• 976
    şampiyonluğumuzun çalınmasının dışında fenerbahçe ile ilgili ilginç bir varsayıma konu olmuş sezon.

    zira fener sondan bir önceki hafta sivas’ı yense bile son hafta kayseri’yi baskı altında yenemez ve yine şampiyonluğu verirdi. baskısız çıktıkları ortamda bile zoraki ve doğan alemdar’ın hediyesiyle kazanmışlardı.

    diğer yandan billong ismi bu ülkede asla unutulmamalı, umarım kapalı kapılar ardında olanlar da gün gelir ortaya çıkar.
  • 977
    beşiktaş'ın galatasaray'dan averajla şampiyonluk çaldığı sezon.

    ama heyhat bak nasıl da adalet yerini buluyor. keser dönüyor, sap dönüyor, gün gelince de hesap dönüyor.

    kimsenin ahı kimsede kalmaz işte. o günden bu yana beşiktaş nereden nereye gelmiştir, galatasaray nereden nereye gelmiştir? her şey ortada.

    galatasaray bir uefa 16'sı, 1 şampiyonluk elde etmiş ve şu an ikincisi için emin adımlarla ilerlemekte ve şampiyonlar ligi'nde başarılı bir grup mücadelesi içindedir.

    beşiktaş ise şampiyonlar ligi'nde sıfır çekmek, ligi en iyi üçüncü olarak tamamlayabilmek ve durmadan teknik direktör değiştirmek gibi dertlerle uğraşmaktadır.

    tek bir şampiyonluk uğruna alınan ahlar bunlar neticede.

    beşiktaş için pirus zaferi gibi olmuş sezondur bu sezon. basit bir şampiyonluk için her şeylerini feda ettikleri için bugün ellerinde hiçbir şeyleri kalmamıştır.
  • 978
    yeni malatyasporun 3-1 yenikken bile oyunu yavaşlatığı sezon, billiong sezonu. olağanüstü haksızlıkların yapıldığı sezon. covid bahanesiyle galatasaray taraftarı maçlara giremesin diye çevik kuvvet getirilirken bjk ve fb taraftarının dalga geçer gibi güle oynaya otobüslerle gelip maçlara girdiği sezon. fatih hocaya, başkana cezalar yağarken malum camiaların asla ceza almadığı sezon.

    mustafa cengiz'in hasta haline rağmen fb stadında kapıda bekletildiği sezon (düşündükçe hala gözüm doluyor, kalbim kırılıyor).

    ah ki ne ah. öyle ah aldılar ki onlara yıllarca yeter. bu insanların inandıkları neyse oradan darbe almalarını, vicdanlarının aniden ortaya çıkıp gece huzurla yastığa baş koymalarına engel olmasını dilerim.

    (bkz: 15 mayıs 2021 galatasaray yeni malatyaspor maçı)
    (bkz: 6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçı)
  • 979
    çok üzüldüğüm sezondur. bu sezonu asla unutmayacağım. en çokta taraftarımızı. hakemler tarafından kalın kalın doğranırken önce futbol oynasın galatasaray denildi. birlik olunmadı, bölündük. yapılan şikelerde bir gün gün yüzüne çıkacak. çünkü artık her şey kayıt altında. bir şekilde bir yerde patlak verecek. çok ahım var bu sezonla ilgili.
  • 980
    sahada dilim dilim doğranırken, rakiplerin futbolcuları ayartılırken, seyircisiz maçlara rakipler taraftar sokarken belli kısım taraftarın sırf terim nefretlerinden dolayı;

    "hakemi de yeneceksin" dediği,

    hoca galatasaray için konuşup çok yüksek cezalar alınca "terim de bu kadar çok konuşmasın" dediği,

    futbolcularına biraz tepki gösterince "futbolcuları azarlaması da yeni çıktı" dediği,

    takımda orta saha yokken belhanda'nın kovulmasına alkış tuttuğu,

    hocaya kendi sözü olan "aslolan galatasaray"dırla saldırdığı,

    bir sezondur.

    tarih unutmaz. kimse unutmaz. taraftar unutmaz. şikeyle şaibeyle elimizden alınan bir şampiyonluğu asla unutmaz. bu çalınan şampiyonluğa çanak tutanları ise hiç unutmaz.

    selam olsun unutmayanlara.
  • 981
    beşiktaş’ın şaibeli şampiyon tamamladığı ve günü kurtarıp, yıllarını kaybettiği sezondur. o sezon sonu çevremdeki beşiktaşlı arkadaşlara bundan bahsettiğimde, sergen vs. muhabbetleri dönüyordu, tabi başka bir dünyada her zamanki gibi uçuyorlardı*. bu sezon sonrasında ahmet nur çebi gibi bir vizyonsuz başta iken, sergen yalçın gibi pek gerisini ilerisini düşünmeyen bir adamla birlikte paraları hunharca, plansızca harcayarak içi boşaltılmış kulübü iyice batırmıştır. ondan sonrası da zaten malum.

    bizim kulüp ise finansal yaptırımdan kurtulmuş, sonraki döneme yeni, toy ve facia bir başkan ile girmişti. futbol takımı başında efsanesi ile pek oturaklı olmasa da finansal yaptırımlı yıllarda ara ara denediği genç futbolcu yatırımlarını 3 yıllık planlamaya yaymaya çalıştı. o sezon çok havada kaldı, fatih hoca galatasaray’dan ayrıldı, hocalık kariyerini belki de tamamen noktaladı. bizim için çok felaket bir sezonla tamamlandı ayrıca. ama ondan sonraki sezon yeniden açılan bembeyaz sayfa ile gelen yeni güçlü bir yönetim; genç, başarılı ve dinamik ve daha da önemlisi galatasaray genlerine sahip yeni hocası başında elimizdeki genç iskelet üzerine yıldız ama karakterli futbolcularla oluşturulmuş kadro bizi yeniden şampiyon yapmış, yetmemiş aradaki farkı hem gelecek olarak hem de finansal olarak bayağı bir açmıştır.

    buradan çıkarılacak nice dersler olduğunu düşünüyorum. kendi düşen ağlasın, yok olsun, beter olsun bu kez. malumunuz sonuna kadar hak ettiler. biz ise kenetlenerek, doğrularda ısrar ederek ve mücadeleden asla vazgeçmeyerek bu yolda devam ederiz umarım. o gün her şey tersi görünürken, bugün bambaşka görünüyor. kesinlikle bizim camiaya güvenim tam bir şekilde rayına oturturuz, kötüye giden her noktadan geriye dönmesini biliriz ama şu an bulunduğumuz noktadan bile ileri gideceğimiz günler için planlarımız vardır umarım.
  • 984
    2023-2024 süper lig sezonunu fena halde benzetmeye başlıyorum bu sezona. yonetimden sirayet eden inanılmaz bir tepkisizlik var camiada. fenerbahçenin sonsuz ağlaklığı ve rezil medyası herkesi sindirdi. göz göre göre şampiyonluğumuzu çalacaklar. bugün, maçın daha başında 10 kişi kalıp 1-0 geriye düşeceklerken hiçbir şey olmadı. kimse de ses çıkmıyor. erden timur'un bir sözünü ağzına pelesenk yaptılar, onu susturdular. camia topyekun olamıyor, bu işin sonu hayır değil.
  • 986
    herkes bu sezonla ilgili billong'u hatırlıyor ama diğer olan olayları pek hatırlamıyor. bu sezonda da covid prosedürleri devam ediyordu ama bjk hasta olan oyuncularıyla ilgili "üst solunum yolu enfeksiyonu" olduğunu açıklayarak prosedürlerden yırtıp daha kısa sürede sahaya döndürüyordu. hatta montero'nun eşi instagram paylaşımı yaptığı için covid olduğu ortaya çıkmıştı.

    bir başka önemli olay da bjk futbolcularının kendilerini yenen* fatih karagümrük oyuncularını dövmeye kalkmasıydı. bu kavganın görüntüleri bile olmasına rağmen kavgada yer alan ve bjk için önemli olan ghezzal, rosier falan yerine o dönem zaten sakat olan cenk, oynamayan aboubakar ve ghezzal'ın menajeri falan ceza aldı sadece. bizde arda turan etebo''nun instagram paylaşımı yüzünden ceza almıştı. fatih hoca zaten en ufak olayda ceza alıyordu. gerçekten ceza alması gereken ghezzal, rosier falan ceza alsaydı sezonun son maçı olan göztepe maçını* bjk kazanamazdı.

    bu sezonu sadece billong olayı ile hatırlatmak yaşadığımız haksızlıkları küçültüyor. bu sezon da sağlam şekilde hakkımızın yendiği sezonlarda tepeye oynar.
  • 987
    bariz şike yapılan bir sezondur, buna rağmen şampiyon olunabilecek bir sezondu.

    18 aralık 2020 fatih karagümrük galatasaray maçında fatih terim hocamız 5 maç ceza almıştı. fatih hoca yokken oynanan 5 maçta 3 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet almıştık.

    hocamız sinirlerine hakim olup ceza almasa şu puan kaybedilen antalya veya konya maçlarından en az birini daha alıp şampiyon olabilirdik.

    geçen sezon 23 ekim 2022 galatasaray alanyaspor maçında başımızda okan buruk değil fatih terim olsa, muhtemelen 5-6 maç ceza alır fenerbahçe de sahamızda şampiyon olurdu.

    fatih hocanın şampiyonluklarına türkiye’de yaklaşacak kimse yok şu an. ama 2. ve 4. dönemindeki kaybedilen şampiyonluklardaki sorumluluğunu da göz ardı etmemek lazım.

    evet yalnız bırakıldı, evet kimse hakkını savunmadı ama bugün 5 beteri okan hocaya da yapılıyor. ne kulübün hakkını savunan var ne de transfer yapan. elimizdeki kadro daha da zayıflatılarak şampiyon olmaya çalışıyoruz. ve 2023-2024 sezonu yanında 2020-2021 sezonu diz çöküp tövbe ister şike, şaibe anlamında.
    ben hiç bir sezon medya, tff, mhk, rakip takımlar, yayıncı kuruluş bir araya gelip bir takım lehine bu denli manipülasyon yaptığına şahit olmadım.
  • 988
    billong ve şikeden daha çok hakemlerin beşiktaşın sertliğine müsaade etmesiyle beşiktaşı şampiyon yaptığı sezon olarak aklımda yer etmiştir.

    beşiktaş sergen yalçınla vasat bir ön alan presi yapıyordu. bu presi kırarak topu ileri hatta taşıyan anadolu kulüplerini necip ve josef gibi kasaplar faullerle karşılıyordu. bunlara rosierin atak kesici sert müdahaleleri ekleniyordu. sarı kart çıkarılması gereken bir çok pozisyona bazen faul dahi verilmiyordu. hal böyle olunca anadolu takımları bir süre sonra siniyordu.

    beşiktaşın şampiyonluk kutlamalarına siyah beyaz kravatıyla katılan mhk başkanının şampiyonluktaki katkısı billongun katkısının fersah fersah üzerindedir.

    bu seneye dair beni en fazla üzen şey ise galatasaray taraftarının hocasının ve takımının yanında yeterince yer almaması oldu. maalesef bu sezon galatasaray taraftarı olarak hak etmediğimiz için kaçırdığımız şampiyonluk oldu.
  • 989
    kimsenin bize travma diye yutturamayacağı, dalga geçemeyeceği sezon. utançlarından dalgasını geçemezler çünkü galatasaray son saniyelere kadar iki kuş takımının da ödlerini koparmıştır.

    gol averajıyla şampiyonluk kaybeden galatasaray ligin son üç haftasına lider beşiktaş'ın 6 puan ve ikili averajda da -2 gol gerisinde üçüncü sırada girmiştir. şaka değil he bitime üç hafta kala 6 puan geridesiniz ve üstelik ikinci sırada da değilsiniz üçüncü sıradasınız. ikili averajda da 2-0 geridesiniz. bu zaten çok imkansız bir şampiyonluk savaşıydı ve biz onu kovaladık. 6 puanı kapatıp ikili averajı da eşitleyip, fenerbahçe'yi de sollayıp şampiyonluk ihtimaliyle girdik son haftaya.

    birinci sıradaki beşiktaş ve ikinci sıradaki fenerbahçe kendilerini rezil ederek galatasaray'ı şampiyonluğa aday hale getirdi son haftaya girerken. o yüzden utançlarından tek kelime edemezler. hepsi de galatasaray yine şampiyon olacak zannettiler bunu da herkes biliyor.

    olmadı ama zaten hiç kimse de ligin son üç haftasına liderin 6 puan gerisinde ve ikili averajda da -2 gol gerisinde üçüncü sırada girmiş bir takıma genel gol averajıyla şampiyonluk verdi diye alay edemez. diz çöküp saygı duyması gerekir. o 7-0'lık * maç olmasa şampiyon da oluyorduk.*

    beceriksizliklerin takımı beşiktaş ve fenerbahçe!
  • 991
    https://twitter.com/.../1755976286332199108

    ilgili sezona dair hakem kararlarına dair bir video daha bırakıyorum. eğer biz o sene bazı maçlarda hakemi de yenmiş olsak şampiyon olacaktık. bunun için ne takımı suçlarım ne hocayı. bu sezon şimdiye kadar olduğu gibi. takımımız bu sene* şampiyon olamazsa bu yine kadro ya da teknik heyetle alakalı olmayacak çok açık zaten kimin şampiyon yapılmak istendiği. yine de biz olacağız buna da eminim.
  • 994
    beşiktaş için pyrrhrus zaferiyle neticelenmiş sezon. o sezonu kazandılar ama geleceği kaybettiler. biz ise o sezonu averajla kaybettik ama geleceği kazandık. tek tek maddeleyecek olursak;

    -kısa dönem hocası sergen yalçın’la tekrar anlaştılar. ciddi bir kontrat verdiler.

    -rachid ghezzal ve rosier’e bonservis+ciddi maaş bağladılar.

    -miralem pjanic ve alex teixeira gibi bitiklere ciddi maaş ödediler. kadro planlamasına fahiş hatalar yaptılar.

    -aboubakar’ı o sezon nimetten saydılar, kazığı yediler.

    -nasıl olsa ucl’den ciddi gelir elde edeceğiz dediler, sıfır çekip döndüler. hem itibar kaybettiler hem de riskli transferleri kulübü daha da dibe batırdı. 5 yıllık karanlık döneme girdiler.

    galatasaray için faydalarına gelirsek;

    -zaten fb uzun dönem şampiyonluğa hasretken bir diğer ezeli rakibimiz dibe batmış oldu. tek rakibimiz fb olarak kaldı ve birkaç sene daha böyle olacak gibi görünüyor.

    -fatih terim’in kulüpten uzaklaştırılma süreci hızlandı. o sezonu şampiyon bitirmiş terim bir sonraki sezon da, bir diğer sezon da devam edecekti. kulüp gençleşmeye gitmeyecekti. barış ve boey gibi transferler yerine ghezzal ve rosier gibi oyunculara kontratlar bağlanacaktı. neticede şampiyonlar ligi oynayacaktık çünkü. kulübün önünü açan yüksek miktarlı satışlardan mahrum kalacaktık. bugün ise bankalar birliğinden çıkmayı konuşuyoruz.

    -terim’den kurtulamadığımız için okan buruk’un muazzam başarılarından mahrum kalacaktık.

    neticede giden 1 kupa oldu. çok da mühim değil. geleceği biz kazanırken hülleli şampiyon beşiktaş kısa sürede dibin dibini gördü. belki de yukarıdaki, böyle istemişti.
  • 995
    temiz bir sezon olmadığı aşikar olsa da galatasaray'ın da az buçuk kendi eliyle verdiği bir sezondur. zaten puan ortalaması olarak (aynı puanda bitiren beşiktaş ile beraber) 2.1'den bahsediyoruz. 18-19 ve 19-20'ye çok yakın.

    deplasmanda umulmadık maçlardan galibiyet çıkarıp iç sahada sivas-rize-gümrük-ts maçlarından galibiyet alamadığımız bir seri vardı.

    ligin sonunda klasik 6'da 6 yapıldı ama 2-3 gol fazla atılsa veya 2-3 gol az yenilse yine gelecekti şampiyonluk.

    galatasaray'ın kaybettiği şampiyonluklar arasında duyguların bir o tarafa bir bu tarafa bu kadar aşırı gittiği nadir sezonlardandır.
  • 997
    ben bu sezonun travmasını çok uzun süredir yaşıyorum. unutamadım hakkımız olan çalındığı için.

    ve fakat 23-24 sezonu'nda şampiyon olursak ve okan buruk, erden timur, dursun özbek üçlüsü görevlerine kaldığı yerden devam edeceklerse 20-21'in bizim için hayırlı olduğunu bile düşünmeye başlayacağım(inceden başladım).

    düşünsenize o sezon şampiyonluk kaçıran takımdaki oyuncuların tamamına yakını bu sezon ilk onbirde olamazdı. (bu arada hocanın o kadro ile şampiyonluk yarışı vermesi bile büyük usta işi)

    galatasaray vasatlıktan kurtuldu bu sayede.

    icardi, mertens, torreira vb. kaliteli isimler bu takımın omurgası oldu. yanlarına zaha, ziyech gibi isimler monte edilmeye çalışıldı.

    bir de beşiktaş'a bakın. şampiyon olduğu için ghezzal, rosier vb. isimlerle tekrar uzun süreli anlaşıldı, saçma sapan kontratlarla bjk kasasına dinamit koyuldu. şu anda da borçtan hareket alanı bulamıyorlar.

    bir süre daha da kendilerine gelemezler inşallah, bu sezonun elbet diyeti olacaktı.
  • 1000
    herkesin farklı bir yerinden yanlış şekilde tuttuğu iğrenç sezon. iğrenç olmasının nedeni tabii ki pandemi. seyircisiz maçlar, berbat zeminler, bay haftaları, 50 tane takımlı saçma sapan bir lig. sürekli “çok eğlenceliydi” muhabbeti dönüyor sosyal medyada ama eğlenceli falan değildi. gayet bayık bir sezondu, şimdi düşününce bile daralma geldi.

    bir kere bütün takımların kadroları çok kötüydü. normalde 1-2 takımın kadrosu net iyi olur, fark yaratır hani. bu sezon gerçekten tüm takımların kadrosu çok kötüydü. rosier’in ciddi fark yarattığı, bizim taylan’a ve emre kılınç’a falan bel bağladığımız, fenerbahçe taraftarının “cisse değil thiam oynasın” diye yırtındığı bir seneydi işte düşünün kadroları. yetmezmiş gibi o covid, bu covid muhabbetleri… of of.

    beşiktaş için çok umutsuz başlayan lig, aboubakar’ın ve ghezzal’in kendilerinden beklenmeyecek derecede mucizevi bir istikrarla oynamaları sonucu hiç beklenmedik bir noktaya gelmişti. aboubakar son 10 hafta satış koyar koymaz da beşiktaş patladı zaten. fenerbahçe bence sezonun hiçbir anında ipi göğüsleyecek bir görüntü vermemişti. biz de sadece ocak-şubat aylarında mostafa’nın ilk geldiği gazla iyi oynasak da genel olarak istikrarsızdık. kasımpaşa’ya şut çekemeden yenilip, içerde bazen yakalayınca 5-6 gol falan atıyorduk. forvetimiz 50 defa değişti sene içinde. falcao, diagne, babel, mostafa, halil… formamız da çok kötüydü bu arada.

    bu sezonla ilgili efsanelerden biri de sezonun finali tabii. ilerde genç arkadaşlar okur, efsanelere inanmasınlar diye yazalım. bu sezonun nisan ayından itibaren beşiktaş zirvede tamamen yalnız kalmıştı. biz şubat ve mart’ta tamamen dağılmıştık. fener zaten hep dağınıktı. beşiktaş bir ara puan farkını 8-10’a kadar çıkarmıştı son düzlükte. sonra beşiktaş puan kaybı sarmalına girdi, biz de arada bir kazanmamıza rağmen puan farkı 6’ya düştü. sonra 8 mayıs’ta, bitime 3 hafta kala biz beşiktaş’ı ağırladık. “bari keyfi yenelim de sezonu öyle kapatalım.” diye düşünüyorduk. yendik de. aynı saatlerde fenerbahçe de ankaragücü deplasmanından son saniye atılan gol ile galip çıkmıştı. yanlış anlamayın kimsenin bir beklentisi yoktu. beşiktaşlılar çok üzgün değildi, biz de çok mutlu değildik. derbi galibiyetidir neticede, kafasındaydık. puan farkı 3’e inmişti ama 2 maçta kapanacağını pek sanmıyorduk çünkü averaj farkı da vardı ve ikili averaj eşitti. asıl önemli olan da şu: biz 3. sıradaydık. 2. fenerbahçe idi. onların da çok beklentisi yoktu. 3 gün sonra 11 mayıs’ta acayip bir akşam yaşandı. beşiktaş evinde karagümrük’e, fenerbahçe evinde sivas’a yenildi. biz denizli’yi deplasmanda 4-1 yendik. yani bir anda beşiktaş ile puanları eşitleyip, averajı da nispeten azalttık. bunun yanında fenerbahçe de evinde bitime 1 maç kala lider olma fırsatını tepti.

    son hafta beşiktaş göztepe deplasmanındaydı, biz de evimizde malatya’yı ağırlıyorduk. beşiktaş’ın tek farklı kazanması durumunda 4 fark atmamız gerekiyordu yanlış hatırlamıyorsam. o dönemki kadroyla da öyle pek kolay iş değildi. belhanda’yı da sene içinde yollamıştık. gereken farkı sağlayamadık ve beşiktaş şampiyon oldu.

    yani beşiktaşlıların anlattığı bir bir “winner-loser” durumu yok. tamamen kendi ahmaklıklarından tarihi bir travma yaşayacaklardı az kalsın. fenerbahçelilerin anlattığı gibi “kadıköy’deki sivas maçında şampiyonluk kaçtı.” gibi bir durum asla yok. zaten şampiyonluk o sezon hiçbir zaman fenerbahçe’nin elinde olmadı. hikaye o iş. bizim için de asla travma falan olacak bir sezon değildi. olsaydı, finalde bir mucize olmuş olacaktı. yoksa biz zaten mart, nisan aylarında berbat durumdaydık ve şampiyonluk defterini kapatmıştık. içerde sivas ve trabzon ile zar zor berabere kalıp, rize’den 4 gol falan yemiştik. düşünün yani. hocayla da yönetimin ilişkisi çok çok kötüydü.

    kısacası bence herkesin farklı ve yanlış şekilde efsaneleştirdiği bir final oldu. bu sezona pek üzülmedim. aklıma bile gelmiyor açıkçası. ben asıl 19/20’de çok üzülmüştüm. fatih hoca önderliğinde takım muazzam top oynarken pandemi ile her şey tepetaklak oldu. beşiktaş ve fenerbahçe yarışta bile değildi. o sezon pandemi çıkmasa kesinlikle şampiyonduk ve 3 sezon üst üste olacaktı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın