• 128
    takımdaki yabancı oyuncu tercihlerini %90 oranında brezilyalı oyunculardan yana kullanan ukrayna menşeili futbol takımı. düzenli olarak takıma brezilyalı wonderkid adayı oyuncuları katıyorlar. ilginç olmakla birlikte bence gayet mantıklı bir strateji. gerçi lucescu sonrası bu konularda bir düşüş yaşamadılar da değil.

    https://gss.gs/DEk.png
  • 129
    brezilyalı oyuncularından ciddi miktarda paralar kazanan ukrayna kulübü.

    kulüp tarihindeki rekor satışlar;

    1) fred - manchester united : 59 milyon €

    2) alex teixeira - js suning : 50 milyon €

    3) fernandinho - manchester city : 40 milyon €

    4) willian - anzhi : 35 milyon €

    5) douglas costa - bayern münih : 30 milyon €

    bu 5 oyuncu için ödedikleri toplam bonservis miktarı ise: fred (15) + alex teixeira (6) + fernandinho (8) + willian (14) + douglas costa (8) olmak üzere 51 milyon €.
  • 136
    adamlar ülke olarak neler çektiler, 2 3 şehire sıkışmış şekilde ligleri oynadılar. ama avrupa'da hep bir yerlerdeydiler, en azından düşmediler, kendilerine yer edindiler.

    biz ise hocasından, taraftarına hep şikayet, hep eleştiri yaptık. kazandık, günü kurtardık, şampiyonlar liginde bir gol attık, yılı kurtardık. kaybettik, hakem dedik. durumdan esas suçlu olanları canımız ciğerimiz diye bağrımıza bastık.

    öz eleştiriden başlarsak belki bir gün şahtar oluruz.
    (bkz: 21 ekim 2020 real madrid shakhtar donetsk maçı)
    maç 3 3 ya da 4 3 olsa da görüşlerim sabit olacak.
  • 138
    kadrosunda kaç tane yabancı bulunduğunu sayamadığım ukrayna ligi takımı.

    istiklal marşını okuyamadıktan sonra reali kendi sahasında yenmenin ne önemi var sorarım size ey ukraynalılar?

    edit: üzerinden makas muhabbeti yapılabilecek seviyeden çok çok yüksekte olan kulüptür, yeni türkiye halkı gerçeklerle yaşamayı öğrenebilirse bir tık daha az üzülür bundan sonra.
  • 139
    iyi bir futbol aklıyla yönetilen başarılı kulüp. her sene 30 yaşından büyük avrupa artığı çöplere milyon eurolar dökmemeleri başarılarının en büyük sırrı. bizdeki taraftar desteği, stadyum, atmosfer bunlarda olsa şl’yi de alırlardı. allah’ın unuttuğu, istanbul’un bir ilçesi büyüklüğünde buz gibi bir ukrayna şehrine oyuncuları getirmek bile büyük zorluk.

    bırakın büyük takımları, seviyemiz bunlara bile çok uzak artık. taraftar bu arkadaşlara bakıp artık gs’nin hangi noktalara gerilediği konusunda uyanmalı.
  • 142
    makas vs geçiniz ben makas, bıçak, kazma, kürek bilmiyorum ve mazeretlerden gercekten sıkıldım.
    10 as oyuncudan yoksun, 18 yaşındaki kalecisiyle gelip delikanli gibi oynayip real'i 3'leyip gitmiş takım.
    net bir oyun planı ve bu plana uyacak yedek dahil bir cok oyuncusu olan, en güçlü silahı gençlik ve dinamizm olan basarili bir ekip.
    onlarda kimse 30'luk, 35'lik oyunculara milyonlar basmamis, evlat kontenjanindan 3 yildir top oynamamis oyuncuyu ekibe katmamis.
    hem yönetim hem teknik ekibin izlemesi gereken bir takim. ama bizim takim teknik ekip ve yönetim arası didişmekten işini yapamaz hale geldi.
    (bkz: 21 ekim 2020 real madrid shakhtar donetsk maçı)
  • 143
    yaklaşık 13-14 yıldır brezilya ligindeki genç oyunculara gözünü kırpmadan 15 milyon eurolara kadar çıkan bonservis bedelleri ödeyerek transfer edebilen, halihazırda kadrosunda tam 12 tane brezilyalı futbolcu bulunan takım.

    illa bir makas edebiyatı olacaksa belirtelim shakhtar ile türk kulüpleri arasındaki makas ekonomik olarak fazlasıyla açıktı senelerdir. adamlar biz 500.000 euroya nonda alırken castillo'ya 15, willan'a 14, ilsınho'ya 10 milyon euro bonservis ödüyorlardı.
  • 144
    transfermarkt.com'da kaydı tutulan tüm transferleri aşağıdaki linktedir:
    https://www.transfermarkt.com.tr/...transfers/verein/660

    son 12 yılın 0.5m€'ya yuvarlanmış transfer bilançosu:

    2009/10: +26m€
    2010/11: -21.5m€
    2011/12: -5m€
    2012/13: +12m€
    2013/14: -3.5m€
    2014/15: -7.5m€
    2015/16: +102m€
    2016/17: 0
    2017/18: +0.5m€
    2018/19: +28m€
    2019/20: -3.5m€
    2020/21: +1m€

    avrupa'daki ilerleyişleri:

    2009/10: avrupa ligi 2. tur
    2010/11: şampiyonlar ligi çeyrek final
    2011/12: şampiyonlar ligi grup
    2012/13: şampiyonlar ligi son 16
    2013/14: avrupa ligi 2. tur
    2014/15: şampiyonlar ligi son 16
    2015/16: avrupa ligi yarı final
    2016/17: avrupa ligi 2. tur
    2017/18: şampiyonlar ligi son 16
    2018/19: avrupa ligi 2. tur
    2019/20: avrupa ligi yarı final
    2020/21: an itibariyle şampiyonlar ligindeki ilk grup maçında real madrid deplasmanında 3-2 kazandılar.

    sadece şu son 12 senedeki avrupa başarıları bizim tüm tarihimizdeki avrupa başarılarına hemen hemen denk.

    transferde sadece sattıkları kadarını harcamışlar -yani ekstra bir yatırımları yok-, ukrayna ekonomisinin de bizden çok iyi olduğunu düşünmüyorum. ama adamlar "makas açık" dememişler, avrupa'da 12 senede sadece bir kere grupta sonuncu olmuşlar. her sene en iyi oyuncularını gözünü kırpmadan satmışlar, ama her sene avrupa'da bir yerlere gelebilmişler ve hep genç kadrolarla bunu başarmışlar.

    bize bahane sunanlar, bahane sunmak yerine, en iyisine takılmak yerine, elinde ne varsa faydalanıp, her yıl adım adım ilermeye çalışacağı bir plan koysaydı ortaya, şu son 3 yıl sonunda, yukarıdakine benzer bir 12 yıllık maceramız başlıyor olacaktı.
  • 146
    savaş yaşanan bölgenin takımı. ukrayna ligi de premier lig, bundesliga değil. ancak hem kendi liginde hem avrupada başarı sağlayarak oyuncularını uçuk paralara satabiliyorlar. biz de avrupada sinek avlayıp, sonra türkiye liginden kimseye şu kadar verilmez, bu kadar verilmez diye geziyoruz.

    saymak istese 300 tane bahane sayacak takım bugün (bkz: 21 ekim 2020 real madrid shakhtar donetsk maçı)nda real’e deplasmanda 3 gol atıyor. açılan makas diye biz de bahane sıralayalım.
  • 147
    shakhtar donetsk özelinde makas tartışmalarının arşa çıktığı şu günlerde bu konu ile ilgili uzun bir yazı yazmak istedim. biz neden shakhtar olamayız? ya da makas neden açık. günlük transfer bilançoları ne kadar gerçekçi.burada transfer bilançoları da biraz mini etek gibi. çok şey gösteriyor ama her şeyi göstermiyor. bu konuya değineceğim. lakin bu konuya değinmeden önce herkesin ne dediler başlığında mircea lucescu'nun shaktar'da kurduğu sistemi anlattığı şu entryyi okuması ve shakhtar'ı iyi anlaması gerekiyor. (bkz: #2999943)

    lucescu kurdukları sistemi gayet güzel açıklamış. ben bu adamların 13-14 senedir ilk 11'e 8 tane oyuncu aldığı bir transfer dönemi hatırlamıyorum. bununla birlikte süper ligdeki her takım bu 13-14 yıllık süreçte en az 4 transfer döneminde ilk 11'ine 8 yeni oyuncu almıştır. bu 8 yeni oyuncunun da en az 5 tanesi de ileride kulübe bonservis girdisi sağlayabilecek oyuncular değildir.

    belki son 5 yılda mesela bir türk kulübünden az para harcamış olabilirler. ancak bu olayı kıyafet dolabı üzerinden örnekleyerek açıklamaya çalışayım. adamların dolabı her türlü ortama girebilecekleri pahalı kıyafetler ve ayakkabı ile dolu ve bu dolaba kıyafetleri eskidikçe ekleme yapıyorlar. dolapları dolu olduğu için içindeki kıyafetler de fazla eskimiyor. peki biz ne yapıyoruz? bizde dolap boş. ayakkabının tabanı deliniyor ucuz yeni bir ayakkabı alıyoruz, tişört soluyor ucuza tişört alıyoruz dolap fazla dolu değil sürekli onu giyiyoruz eskiyor bi daha ucuz tişört alıyoruz. evet totalde onlardan fazla harcamışızdır, ama bizim dolapta dursun ara sıra giyerim diye marka bi tişörte dünyaları bayılacak gücümüz yok. biz üstümüzdeki giyilemeyecek hale gelince başka yerlerden kısıp ya da kredi kartından çekip ucuz bir tişört alıyoruz. çünkü biz borç içinde yaşıyor, borç döndürmeye çalışıyoruz. haliyle zorunda kalmadıkça şunu çok beğendim deyip alma şansımız olmuyor.

    diğer bir husus adamların bir vizyonu var. bu vizyon çok net ve hiç bir şekilde tavizi yok. peki bizde nasıl? 7 sene öncesine gidelim. shakhtar'ın brezilyalıları aldığı mantıkla bonuslarla yaklaşık 15 milyon euroya yakın bir paraya armindo bruma'yı transfer ettik. rotasyonda pişirecek, parlatacak 30-40 milyon euroya satacaktık. ancak 3 ay sonra takımın hocası değişti. yeni gelen hoca bir şampiyonlar ligi maçı sonrasında bruma'nın neden 18'e alınmadığı sorulduğunda bruma bu takımda oynayacak kalitede değil deyip kiralık gönderilmesi için rapor verdi. bizde hoca değişir, yönetim değişir, vizyon da değişir. hatta bazen ikisi de değişmez ama vizyon değişebilir. bizde vizyonun değişmesi ezeli rakibine tek bir şampiyonluk kaptırmaya bakar bazen. şampiyonluk kaptırıldıysa vizyondan vazgeçilmelidir. bu kadar nettir bizim kurallarımız.

    peki aramızdaki en önemli fark ne? aramızdaki en önemli fark şu; adamlar oldukları yeri kabullenmiş, şımarmıyorlar. şampiyonlar liginde yarı final de oynasak, uefa avrupa ligini de kazansak, ligde şampiyonluk da kaptırsak bizde vizyon bu deyip ödün vermiyorlar. peki bizde nasıl oluyor? 2 sene şampiyon olup şampiyonlar liginde de 2. tur gördük mü kendimizi bayern münih'e real madrid'e rakip görmeye başlıyoruz. şampiyonlar liginde grupları mı geçtik? gelsin wesley sneijder gelsin didier drogba, menemenden 2 sene üst üste şampiyon olan, şampiyonlar liginde gruptan namağlup çıkan beşiktaş'a mı geçtik? gelsin pepe gelsin alvaro negredo. ligde 2 sene üst üste şampiyon mu olduk, gelsin radamel falcao. bizim en önemli sorunumuz bu. haddimizi bilmiyoruz. ama adamlar biliyorlar. ödün vermiyorlar. burada sistem, vizyon edebiyatı yapan yazarların çoğunun yazın bir fernandinho muhabbeti çıktığında maaşına bakmadan ağızları sulandı. bu adamaların gayesi isim yapmış fernandinho'ya 6 milyon euro maaş vermek değil, fernandinho'yu 20 yaşına gelmeden alıp manchester city'ye satmak. ayakları yere basıyor biz ise üflesen havalanıyoruz.

    evet son 5 yılda bizden az para harcamışlardır. ama adamlar 13-14 sene önce bir kadro kurdular. senelerdir o kadroyu yamayarak devam ediyorlar. değişim yıllar içinde ve yavaş yavaş geliyor. bizim gibi 3 yılda 1 ilk 11'e 8 transfer yapmak zorunda kalmıyorlar. sistem olan bir yerde zaten 3 yılda bir bi yaz transfer döneminde ilk 11'e 7-8 yeni oyuncu monte etmezsin. evet kafa kafaya harcadık. ama biz kredi çekip harcadık adamlar cebinden harcadı. biz takım kurmak için harcadık adamlar 2 sene sonra manchester city'ye oyuncu sattıklarında yerine oynatacakları oyuncuyu da şimdiden alıp yavaş yavaş pişirelim diye harcadı. şu parayı harcama şekli bile bizden çok çok daha zengin olduklarını gösteriyor. çünkü bizim gibi ilk 11'e 8 yeni oyuncu almak zorunda kalsalar harcadıkları para 150 milyon euroyu geçecektir muhtemelen ki vizyonları gereği de böyle bir şeye hiç bir zaman ihtiyaçları olmayacak.
  • 148
    ülkemizde yabancı oyuncudan doğan ırkçılık kökenli sorun bitmedikçe herhangi bir takım shaktar gibi olamaz. hadi diyelim galatasaray başına bir petrol devinin sahibi yabancı başkan geldi ve seneye ffp de kalkınca sınırsız bütçe oluştu. sen de kolaysa yatırımını yap brezilyalılar’a. hadi brezilya’yı geçtim japon oyunculara yap. peki daha yakına gidelim, türkiye-romanya işbirlikli bir yapı oluştur diyelim. hagi de bu oluşumun işletmecilerinden olsun. tıkır tıkır işleyen bir oyuncu tarlası oluşturduk. türkiye-romanya karması bir altyapı, galatasaray’ın önümüzdeki 10 yılı için pişiyor. ama o ne?
    sürpriiz: 2022’de yabancı sınırı geldi. sadece 5 oyuncuya izin var. ama sen yatırım yapmışsın, romanya-türkiye ekolü oluşturmak için varını yokunu ortaya koymuşsun. bize ne kafaya göre iş yapmasaydın derler geçerler.
    öyle iki ırkçı çıkar, federasyonu ele geçirir, adamın yatırımını hiç ederler.
    önce federasyonun net şekilde önümüzdeki 15 20 yıl için takımlara banko sınır olmayacak sözünü vermesi lazım ki global anlamda yatırım ve planlama yapılabilsin. yoksa shaktar değil rangers’a bile gücümüz yetmez bu sezonda olduğu gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın