• 1653
    hayal dünyasında yaşayan komik yorumcu.

    icardi'nin kalışını dursun özbek'in külliyede yaptığı görüşmeye bağlamış. hesapta arapların teklifini icardi reddetmemiş, dursun özbek cumhurbaşkanını devreye sokup araplarla ilişkisini kullanarak teklifi geri çektirtmiş.

    bambaşka bir kafa yaşıyor serdartes. tiktok'ta editleri izleye izleye sıyırdı iyice.
  • 1654
    algı ustası. kendine bir misyon edinmiş bir fenerbahçeli. artık gazeteci falan değil. bugünlerde çok sevinçli olmalı. çünkü galatasaray'ı galatasaray kadar güçlü yapan üç değerini kaybetti bu takım. muslera, mertens ve büyük ihtimal osimhen. bir de icardi olur mu acaba diyor. zaten kitle müsait, zaten adam sakat, sarsar mıyım bu bağı acaba diyor.

    bu arada sadece bu adamın değil herkesin yüzde 90 kitlesi galatasaraylı. ersin düzen bir ara rakamlarla açıklamıştı. galatasaray kazanıyor reyting veya izlenme demek, fenerbahçe kaybediyor reyting veya izlenme demek. bunun yayıncıların kimliğiyle pek ilgisi de yokmuş. yani tüketici kitle tamamen galatasaraylı. tersi senaryolarda böylesi çarpıcı bir durum oluşmuyor. bunu da genç kuşağın tamamen galatasaraylı olmasına bağlıyordu.
  • 1657
    istiyorlar ki bütün parayı fenere aksın. galatasaray'a kulüp üyeleri veya işadamları kişisel olarak para acıtmıyor. fenere ise deli gibi akıtılıyor. bu kadar para desteğine rağmen galatasaray'ın gerisinde kalırken bir de sponsorlordan destek alırlsa galatasaray'ın arayı açabileceğinin farkındalar. koç holdingden beko da bir zahmet fener ve beşiktaş yerine galatasaray'a da destek olsun. o zaman galatasaraylı yorumcular da çıksın herkesi şikayet etsin... adamların derdi ilerlemek değil, öndekini seviyelerine çekmek...

    https://x.com/...2780676442
  • 1658
    --- alıntı ---

    "galatasaray işi bitti, anlaştılar. turkcell, galatasaray'a 5 yıl için toplam 50 milyon dolar verecek."

    "turkcell, galatasaray'a bu parayı veriyorsa, fenerbahçe'ye de 3-4 milyon dolar değil, en az 7-8 milyon dolar vermek zorunda. fenerbahçe de şampiyonlar ligi'ne kalırsa ona 10 milyon euro verecek. bu kadar basit."

    --- alıntı ---

    buyurmuş saç, bundan sonra ülkede spor kulüplerine sponsorluk düşünenler gitsin icazet alsın beyfendiden.

    sinirlenmek yerine inanılmaz keyiflendim, suyun öteki tarafının eksikliğinin ete kemiğe bürünmüş hali. sponsorlarımızı dahi kopyalamaya onların var bizim de olmak zorunda ezikliğinden ne zaman vazgeçerler o zaman belki adam olma yoluna girerler (:
  • 1659
    turkcell’in galatasaray’a sponspor olma olayına acayip takmış yorumcu. aylardır turkcell de turkcell. bi de neymiş turkcell galatasaray’a sponspor oluyorsa fener’e de olacakmış, galatasaray’a 10 veriyorsa onlara da en az 7-8 verecekmiş, eğer fener şampiyonlar ligine kalırsa onlara da 10 verecekmiş. ana ba ba ba ba.

    fener galatasaray’dan iki adet yıldız fark yemiş, 6 şampiyonluk geride, 11 senedir şampiyon olamıyor, 17 senedir şampiyonlar ligine gidemiyor, son 7-8 yılda yalnızca 1 türkiye kupası var. tüm bu verilere dayanarak neden galatasaray ile aynı miktarı alsın mesela? hadi diyelim aynı miktarı vermeye ikna oldular. bu durumda bu sponsorluğu fenerden çok beşiktaş hak ediyor ona bakarsan. bjk kupa sayısı olarak feneri geçti bile. bu veriler ışığında ne feneri allasen?
  • 1660
    ısrarla fener ile galatasaray'ı aynı tartıya koymaya çalışıyor.
    o iş bitti.
    galatasaray büyük bir futbol takımı.
    fener ise sadece futbol takımı.

    insanları, kurumları yönlendirmeye çalışıyor. fenerin hala büyük kulüp olduğu, galatasaray ile eşit olduğu algısı yapmaya çalışıyor. o iş bitti.

    kurumlar da aman başım ağrımasın diye bunların yönlendirmelerine boyun eğmek zorunda kalıyor.

    türkcell avrupa takımı ile anlaşma yapmaya çalışıyor. bunlar hemen aman bizle de yapın. biz aynı yollardan yürümüyoruz artık. kabul edin.
  • 1661
    kendisi galatasaray’ın devleşme adımlarında şımarık çocuk gibi fb’ye de sponsor olunsun diye ağlamalara başlamış. siz önce futbol aklınız kim onda karar kılın da ondan sonra sonra bu işlere bakarsınız.
    acun ve koç’un olduğu yere koç dışı büyük sponsor bulmak baya zor bu arada.
    11 yıldır şampiyon olamamış takıma niye loser imajı için sponsor olunsun ki?
    acun’un da koç’un da seveni olduğu kadar büyük holding bazında sevmeyeni de çok. bu açıdan koç’a iş dünyasında ses çıkartamayanlar marketing ve sponsorluk anlamında onlara tepki verecektir.
  • 1662
    kendisine sormak istediğim bazı sorular olan ex dönerci.
    1. fenerbahçe' nin ne başarısı var da turkcell galatasaray ile aynı parayı verecek ? lig ikincilikleri mi yoksa avrupa' da ilk turda elenme denemeleri mi?
    2. ıki takım arasında iki adet yıldız farkı mevcut.
    3. ikonik oyuncularla yaptığın reklamlarla firmalara yapılan katma değer? ıcardi, osimhen, muslera
    4. taraftar sayısı ve ürün satışları?
    5. dünya çapında tanınırlık? yoruma bile gerek yok. ilgilendikleri sane, bernardo falan 5 kerede fenerbahçe ismini doğru yazamaz.

    esas olması gereken, fenerbahçe' ye ne kadar veriyorlarsa beşiktaş' a da o parayı vermeleridir. çünkü iki takımın başarıları da yıldız sayısı da, son yirmi yılda kazandığı başarılar da birbirine yakın.

    uzun lafın kısası, mevzu bahis takımla aynı başarılarımız yok, yani kıstas almanın anlamı da yok.
  • 1668
    1947 yılında, kurt lewin tarafından literatüre giren bir kavramdan bahsetmek istiyorum; “eşik bekçileri”
    kurt lewin araştırmayı farklı bir araştırma için başlatsa da tarihsel evrim içerisinde medya iletişimine atfedilmiş bir kavram.

    kısaca, dolaşımda olan bilgi belirli bir müdahale sürecinden süzülerek medya araçlarıyla hepimize ulaşıyor. işte, bu müdahale kararlarını verenlere eşik bekçisi diyoruz. editörler, yayın yönetmenleri vs. yani, gelen bilginin hangisi, nasıl, ne zaman yayınlanacak kararını verenler.

    ancak dijital medyada bu olgunun değişime uğradığını gözlemliyorum. andy warhol’un söylediği tahmin edilen söze yaklaşmaya başladık. “ bir gün, herkes 15 dakikalığına meşhur olacak. “ ekran sayısı ve ekran yüzleri hızla arttı bu çağda. bilginin yayılış hızı da filtresizleşti haliyle. bir bilgi ya da düşünce yaymak için medya kanallarına ihtiyaç kalmadı. herkes eşik bekçisi yani. reaksiyon alabilmek için denemekte herkes özgür.

    yukarıdaki tablonun doğal getirisi, ekran önünde artan rekabet “etkileşim budalalığı” sürecini doğurdu. bu sürecin merkezi olan dijital platformlara bakalım. youtube, facebook, x, youtube. dislike tuşu ya yok ya da dislike oranını görme şansınız yok. sorun varsa bana raporlayabilirsin diyor sadece. yayıncıların ne yapıp edip etkileşimi alması yeterli. medya geçmişi olmayan insanların bu çaba uğruna neler yaptığına tiktok, ınstagram gibi mecralarda görüyoruz zaten. insan kendini bu hale düşürür mü? denilen kişiler anormal gelirler elde etmiş oluyorlar çok kısa sürede. yani bizlerin, şuna bak ahaha diyerek ınstagram ya da whatsapp’tan birbirine yolladığı içerikler, tam da biz onların dolaşıma soktuğumuz için gelir elde ediyor aslında.

    serdar ali çelikler gibi geleneksel medya figürlerinin önemli bir kısmı da artık dijitale geçti yukarıdaki sürecin doğal sonucu olarak. unutmamamız gereken ise, serdar ali çelikler geleneksel medyanın başarılı eşik bekçisiydi aslında. 29 yaşında fotomaç’ta genel yayın yönetmeni olup 5,5 yıl bu görevde kalıyor. sonra sabah gazetesinde spor müdürlüğü, sonra ciner grubu yayın koordinatörü, sonra habertürk’te yayın koordinatörü. geleneksel eşik bekçiliğinde başarısı ortada.

    dikkat çeken husus, ekran önüne çıkmaya başlaması da habertürk’te 2012 yılında oluyor. twitter, facebook, youtube’un kuruluş tarihleri 2004-2006 arası. yani, kabaca 2010’lu yıllarda yeni bir çağa girileceğinin ayak sesleri duyuluyor. tesadüfen ya da bence tesadüf değil doğru bir gözlemle serdar ali çelikler, iyi yaptığı iş olan eşik bekçiliğini artık arka tarafta değil ön tarafta yapmaya başlıyor. arada bocalıyor da hatta. drexler diye topçu varmış diyor mesela ekşi entry’sine inanıp. 2000’li yılların fotomaç haberciliğinin aynısı. o zaman bu bilgileri haber yaptığında okulda 10 gün konuşuyorduk inanıp. artık rezil olunuyor işte. bakıyoruz çünkü var mı yok mu? burda yüzlerce insan var dünya futboluna daha hakim.

    neyse, bu bocalama dönemi de geçti çeliklerin. artık dijitalde de uzman bir eşik bekçisi. kokuyu alıyor ve etkileşimi alacağı eşik bekçiliğine oynuyor. önce sinir uçlarıyla oynamaya en müsait kitleyi seçiyor. sonra onları nasıl yoğuracağını. bazen ali koç, bazen biz, bazen bogdanovic basketçi değil diyor.

    biz ise hep birlikte tuzağa düşüyoruz arkadaşlar. çünkü istediği şeyi veriyoruz ona. başarısını devam ettiriyoruz. etkileşim eşiği tuzağına düşüyoruz. onu konuşuyoruz, ona kızıyoruz, onu boykot ediyoruz. yıllarca aç rıdvan’ı dedik mesela. sonuçta biz öyle dediğimiz için yıllarca yayın yaptı. sonra kayboldu bakın. çünkü biz artık galatasaray kazandığında aç serdar’ı diyoruz. fener kaybedince aç serdar’ı diyoruz. çelikler, kitlelerin etkileşim eşiğine basıp kaçıyor. kutuplaştıran ama manşet bir söylem bırakıyor. haklı haksız olması mesele değil ki. sonra o konuda ne olursa olsun kendisi kazanacak.

    gelin, nicelik olarak değil ama nitelik olarak spor camiasında bir etkisi olduğuna inandığım sözlüğümüzde bu tuzağa karşı tek kozumuzu kullanalım. etkileşimsizlik. başlıklarını yok sayalım. ne derlerse desinler eylemsiz kalalım. konuşarak kazanamayacağız çünkü. susarak kazanır mıyız? diyeceksiniz. en azından daha çok kaybetmeyiz.
  • 1673
    dilediği mecrada, dilediği insanlarla, dilediği kadar iftira atabilir istediği algı operasyonu içerisinde yer alabilir ve hatta mübalağa edeceğim ama isterse çatır çatır küfür dahi edebilir. ekşi sözlüğün alelade kullanıcılarından transfer haberi araklayan, ınstagram hesabından kazara onlyfans yayıncısının gönderisini paylaşan adam ne yaparsa yapsın, ben ne dikkate alırım ne de onun su taşıdığı değirmeni kafama takarım. parası olduğu için şarlatanı kral gören sıradan bir meczuptur, hepsi bu. ayrıca biraz zevk sahibi olsun, hub üzerinde suriyeli bir içerik üreticisinden dahi az izlenen bir kadına yükselmesinin sebebini tamamen takımının başarısızlığı hasebiyle stres atmak amaçlı görüyorum fakat bazen seçici olmak gerekir sevgili saç.

    https://x.com/.../1938674242561741151
  • 1675
    fenerbahçe'nin kaybettiği maçlar dışında kendisini izlemiyorum. transfer döneminin başında osimhen konusunda "kendince" yaptığı algı çalışmalarını buraya yazmıştım. muhtemelen sezonun ilk maçında, eksiklerimiz olmasına rağmen, osimhen + icardi + formda sane ve birkaç güçlü ekleme yapacak galatasaray'ın uzak ara şampiyon olacağını gördüğü için kudurma şenliklerini ilk haftadan açmıştır.

    biraz süre geçtikçe bu algıların dozunu azaltıp daha ince yapacak, fenerbahçe'nin kötü gittiği ve havlu attığı dönemlerde ise reytingini düşünerek daha çok kendi tarafına sallamaya başlayacak. 15 yıldır böyle bu adam. fenerbahçe sıçtıkça izleyiniz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın