geçen sezon kendisi hakkında "eğer çalışmaya devam ederse birkaç yıla ikinci bir
burak yılmaz olabilir" benzeri şeyler diyordum, gittik burak yılmaz'ın kendisini aldık iyisi mi :(
benim gözümde hala en yetenekli ve potansiyelli genç yerli golcülerden biridir, kah çalışa çalışa, kah döve döve, bu çocuk adam edilecek,
yaser yıldız'lar,
serkan çalık'lar yerine bin kez kendisini tercih ederim kadromuzda...
emre çolak'ın forvet şubesi, vallahi de billahi de ne eksik ne fazla... "top yeteneği" üst düzey ama "futbol aklı" eksik, bu da teorik ders gibi okuya okuya, çalışa çalışa öğrenilecek bir şey, nice kazma forvetler golcü olduysa bu yetenek bir şekilde takıma kazandırılır yani... yetenekli olmasa o topuk paslarını, ikiye birleri falan yapamaz ama yapıyor işte istediği zaman, lakin profesyonellik bunları havanda olduğunda değil, düzenli olarak yapmayı gerektirir.
fizik gücü eksik; sanki yıllarca beton veya toprak sahada top oynamış da, birden çime veya kuma geçmiş gibi oynuyor, bilen bilir aradaki farkı...
bu adama ego lazım, bencilliğinden, hırsından, buna bağlı olarak da gücünden eser kalmamış, çok zayıf durumda kafa olarak. örneğin burak yılmaz'ın yarısı egodur, agresifliktir, hırstır, bu adama da bu lazım. kafa bozuk olunca daha iyi motive olur insan, çevresel faktörler, mutsuz ve başarısız geçmiş unutulur gider, sadece "şu an" olur akılda.
n'apam gidip baros'a mı dileneyim :( dördüncü forvetimiz bu adam işte, kafa yoruyoruz haliyle...
yani özetle; git burak abini dinle genç adam, "hık" dese not al, "pırt" yapsa dikkatle dinle...
falandı filandı...