https://twitter.com/...s/341575195825426433 twitter'da yapmış olduğu yukarıdaki paylaşım tepkilere yol açmış olan,
ankaraspor'daki kiralık oyuncumuz. bu konuya ilişkin fikirlerimi net olması açısından madde madde belirtmek istiyorum.
1- serdar eylik elazığ doğumlu, attığı gollerden sonra secde eden, bizden gittiğinden beri sakalı da koyvermiş, ayrıca twitter üzerinden kandil, bayram ve cuma günlerinde dini içerikli paylaşımlar yapan muhafazakar yapıda bir insan. bu yüzden pek de muhafazakar yapıda olmayan insanlara kıyasla ibadethanelere karşı ayrıca bir hassasiyeti olabilir. dikkat ederseniz daha konuya gelmedim, sadece ön bilgi veriyorum.
2- ismi cismi bilinen bir futbolcu olsa da bu adam da halk tabanının bir parçası. o yüzden böyle elit ve devrimci tavırlarla kendisine yüklenmek hiç tasvip etmediğim bir davranış çünkü bu tip insanlara karşı böyle acımasız olmak yerine daha da bilgilendirici ve de kucaklayıcı davranmak lazım. konuya direkt olarak oradaki insanların çok zor durumda olduklarını ve bu yüzden camiye sığındıklarından girsek de yetersiz olacaktır çünkü insanların niye orada oldukları ve neden zor durumda kaldıkları bambaşka meseleler ve tane tane izah edilmeli.
3- bizler bile olayları ne kadar güç şartlar altında takip ettik. serdar eylik ne yapsın yani bilgisayarında yayın dona dona çapul tv mi izlesin? ekşi sözlük mü okusun? belli ki ona da ana akım medya tarafından bir şeyler servis edilmiş, sağdan soldan da olumsuz şeyler işitmiş, gördüğü bir fotoğraf üzerinden de gelmiş böyle bir şey yazmış yani kendisi belediye başkanı değil siyasetçi değil, konuya ne kadar hakim olduğu bile meçhul, o yüzden kendisine öfkelenmek yapılabilecek en anlamsız hareketlerden biri.
4- ta 3 haziran 2013'te, yani olaylar daha taptazeyken, bizim bile neyin ne olduğuna yeni yeni hakim olabildiğimiz zamanlarda, dezenformasyon gırla giderken birtakım düşüncelere kapılmış, hassas olduğu konuların etkisi altında kalmış ve yazıvermiş yani böyle bir şey ne var yani arkadaş yazamaz mı? insanların gaz kapsülleriyle uzuvlarından olduklarını bilmiyordu belki, polisin kovaladığı şımarık üniversiteliler belki kurtuluruz düşüncesiyle sırıta sırıta apar topar camiye girip bir de orada alem yaptılar şeklinde anlatıldı kendisine kim bilir? o yüzden buradan böyle ağır içerikli entryler girmek, ümit özat'ın monitöre konuşması gibi serdar'a laf anlatmaya çalışmak falan anlamsız, biraz olgun davranmak ve bazı şeylerin analizini ve muhakemesini kendi içimizde yapıp ona göre kağıt kalemin başına oturmamız gerekiyor diye düşünüyorum. zaten bildiğimiz, elli defa duyduğumuz şeyleri birbirimize değil de kendisine anlatalım.
keşke imkanımız olsaydı da serdar'ın yolu tekrardan istanbul'a düştüğünde şöyle oturup bir çay içerken bunları enine boyuna konuşabilseydik.