köpek gibi seviyorum ulan, bildiğin sokak köpeği gibi.
bir sürü boşluklar var hayatımda. o kadar çoklar ki, kimlerin ve nelerin açtığını bile hatırlamıyorum. hatırlasam bile hatırlamamazdan geliyorum...
bütün o boşlukların dolgu malzemesi yaptım onu. rızasını almadan, haberi bile olmadan.
"seninle ilgili değil" dediği "sorunları" vardı ya, şimdilerde çözdüğü(!)
benim de sorunum buydu belki de, ve allah seni inandırsın onunla alakası yoktu sözlük...
yatlarda, katlarda, aniden ortaya çıkacak petrol milyarderi akrabalarda gözüm yoktu be sözlük. sezon sonunda kaptanın elinde kalkacak kupadan bile geçmiştim...
bir tek "o" olsa yeterdi anasını satayım, bir tek "o"...
gerçi bu "o" zamirinin işaret ettiği 3. istikamet galiba ya, o bile ayrı bir sorun; onun da seninle alakası yok=)
kafamdan binlerce kelime geçerken, cümle kurmak bile zorlaşıyor... kalp ağrısı edebi performansı da yıkıp geçiyor, valla seninle bir ilgisi yok sözlük=)
hayatımız yalan, hayatımız dolan. binbir trip içinde ömür tüketip gidiyoruz işte...
olmayan birşeyin matemi yıllar sürüyor işte.
alfabenin tek bir harfiyle
* ansiklopediler yazardım be sözlük, ama olmadı işte...
"benimle ilgisi olmayan" sorunlarını çözmüş, inönü stadını bilenler için söylüyorum bulmuş işte birini...
"onunla ilgisi olmayan" sorunlarımı yüzüme çarpa çarpa, aslında bir kelime bile etmeden. her zamanki gibi "sikinde" bile olmadan...
kafamdaki "müzmin bekar" takıntısını daha da sağlamlaştırarak..
"onunla ilgisi olan" kısmına hiç girmesek daha iyi belki de, gözlerim çok buğulandı ekran görünmüyor...
küresel ısınmaya inat ağlıyoruz, üşüyoruz, titriyoruz galatasaray...
gözlerimde yaş, kalbimde sızı
ünal başkan getir drogba'yı....