biraz uzun bi hikaye olacak ama içimizi dökelim, rahatlayalım.
şimdi arkadaşlar hasret diye bir kız var. kendisi öğretmen olmakla birlikte, çok şirin çok güzel bir kızımızdı. benimle de arkadaştır. biz bu hasretle 5 sene önce arkadaş grubunda tanıştık. sonra da muhabbeti hiç kesmedik. açıkçası başlarda hasret'e karşı bir şey hissetmiyordum, onun da öyle bir şey düşünmeyeceğini düşünmüştüm. ama günler geçtikçe bizim samimiyetimizin dozu artıyordu. hatta bir ara, ''siz sevgili misiniz?'' geyikleri çıkmaya başladı. neyse efendim benim de o aralar bir ilişkim var. hasret'le dertleşiyoruz, konuşuyoruz, içiyoruz, bana geliyor kalmaya, ben ona gidiyorum. tabi o zamanlardaki kız arkadaşım, hasret'e acayip tav oluyor. haklı da biraz. hani bazı ilişkiler vardır, arkadaşlık az gelir, sevgililik fazla. bizimki de o hesap. neyse bir kaç ay sonra sevgilimden ayrıldım. öyle takılıyorum her zaman ki gibi... bir akşam çok can arkadaşlarımdan biri beni arayıp...
- can arkadaş : lan rgn nerdesin, gel de biraz kafayı dağıtalım.
- ben : cihangir'de ofisteyim. çıkacam birazdan siz nerdesiniz ?
: c. a. : biz de asmalı mescit'e doğru geçiyoruz. arkadaşlar var yanımızda, gelirsin..
neyse efendim, ben ofisten çıktım bunların yanına geldim. takribi 8 kişilerdi. 5 kız, 3 erkek vardı, bir de sığır olarak ben geldim, tamam olduk.
oturduk refik'e, rakı içiyoruz. muhabbet güzel, gülüyoruz, eğleniyoruz. hasret aradı beni ve nerede olduğumu sordu. böyle, böyle gel dedim. yarım saat geçmeden hasret'te aramıza katıldı. muhabbet gırla, sağ yanımda idil diye bir kız oturuyordu. kız alkolü aldıkça, tavırları bir garip olmaya başladı.(heyecan yapmayın seks hikayesi anlatmayacağım ama biraz da öyle oldu. komşumuz aysel ablanın dolgun bacakları ve şuh bakışlkaufıeahfıeafoea) neyse ben de bekar adamım, karşılık vereyim bari dedim. diğer tarafımda hasret oturuyordu. erkeklerden biri hasret'i çok beğenmiş. o can arkadaşımla tuvalete gittiğimde, o sordu. ''hasret'in sevgilisi var mı? yüksel çok beğenmiş'' dedi. dedim hacım bak böyle ortamlarda yazışmalara karşıyım. ama ben hasret'i 5 yıldır tanıyorum, yanında erkek görmedim...
biz masaya döndüğümüzde, hasret ile yüksel koyu bir sohbete girmişler. arkadaşlarımı korur, kollarım ama kimle istiyorsalar onunla takılırlar, o kısmı beni ilgilendirmez. sonra idil, ya benim dans edesim var dedi. haydee kalktık, fosil'e gittik.
neyse allah'tan bir kaç iş yaptım orada, kapıdakiler filan beni tanıyor. yoksa anasının gözü gibi sıra var. sağolsunlar aldılar bizi içeriye. başladı herkes eğlenmeye coşmaya. hasret bir süre onra bana ters ters bakmaya başladı. içimden de düşünüyorum '' ulan ne oldu acaba, ters bir şey mi söyledim''. sonra aman bir sıkıntısı olsa gelir söyler herhalde dedim. ve eğlenmeye devam ettim.
10-15 dakika geçti, hasret yanıma gelip ''biz yüksel'le sigara almaya gidiyoruz'' dedi. ben de ''iyi'' dedim. daha sonra ''belki geri dönmeyiz''dedi. ''iyi tamam canım, bakın keyfinize''dedim. bu sert bir şekilde hoşçakal dedi ve gitti.
saat oldu 3 ulan yorgunluktan bayılacam. kaçacak yer arıyorum. o salak idil dediğim kız, sürekli tutuyor beni. zaten ofiste içmişim 5 bira, e refik'te 4-5 kadeh rakı içtim, sonra mekana geçtik, 2 long island, 2 tekila, 3 bira içmişim. sabah 8 de kalkmışım vs vs. yani dünyaları verseler kalacak gibi değilim. tam böyle kaçacak fırsat ararken, çat hasret geldi. ağlamış yüzü gözü şişmiş... ben bunu böyle görünce delirdim. dedim kesin bir şey yaptı, bu yavşak çocuğa, kafa da hafif çakır keyif... ben direkt çocuğa yöneldim, ''ne yaptın lan '' diye çıkıştım. ''yok abi valla bir şey yapmadım. sigara aradık bulduk, dönelim mekana dedi ve ağlamaya başladı.''
haydaa, kızım noldu diyorum, ses yok. dedim hadi kalk gidelim. aldım bunu, bindik taksiye, geldik kapısının önüne ''bırak bu halde beni, kendimi iyi hissetmiyorum'' dedi.
içimden geçirdim ama bu gecenin sonu hayır değil diye. iyi madem girdik eve. bu nasıl ağlıyor böyle, kan revan içinde. neyse çıktı banyodan, elini yüzünü yıkamış, almış 1 şişe votkayı da, oturdu bilgisayarın başına, şu şarkıyı açtı :
http://www.youtube.com/watch?v=eo5JiVLrUIQ ''hah dedim rgn yedin bi bok, hadi bakalım'' dedim, içimden. neyse efendime söyleyeyim, biraz durduktan sonra başladık konuşmaya,
hasret: sen ne büyük bir şerefsizsin ya, hiç mi düşünmedin beni. ulan 5 yıldır gözünün içine bakıyorum, belki görürsün beni diye.. bir kere bakmadın benim sana baktığım gibi. ulan aylarca o salak karıdan ayrılacaksın diye bekledim, ayrıldın, gittin bu gece yellozun tekiyle eğleniyorsun. bu kadar mı değersizim, bu kadar mı sana layık değilim.
ben : hasret bak canımın içi, seninle çok mükemmel bir arkadaşlığımız var. seninle vakit geçirmek dünyanın en keyifli şeyi ama arkadaşız hatta dostuz biz. ben hiç öteki türlüsünü düşünmedim.
hasret : şimdi düşün o zaman. ben seninle sevgili olmak istiyorum.
ben: ya bu öyle ha deyince olacak bir şey değil. tamam düşüneyim ama bak bu işler biraz garip işler. 2 iyi anlaşan insan, illa iyi sevgili olacak diye bir şey yok. bak beni biliyorsun, ilişki yaşayıp ayrıldığım insanlarla bir daha kesinlikle görüşmüyorum. (cidden de öyle. yani ona dair her şeyi atıyorum hayatımdan, komple. enerjisini taşımak istemiyorum üstümde) peki dedim bir ilişki yaşamaya başlarsak ve yarın öbür gün anlaşamazsak, benimle bir daha görüşmemeyi göze alıyor musun ? ben şahsen bundan korkuyorum. çünkü seni seviyorum ve bir daha görüşmemek koyar bana. mükemmel bir arkadaşı kaybetmiş olurum.
hasret: yok dedi biz anlaşırız, eminim ben. çok uzun zamandır düşünüyorum bunu, hatta aklımdan çıkmıyor. senin yüzünden 1 senedir psikologa gidiyorum ama yok olmalı bu.
ulan iyice kafam güzel oldu herhalde çünkü hiç öyle bir niyetim yoktu. bir de güzel ağlıyor puşt, öyle güzel geldi ki dostlar gözüme...
''tamam ulan dedim. bir sürü saçma sapan kızla denedim, olmadı. vardır bir hikmeti' dedim içimden. sonra bunu sesli dile getirdim. geldi yanıma sarıldı filan, dedim ''hadi git zıbar şimdi''. bu sen de gel filan dedi ama sarhoş olduğumuzun farkında olduğum için, yok ben şimdilik kanepede iyiyim dedim.
ertesi gün bu geldi hoplaya zıplaya, öptü yanağımdan '' uyan yavrum kahvaltı hazırladım'' dedi. düşününce çok tatlı geldi bana. hasret daha önce de öpmüştü beni ama ilk defa böyle heyecan yapmıştım. dedim tamam demek ki bilinç altımda benim de niyetim varmış.
3-4 gün şahane böyle sürekli görüşüyoruz, yiyiyoruz içiyoruz, geziyoruz bok püsür. neyse efendim, dün gece saat 02:13 sularında bir mesaj, '' uyudun mu ? seninle bir şey konuşmak istiyorum''. yine örümcek hislerim bana kötü bir şeyler olacak diye hissettirdi. ''yok uyumuyorum '' diye mesaj attım.
10 dakika sonra bir mesaj geldi aynen aktarıyorum :
---
alıntı ---
rgn ben beceremeyeceğim galiba. yani gözümün önüne sürekli yanında olan kızlar geliyor. benim önümde sarıldığın, öptüğün kızlar. sen bunları yaparken ben hep bekledim seni. demek ki senin için o kadar değersizmişim ki, beni hiç düşünmemişsin. özür dilerim ama olmaz, senin o hallerini gördükten sonra seninle sevgili olamam.
---
alıntı ---
bu mesajı bir gördüm, böyle kan sıçradı beynime. arkadaş insanın aklına gelen başına geliyor. en az 5-6 tane mesaj yazdım yazdım sildim. en sonunda cevap vermemeye karar verdim. hala da bir cevap vermiş değilim. muhtemelen de bir daha görüşmeyeceğim. kafanı sikiyim senin hasret kere... arkadaş en başta ben demedim mi? bu iş böyle olmaz diye. hay senin zihniyetine tüküreyim... bak yine elim ayağım titredi sinirden..