ulan şu ömrümde geçirdiğim en yoğun dönemdeyim, bir de arkadaş tribi çekiyorum.
hele bir tanesi var, geçenlerde (başakşehir maçının olduğu gün için) cumartesi işimin olup olmadığını sordu, havanın iyi olacağının öngörüldüğünden bahsetti. ben de doğal olarak hafta sonu için önce fikstüre bakmam gerek dedim ve başakşehir maçının olduğunu gördüm. turdan 17:00 gibi dönmüş olur muyuz diye sordum, hayır dedi ve sitem etti; "
artık şu cumartesilerini boşaltmaya başla"!
bak! son 3 yıldır, şehir dışında olduğu 4 maç hariç maç kaçırmamış, balçova maçına bile gitmiş bana, galatasaray maçını tercih ettiğim için sitem? 10 gündür elim ayağım titriyor hatırladıkça.
sadece bu değil, aylardır dota'ya giremediğim için sitem edenler, görüşmeye fırsatım olmadığı için trip atanlar.
normalde dönemde 2 ders alıp yüksek lisansı bitirmeyi planlıyordum bu dönem, danışmanım fazladan 1 seçmeli aldırdı ve hayatım kaydı. çarşamba haftanın son dersinden çıkıyorum ve sanki 1 hafta öncesine uzansam değebileceğim gibi. işten okula, okuldan eve, akşam tekrardı, ödevdi, projeydi, tezdi; dönemin bitmesine kaldı 8 hafta, şu 8 haftayı atlatırsam daha da ölmem galiba. ama bu 8 hafta nasıl geçer, gerçekten bilmiyorum. insanlar sormuyor "ya müsait misin" diye. teklif falan yok "cumartesi sana geleyim diyorum", nedir bu arkadaşım? evi ayarladım, ödevleri dersleri hallettim, yorgunluğum yok, yükümlülüklerimi yerine getirmişim... yani hepsi hallolmuş da benim haberim yok. hiç empati yok.
bu süreçte rahat ettiğim tek yer ise kapalı üst. ne olursa olsun, orada tüm dertlerimi unutuyorum.