sponsorluk bağış veya yardım değil, etkili bir iletişim aracıdır. sponsor olunan, sponsor olan ve sponsorluktan etkilenen olmak üzere 3 partinin de sponsorluktan kazanç elde etmesi, sponsorluğun kazan-kazan-kazan ilkesi ile doğru orantılıdır aslında. bizim ülkemizde bu kavram malesef çok yanlış aksediliyor. fortune global 500 listesinden kulağınıza ve gözünüze hoş gelen bir markayı tutupta pokemon topuyla yakalar gibi göğüsünüzün içine sokamıyorsunuz.
---
alıntı ---
2000’li yılların başında brezilyalı denilson’un sürüklediği real betis olmaktan çok uzaktalar ve ispanya’nın en çok desteklenen takımlarından biri demek de oldukça zor bugünlerde.
bundan dolayıdır ki 2 senedir forma sponsorları yoktu betis’in. özellikle de avrupa’yı kasıp kavuran ve etkisini ispanya’da çokça hissettiren ekonomik krizi de bu listeye eklersek, kulübün forma sponsoru konusunda çok da ümitlenmesini gerektirecek bir durum olmadığını düşünebiliriz.
ancak bu durum geçtiğimiz hafta değişti. atletico bilbao ile oynanan maça formalarında yeni sponsorları “ued sport” logosu ile çıktı sevilla ekibi. işin enteresan kısmı ise ued’in, la liga’nın asya yatırımlarından önce ispanya’da aktif olan bir şirket olmaması.
ued çok yönlü bir oyuncu ajansı. oyuncuların saha dışındaki aktiviteleri ile ilgilenen, aynı zamanda oyuncu gelişimi ile ilgili de çalışmalar yapan çin menşeili bir firma.
ued ile betis’in yollarının kesişmesine neden olan (aynı zamanda geçtiğimiz sene getafe’nin de sponsoruydular) unsur ise la liga, yani ispanya futbol ligi yönetimi. la liga, 2 sene önce başladığı bir uygulama ile bünyesinde bulunan takımların sezon öncesi hazırlık maçlarının bir kısmını asya’da (özellikle de çin’de) oynamasını sağlıyor. lig yönetiminin asya pazarını hedef alması ve bu pazarda büyümesi için yaptığı bir yatırım bu.
bu yatırım, hem yayın haklarının asya’da yüksek bedellere satılmasıyla hem de bu pazardaki markaların ispanyol takımlarına sponsor olmasıyla büyük bir başarı elde etti diyebiliriz. ued sport’un yanı sıra başka bir çin menşeili firma olan qbao.com’un, real sociedad ve rayo vallecano’nun ana sponsoru olduğunu hatırlatmak isterim.
bu sayfalarda sıklıkla kulüplerin – özellikle türk kulüplerinin – yurt dışı pazarına yeteri kadar önem vermediğinden sıklıkla bahsetmiştim. bu örnekte de çok net bir şekilde görülüyor ki liglerin kendi pazarlarını büyütmek sadece takımların ya da büyük takımların elinde olan bir şey değil. akıllı bir şekilde pazarlandığında liglerin toplam olarak da önemli bir değeri var ve bu değer, içerisinde yer alan tüm takımları da dolaylı olarak etkiliyor.
---
alıntı ---
bugüne tekrar geri dönersek eğer bundan tam 10 yıl önce küme düşen la liga'nın orta sıra takımı olan real betis, piyasa değeri 60,00 mil. € olan bir oyuncuyu transfer edebilecek kaynağı yaratabilecek güce erişebiliyor.
(bkz:
nabil fekir)
(kazan-kazan-kazan) üçgeninde kazanan boşlukları sanırım hepiniz rahatlıkla doldurabilirsiniz.
süper lig'in süper dramını ancak bu şekilde özetleyebilirim sizlere. bizlerin öncelikli hedefi bu doğrultuda daha gerçekci partnerlere yönelmemizi gerektiriyor. (bkz:
galatasaray 2019-2020 forma sponsoru) başlıkta yer alan fikir ve düşüncelerin hepsine saygı göstermekle birlikte resmin bu tarafını göz ardı etmenin hayal kırıklığı yaratacağına inanıyorum.