634
akfen holding sahibi’nin muhtemelen kadıköy’de ikamet etmediği ve maç günleri kadıköy civarında bulunmadığı için kapasitesini %30 arttırmakta sakınca görmediği stadyum.
431
uğursuz stadyum.
bizim için değil fenerbahçe için.
en büyük rakibin gelmiş sahanda kupa kaldırmış.
yaklaşık 40 kişilik kafile yönetici futbolcu teknik ekip dahil,50 bin kişinin elinden bakkaldan ekmek alır gibi kupayı aldılar,hem de süper finalde.
bence yıkın o uğursuz stadı.
589
dışı sizi içi fenerli'leri yakan stat. sahanın yarısının görünmediği koltuklar var. ayrıca tribünlerin sahaya yakınlığı asy'e göre daha uzaktır.
565
nef stadyumu akp toplantısı yapıldığı sıralarda ‘atatürk stadyumu’ söylentisi çıkarıp galatasaray’ın küçük düşürülmeye çalışıldığı yer. bu fener zihniyeti eako’dan taşnak’tan, asala’dan farksız bir zihniyet. başarıya giden yolda her yol mübah anlayışı mevcut.
abarttığımı düşünenler olacak evet ama 1907’den beri bir zihniyet hiç mi değişmez arkadaşım. papazın çayırının takımı bir kere de yanılt bizi be!
gerçek atatürkçü galatasaray camiasıdır bunun ötesi yok. biz atatürk’ü kullananlardan değil, sevenlerdeniz.
618
adının ne zaman atatürk olarak değiştirileceğini merak ettiğim stadyum. atatürk aşıkları mangalda kül bırakmıyor. ama bir türlü de değiştirmiyor.
481
gecekondulukta çıtayı her geçen gün daha yüksek noktaya çıkartan harabe yapı. türkiye gibi bir ülkede tenekeden loca da yaparlar, içeriye seyirci de alırlar. çünkü bildiğiniz üzere bu ülkede kuralları çiğnemenin, ahlaksızlığın adı "pratik zeka"dır.
613
türkiye'de rize stadından sonra belki en rezil kamera olayına sahip stadyum. orta kameradan maç yayını verilirken kameranın ön sırasında bulunan taraftarlar ayağa kalktığında yahut el kol kaldırdıklarında kolayca kadraja giriyorlar. koskoca fenerbahçe kulübü kamera önündeki 3-5 koltuğu kaldırmayı akıl edemiyor. ilginç bir durum.
495
çoğu takımın mağlubiyet/beraberlik istatistiğini, seyircisiz oynanan maçlar nedeniyle tersine çevirdiği stadyum.
615
aynı zaman diliminde hem başbakanlık, hem de fb başkanlığı yapmış kişinin adını taşıyan stad.
kurbağalıdere’nin kıyısında, alüvyonlarla oluşmuş gevşek zeminde, marmara’da adalardan geçen fay hattına yakın, eskiden bir hristiyan vakfına/cemaatine ait olan papazın çayırı denen arazinin üstüne, bir şekilde, kondurulmuştur. bu stadın mistik tevatürleri ünlüdür. bir zamanlar toprağına gömülen envai çeşit büyü materyelleri ve nefesi kuvvetli hocaların türlü köşesinde okuduğu dualarla, fenerin bu stadda yenilmez olduğu söylenirdi. o zaman, şimdi gelen geçen yendiğine göre bu etki bitmiş demektir.
yoksa..
yoksa..
çayırı kaptıran papazların laneti mi ağır basmaktadır? yoksa günahların bedeli midir?
nasrettin hoca hikayesindeki gibi:
“ kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun?”
şu anki stad, eski stadın üstüne (kaplama diş ve diş dolgusu gibi) eklemlenen/eklenen/oturtulan bir yapı olup ruhsatı ve statiği tartışmalıdır. yani sıfırdan, temelden tek vücut bir yapı değildir. tribünleri parça parça, yapılmıştır. 3-5 metre ilerisinden (tepeden tribün iz düşümü) bağdat caddesi ( 3-4’er şerit gidiş-geliş) geçer/başlar. bu anlamda dünya mimarlık tarihine geçmiş bir ucubedir. şimdi siz bir birey olarak bir kulübe kondurmaya kalksanız herhangi bir caddenin kıyısına , en az bunun misli misli çekme mesafesi bırakmanızı isterler.
bağdat caddesinin, tüketim ve “sadistik arena seyri” ihtiyacını karşılar. bu yeni stadla futboldan anlayan ve zevk alan kadıköy beyefendileri gitmiş, yerine tüketim düşkünü, küfür etmeye gelen avamlar (bu bir genelleme, istisnalar çoktur) gelmiştir. güzel futbol zevkinden çok, pahalı biletler alınıp fener mağazasından üst-baş döşenip, koltuklara kurulup gelen takımlara küfür edilip, rencide ve zarar verme dürtüsü giderilir. buna gücü yetmeyen taraftarlar ise, biraz ilerisindeki alt geçitteki spor mağazalarından 199 tlye çakma formalar alıp marmarayla geçerken bakıp bakıp iç geçirirler.
stadın altında, yani öbür tarafında, salt bea nusret’in hamisi ferit şahenk skoda satar, efes’in sahibi özilhan’ın migros’u satış yapar, ömer üründül’ün burger king’i ( hala orada mı emin değilim?) hamburger satar. bunların hepsi fenere kira (alt kiralama galiba) verir(?). ama tarihteki en fantastik ticari faaliyetleri, bir dönem stadın altında işletilmiş olan kaçak kumarhanedir.
bütün bunların yanında stad iddia ettikleri gibi fenere değil, devlete aittir. tapusu devletin.
623
kalelerini zaman zaman doğa üstü güçlerin koruduğu stadyum.