ne kadar maaş verilecek emşn değilim. böyle bir oyuncu lige bir daha gelir mi bilmiyorum, şartlar çok iyi oluştu ve bizi sevmesi elimizi güçlendirdi. ama, ki bu büyük bir ama, galatasaray gibi bir takımın bu parayı vermesi çok büyük bir risk. kendisi bizi geçen sene şampiyon yaptı ve umarım yapmaya devam eder, ama kendisine harcadığımız para bütün transfer dönemi paramızdı. üzerine sane'yi getirdik ve her ne kadar bonservis vermemiş olsak da maaşı oldukça fazla. daha almamız gereken kaleci, konuşlan hakan transferi var. fenerbahçe'nin arkasında koç ailesi var ama harcadıkları bonservis ve verdikleri maaş en son 2013-2014 senesinden şampiyon olmuş ve şampiyonlar ligi geliri olmayan bir takımın bunları ödeyebilmesi çok zor bir durum. beşiktaş son yıllarda ekonomik sıkıntılar içerisindeyken bir anda önemli iki transfer yaptı. rafa silva'ya verilen maaş ortada. türk spor ekonomisi bu kadar büyük bir harcamayı desteklemiyor. ya takımlar bir şekilde harcamaları için büyük sponsorluk buldu yada bir iki seneye kalede ben orta sahada arkadaşlarım oynayacak. her ne kadar bu son cümlem ironik olsa da gerçekten çok endişeliyim.
2) ligimizin büyük sponsorluk anlaşmaları yok. yayın gelirleri avrupa'nın büyük ligleriyle karşılaştırıldığında oldukça düşük. eğer ligin baş takımları avrupa kupalarında başarı bulamazsalarsa, bu tarz transfer dönemi hem ekonomik hem prestij olarak ligi çok kötü etkileyecek. sneijder transferi için 7.5 milyon euro harcamıştık, dünya genelinden yaşanan enflasyon ve arap liginin etkisiyle bütün transfer ücretleri inanılmaz arttı ama ligimiz bu artışı sağlayamadı. iki sezon öncesinde ligi üçüncü ve ikinci bitiren takımların puan farkı o kadar fazlaydıki üçüncü takım puan olarak düşme potasına daha yakındı.
3) kağıt üzerinde lige bu sene gelen oyuncuların hepsi çok iyi. fakat bunların avrupa'da isteyeni doğru düzgün yoktu. asensio mesela, çok yetenekli ve lig için fazla bir oyuncu ama fenerbahçe dışında adı kimseyle anılmadı. sane gene aynı. bayern bizim verdiğimizden daha azını verdi ve taraftarları bize geldiği için oldukça mutlu. diğer takımlar ücret-performans karşılaştırması yaptığı zaman sane yerine her hangi başka bir kanat oyuncusunu tercih ettiler. orkun'un kariyer planlaması için tamamen saçmalık. beşiktaş geçtiğimiz iki sezonda bir yükseliş gösterip umut vaat etse insan anlar, ama takım pek çok teknik direktör değiştirdi ve geçtiğimiz sezon ligde üst üste üç maç kazandı mı bilmiyorum. kyle walker-peters ile anlaştığı yazıldı beşiktaş'ın ve bir kez daha ismi olup türkiye dışında isteyeninin pek olmadığı bir oyuncu.
ligin büyük takımları bu kadar oyuncu transfer edip bunu ekonomik ve performans olarak karşılayabilir mi sanmıyorum. fenerbahçe'nin bu kadar transfer sebebi tekrar şampiyon olmak, beşiktaş'ın hedefi tekrar ligde önemli bir pozisyona gelmek, bizim amacımız şampiyonlar liginde üst turlara çıkmak. bu hedefler arasında son yıllara baktığımızda en zoru bizim gibi görünüyor. avrupa liginden aynı şekilde elenmeler, takımın eksik yerlerinin henüz kapatılmaması ve ödenecek maaşlarını düşününce okan hocaya başarılar diliyorum.
66
3 büyüklerin topuyla tüfeğiyle saldırıya geçtiği sezon. 3 takımda inanılmaz paralar harcıyor bakalım şampiyona 3/5 milyon euro verdikleri lig için getirisi ne olacak.
67
2024-2025 sezonunu fenerbahçe’nin 11 puan önünde bitirmek galatasaray için büyük bir yanılgıya yol açtı. o puan farkı fenerbahçe’nin futbol felsefesi olmadığı için son düzlükte o kadar açıldı. yoksa 3 puana kadar düşmüştü bunu unutmamak gerek. şubat-mart düzleminde tüm avantajımızı kaybedecek noktaya gelmiştik. neticede young boys, rfs, az alkmaar, dinamo kiev gibi takımlara diş geçiremedik. kötü olduğumuz için değil, saçma sapan transferler yapmaktan (cuesta, kutucu, frankowski, jelert), geç transfer yapmaktan (jakobs, sallai, osimhen) ve yanlış liste oluşturmaktan (lemina yerine cuesta yazmak).
şimdi bakıyoruz muslera gitti, mertens emekli oldu, osimhen kulübüne döndü, icardi halen sakat. morata gidecek deniliyor. zaten frankowski ve cuesta yüzünden sağ bek ve stoper sıkıntısı devam ediyor. yani sallai ve abdülkerim ile defansı idare ettiğimiz yetmiyormuş gibi bir de çok büyük kan kaybettiğimiz bir iskeletimiz söz konusu.
beşiktaş ise gedson-orkun-silva orta sahası oluşturdu. ileriye de tammy abraham’ı almışlar. kalelerini ise mert günok koruyor. geçen seneki bitik halleriyle bile namağlup serimizi bozdular. fenerbahçe’den 6 puan aldılar. şimdilik onlar güçlenirken biz kan kaybettik gerçekleri görmemiz lazım. bir de tuhaf şekilde benfica’yı yağmalamış gibi duruyorlar. orkun, jurasek, joao mario filan hep oradan.
fenerbahçe ne yapmış ona da bakalım; onlar şimdilik tadic-dzeko-maximin kan kaybını telafi edemediler. osayi de aynı şekilde. jhon duran, archie brown filan bunlar etkili isimler değil. tadic en önemli kişiydi fenerbahçe için. dzeko etkili tek forvetleriydi. maximin tehlikeli atak yaratan yek futbolcularıydı. şükür ki en-nesyri beceriksizliği ile hala en büyük şansımız. ama kadrolarında fred ve talisca olduğunu unutmayalım.
şimdilik dursun özbek yönetiminin sabotajına filan uğramadan osimhen, kaleci, sol stoper, sağ bek ve yedek orta saha alabilirsek ki bunlar tamamen mecburi transferler, bu iş tamam. ama göreceğiz bakalım şunun şurasında ağustosa ne kaldı?
68
ilk 5 hafta fbjk'nin arkasında kalmamız durumunda kelle götürecek sezon.
odak noktası osimhen iken ayak ilk haftalarda kayarsa, yangın çıkar.
69
lig 2 takımlı hadi 3 olsun, bir lige evrildi. puan kaybetme lüksü falan da bırakmadılar artık. her maçı kazanma her maçtan puan alma zorunluluğu doğdu resmen.
o yüzden özellikle anadolu takımlarına puan bırakmamak lazım.
70
2 takımın yarışacağı, yine ekiplerimizin şubatta bir bir avrupa'ya veda edeceği sezon.
minimum 4 takımlı veya sadece tek takımlı bir yarış olmadıkça avrupa'da başarı gelmeyecektir.
puan kaybı lüksümüz olmadığı için ligde rotasyon yapamıyoruz, bu durum hem yıpranmayı hem de bunu takiben avrupada başarısızlığı getiriyor.
fenerbahçe öyle ya da böyle geniş bir kadroya sahip, daha transferler de yapacaklar. kendilerini deli gibi 4 koldan kollayan bir hacıosmanoğlu başta iken de zaten yarıştan kopmak isteseler de kopartılmıyorlar geçen sene gördüğümüz gibi. anadolu takımları da diş geçirebilecek güçte asla değiller.
yani sözün özü, 15-16 ilk 11 oyuncusu olan ve derbileri kazanan takım yine şampiyon olacak. inşallah bu biz oluruz son 3 senede olduğu gibi.
71
yeni sezonun ağustos başında başlaması bizim için oldukça avantajlı olacak. kadro açısından hazıra yakın olmamızın yanı sıra rakiplerimiz ihtiyaçlarının neredeyse hiçbir bölümünü henüz kapatamadılar. daha çok transfere ihtiyaçları olmalarına rağmen oldukça az transfer gerçekleştirdiler. eksik kadroları ile ön elemelerin de olduğu fikstürde puan kayıpları yaşamaları oldukça olası, bu da ligi çok erken koparmamızı sağlayacaktır.
73
ilk hafta itibarı ile 3600 küsur liralık deplasman bileti fiyatlarının havalarda uçuştuğu sezon.
vay anasını sayın seyirciler...
75
96-2000 dönemi sonrası üç yıl üst üste şampiyon olup kadromuzu daha da güçlendirdiğimiz ve net favori olduğumuz bir sezona giriş yapıyoruz.
gücümüz belli, hemen her pozisyonda oldukça iyi, güçlü, dinamik oyuncularımız var. takım birbirini tanıyor. hoca desen yine öyle.
geçen sene sonlara doğru ortaya koyduğumuz oyunu bu sene başlangıçta oynayabilirsek lig bizim için eğlenceli rakipler için baya ağlamalı geçebilir.
son üç yılda olduğu gibi tüm maçlar dolu tribünlere karşı oynanmalı ve o ateşi takıma aralıksız hissettirmeliyiz.
sonu yine şampiyonlukla bitecek bir sezon olsun. avrupa'da elde edilecek bir çeyrek final de yanında ballı kaymak olur.