bence
kayserispor'un akp iktidara geldikten sonraki ivmesine de bir bakalım. çalıştığım kurumdan
* dolayı net olarak biliyorum ki kayseri şehri ve diğer bazı şehirlere (denizli de onlardan birisi misal) yapılan yatırım daha fazla ihtiyacı olduğu halde diğer şehirlere yapılmıyor. futbol geçmişi fazla olmayan bir şehre yatırım üstüne yatırım yapılırken, türk futbolunda oyuncu yetiştirme konusunda başarılı bir dolu şehrin unutulmasının arkasında politik sebeplerin olmadığına kimse beni inandıramaz.
doğrudur, başarılı bir yönetim ve başarılı bir menajer var karşımızda son yıllara bakınca (gerçi nasıl lige çıktıkları bile apayrı bir konu ya neyse), ama yarışa aynı noktadan başlanmadığı da gözden kaçırılmasın. nasıl ki biz hayatta eşşek gibi çalışıp çabalayıp bir şekilde hayatımızı idame ettirmeye çalışırken zerre kafası basmadığı halde parayla marayla okuyan ve ihtiyacı olan diplomayı edinince de babasının şirketinde yöneticiliğe başlayan bir dolu kişi var bu ülkede, işte onların kendi dünyalarından kesitler ve zihniyetler sunan dergilerde "başarılı iş adamı" olarak addedildiklerini düşünün. biraz abartı olsa da durum buna benziyor
süleyman hurma ve
kayserispor için.
bu ülkede genel olarak üç büyüklerin sorunudur bu, kurallar o kadar işimize geldiği gibi esnetilir, üç büyükler incinmesin etmesin diye o kadar usulsüzlüğe ses çıkarılmaz ki sonuçta takımların hiçbiri adam gibi yönetim politikası oluşturmaya gayret etmezler. bizde "sözünü geçirme, iş bitirme" olarak algılanan, son yılların saçmasapan yönetim anlayışına bakarsak
süleyman hurma başarılıdır. ama her takımın ideale yakın eşitlikte olduğu bir ortamda ne kadar başarılı olur onu görmek lazım.
not: konunun uzamaması açısından kısaca hatırlatayım. her ne kadar beni de ligde daha fazla takımın mücadelenin içinde olması mutlu etse de bunun oluş tarzının üç büyüklervari bir şekilde olması üzücü. derseniz ki yarışın içinde başka türlü olunmuyor, haklısınız bizim gibi ülkelerde ne yazık ki olun(a)muyor. ancak iktidarın desantralizasyon (merkezden ziyade yerel yönetimlere görev ve yetki verilmesi) politikasının iyi yanları olduğu gibi -bana kalırsa- çok ciddi sıkıntılar yaratacak yanları da var. benim söylemek istediğim bu politika ile anadolu kulüplerinin canlanmasının eşzamanlı oluşuna şaşırmamak gerektiği. yoksa
kayserispor veya diğer bir takımın tüm alanlarda üç büyüklerden daha fazla kollandığını söylemiyorum an itibariyle (son zamanlarda kollanan tek takıma indirgendi, her zaman daha fazla kollanmaya eğilimli takıma, orası da ayrı mesele).