resim
Sinan Gümüş
Takım:Eyüpspor
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:30
Boy:1.79
Uyruk:Türkiye
  • 2102
    sarı-kırmızılıların genç oyuncusu sinan gümüş, 79. dakikada teknik direktör jan olde riekerink tarafından oyundan alındı. sinan, sahayı terk ederken tepki göstererek eldivenlerini yere fırlattı.

    sinan gümüş, yardımcı antrenör orhan atik ile de tartışarak sahaya terk etti. sinan'ın bu çıkışı şaşkınlık yaratırken, galatasaray'daki disiplinsizliği de gözler önüne serdi.

    bravo, alkış. o kadar para veriyoruz kulüpte 1 psikolog çalıştırmıyoruz. erkenden futbolcuları kaybediyoruz.
  • 2106
    yahu benim güzel kardeşim ne problemin var de hele ki çözek yahu!

    çok seviyoruz seni çok umutluyuz senden ama senin gelişimini durduran ne?

    aklıma bir tek şey geliyor mantıklı düşününce. acaba diyorum bu çocuk a2 de forvet oynuyordu kanatta beke yardım etmemesi ve elleri belinde top beklemesi bu yüzden mi diyorum. bilmiyorum bilemiyorum altan.

    ama başını ellerinin arasına koyup düşünmen gerek kardeşim. bir kupa maçında hafta içinde 90 dakika oynayan yasin değil de neden ben oyundan çıkıyorum diye düşünmen lazım. ve tekrar dönüp ben buradayım demen lazım. hadi bakalım!
  • 2108
    ne kadar şımarık, karaktersiz bir oyuncu olduğunu 2 ekim 2016 galatasaray antalyaspor maçından sonra yazmıştım ama dinlemediniz. takım arkadaşlarına hareketleri, hakem düdüğü çalar çalmaz soyunma odasına kaçması gözümde bitmesine sebep olmuştu. şu takımda en sevmediğim adam yasin'dir ama işte o gün yasin'e bile etmediğim küfürü ve tepkiyi sinan'a gösterdim. kendisi hacca da gitse, ağlama duvarına yaz tatili boyunca ağlasa da, papanın ayağını da öpse adam olmaz. bu kadar eminim. geçen sezon kendisinin götünü kaldıranlar bir zahmet hatayı bunda değil kendilerinde arasın. 'ama hamza oynatmadı adamı ondan şampiyon olamadık'' derken iyiydi. iyi yapmış oynatmayarak. keşke üçüncü lige falan satsaymış. ancak o zaman biraz rahatlarım. öylesine nefret ediyorum kendisinden. zaten sonu almanya amatör ligleri olacak bu gidişle. inşallah öyle olur. berkant göktan kadar bile olamayacak.
  • 2112
    yeni bir şansı hak etmiyor. isterse bir maçta 10 gol 5 asist yapsın! zaten yetersiz olan beklerimiz ve stoperlerimizi kaderine terk ediyor ve ileri gelen topları da bencilce kullanıyor. yasin ve sinan gibi açıklar disiplinli takımlarda forma bulamaz. almanya'nın gaziantepspor'u hamburg'da bile forma bulamazlar.

    sinan 22 yaşında olmasına rağmen 35 yaşındaymış gibi kariyeri yemiş yutmuş bir yıldız gibi hareket ediyor. tuzu kuru. taraftarın şamarını yedi mi bir daha kendine gelemez. az kaldı.
  • 2115
    kendisi hakkında yanılmayı çok istedim ama muhtemelen hepimizin korktuğu başına gelecek sinan hakkında. ne zaman yeteneklerinden güzel örnekler sunup tamam şimdi biraz düzenli süre alıp mental olarak gelişmeli desek sakatlandı. bu seneki hali ise kesinlikle o ilk golünü attığında gözleri dolan sinan ile alakasız.

    yaşadığı duygu forma açlığı ya da kendini kanıtlama çabası değil bence. bu saatten sonra bizden uzaklaşmadan kendine gelmesi mümkün görünmüyor. o değil de bu kardeşimizi ileride alman milli takımına yakıştıranlar vardı. u17 takımlarında şu halinden daha faydalı oynayacak oyuncular vardır emin olun.
  • 2116
    devre arasi acil olarak kiraya verilmeli, devre arasi gelene kadarda yaptiği hata yüzünden mesaj verilmeli. elinin altinda olan imkanlara saygi duymayan, şükretmeyen ve daha iyi olmak için çabalamayan kişilerin bu takimda yeri olmamali.

    almanya, ispanya ya da başka bir avrupa takimina kiralanmasi gerekli bence, 2.lig olsa bile olur. burnunun sürtülmesi lazim.

    taraftar sana güveniyor, seviyor, koruyunca ve saçlarini da sariya boyatinca messi olunmuyor maalesef.
  • 2117
    bir zamanlar şahsen bile gömdüğüm yasin'den kat ve kat kötü futbolcudur. artı olarak da disiplinsiz ve gamsızdır. donk'a gamsız derdik, onun bile geriye depar attığını görmüştüm. kendisi adam olmaz. aydın yılmaz bile olamaz bu saatten sonra bi mucize gerçekleşmediği sürece. umut güzel bir şeydir ama doğru şeye bağlandığı zaman. bu ve bunun gibi adamlarla vakit kaybetmeye gerek yok.
  • 2119
    eğitim önemli bir kavram. bizim ülkemizde eğitim ve öğretim kavramları hep karıştırılmıştır. bunun sonucu olarak da bizim ülkemizde çocuklar ağırlıklı olarak öğretime tabi tutulurlar. yani bizim çocuklarımız türkçe'yi ezberlemek, matematiği çarpmak-bölmek (daha da uzatılabilir) olarak görüp o şekilde yetiştiriliyor. tabi yine öğretimin sadece okulda verildiğine inanılıyor olmasını da notlarımıza düşmemiz gerekir.

    eğitim ise bambaşka bir kavram. eğitimin eş anlamlısı terbiyedir. türk dil kurumu sözlüğünde de şöyle tanımlanmıştır: "çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme." eğitim bir toplumun güçlü bir medeniyet kurmasının ana öğesi, insanların ahlak sahibi olmasının temelidir. ahlak derken her türlüsünden bahsediyorum; toplumsal ahlak, iş ahlakı, etik...

    bütün bunları niye sinanın başlığı altında anlattığıma gelelim. eğer 15-16 yaşlarındaki bir çocuk, bir kulübe transfer oluyorsa, buradaki ana beklentiler çocuğun temel futbol gelişimini tamamlayabilmesi, varsa özel yeteneğinin farkına varılması, fiziksel gelişiminin en üst düzey liglere göre tamamlanmasıdır. bununla beraber yan beklentiler de vardır. bunlar; çocuğun sporcu ahlakını özümsemesi, takım kültürünü öğrenmesi, davranışlarını bu kültür çerçevesinde düzenlemesi şeklinde sıralanabilir ve altı daha da doldurulabilir. yani altyapı aynı zamanda bir eğitim yuvasıdır.

    maalesef ki bizim ülkemizdeki bok gibi eğitim sistemi bile, bugün kulüplerin altyapı diye tabir ettikleri yerlerden çok daha iyi durumdadır (istisnalar hariç ).ülkemizdeki insanların ana sorunsalı ne yazık ki aç kalmamak olduğundan dolayı; türkiye'nin, spor yapmanın aynı zamanda bir meslek olarak kabul edildiği avrupa ülkeleri ile sportif anlamda karşılaştırılması mümkün değildir. bizim ülkemizde spor bir hobidir, ana amaç para kazanmaktır, diğer bir tabir ile yırtmaktır. ülke olarak çocuklara sosyal anlamda destek veremediğimiz için kimseyi bu düşüncede olmakla suçlayamayız.

    yukarıda bahsetmiş olduğumuz sebeplerden dolayı, takımların futbol okullarına ve altyapılara genelde düşük gelir grubuna sahip insanların çocukları katılmaktadır. nasıl ki ülke çocuklarına sosyal bir destek sağla(ya)mıyorsa, kulüpler de bu çocuklara gereken desteği ver(e)miyorlar. yıllarca haberlere konu oldu, "paramız olmadığı için, florya'ya bilmem nereden yürüyerek gidip geliyordum" vs.. e, bu çocuklara bu kadar yokluk içerisinden, hasbelkader a takıma çıkıp da ayda onbinlerce lira kazanmaya başladığında da şımardı diye kızılıyor. ancak bu çocuklara altyapı döneminde psikolojik destek verilmiyor. sosyolojik destek verilmiyor. sporun bir hobi değil, bir yaşam tarzı olduğu anlatılmıyor. en basitinden bakın emekli olmuş futbolculara, misal hasan şaş 5 sene içerisinde ayı gibi olmadı mı? sporu bir yaşam tarzı olarak benimsemiş bir adam, emekli olur olmaz ayıya bağlar mı?

    şimdi diyeceksiniz ki, sinan almanya altyapılı. e bu çocuğun ailesi oraya özel davetle gitmedi ki. almanya'ya göç etmiş birçok türk ailesi gibi, var olma savaşı veren bir ailenin çocuğu. tek şansı futbolcu değil sporcu yetiştirmek üzerine kurulu altyapılarda 17-18 yaşına kadar bulunmuş olması. ancak 17-18 yaşındaki bir sporcu gelişimini tamamlamış olmuyor. aksine karakterinin tam da oturmaya başladığı, en tehlikeli döneme girmiş oluyor. bu dönemde alacağı destek herşeyden daha önemliyken, sinan galatasaray altyapısında 2-3 sene geçirdi. a takımdaki abilerinin ana amacının "yırtmak" olduğunu gördü, psikolojik destek alamadı. bütün bunlar yetmediği gibi sürekli takımın başındaki teknik direktör değişti.

    sinan'ın temel futbolculuk konusunda bir sıkıntısı yok. yani iyi bir futbolcu. teknik ve fizik yerinde. ancak sinan kötü bir sporcu. çünkü almanya'da almakta olduğu eğitimi kesildi ve 3-4 senedir bir çiftlikte kendi başına takılıyor. maalesef ki bu 3-4 sene içinde öğrendiği bütün ahlaksızlıkları da harfi harfine sergiliyor. kızmanız gereken bu çocuk değil. kızmanız gereken sistematik bir altyapı kurulamamış olmasıdır. ne kadar ekmek o kadar köfte derler ya, işte biz de bu düzende yıllarca altyapıdan oyuncu gelecek diye bekler dururuz. sabri ve semih mi? sen yazıyı okumadın mı kardeşim?!
  • 2124
    bana fena halde berkant göktan'ı hatırlatan oyuncumuz. berkant'ın bile en kötü şartlarda kazandırdığı bir juventus maçı vardı, sinan'ın ise hiçbir şeyi yok. buna rağmen gösterdiği tavırlar, umursamazlık ve egosu olacak iş değil. sene başında saçlarını sarıya boyatınca eyvah demiştim, o ruh halinden hala kurtulamadığını görüyoruz. ocak'ta mutlaka kiralanması hatta satın alma opsiyonuyla verilmesi gerekiyor. böylece pabucun pahalı olduğunu anlasın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın