genellikle puan durumu verildiğinde ilk 2 takım farklı, sonraki 3-4-5. takımlar farklı, son 3 de farklı bir renge boyanır, puan durumunun en altına, sırasıyla şampiyonlar ligi katılımı, avrupa ligi katılımı ve ligden düşecek takımlar anlamına gelen renklerdir bunlar.
ve lig oynanırken puan durumundaki ilk 8-9 takımın yetkililerine sorduğunda istisnasız hepsi de "hedefimiz avrupa kupalarına katılmak" derler, bir kısmı sezon sonunda katılmaya hak kazanır da.
sen bir de katıldıktan sonra gör bu takımları (bizi de ayırmıyorum)
bugün ülke futbolu olarak gelinen seviye maalesef avrupa''nın doğu blokunda yer alan ülkelerin (ukrayna ve rusya hariç) seviyesidir. o ülkelerin takımlarıyla ancak başabaş oynarız, maalesef isviçre-avusturya ve ötesindeki ülke takımları bizi top diye oynar. üzücü ama gerçek bu.
ve benim önerim, ittir edin puan durumunu renklendirmeyi, küme düşmeyi renklendirin yeter.
üsttekilerin o renklerrle ilgili gerçekçi bir hedefi yok maalesef.
şampiyonlar ligi bile sadece ayak bastı parası 10 mil. € civarında diye cazip, kimsenin oynayıp da gruptan çıkmak, maç kazanıp ödülü olan yaklaşık 30 mil. tl'yi almak gibi bir hedefi, aslında daha doğrusu gücü yok.
bu nedenle boşverelim biz avrupa'yı, ligi de 28 takım yapalım, diğer şehirlerin hatrı kalmasın, kendi aramızda oynayıp mutlu olalım.
not: iş bu entry takımımız rangers'a mağlup olup elendi diye yazılmamıştır. rangers bir köy takımı olmayıp, kendilerine elenmek de gayet doğaldır ve kabul edilebilir bir sonuçtur. vurgulamaya çalıştığım zihniyetimizin çağ dışı olması ve bunun sahada oynanan oyuna direkt sirayet etmesidir.
(bkz:
1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçı)