trabzonspor'u trabzonspor yapan yegane adamlardan birisidir.
trabzonspor gibi uzun yıllar şampiyonluk hasreti çeken bir takımın, gol farkı ile şampiyonluğu kaybetmesi kolay hazmedilir bir durum değil. geride bıraktığımız 2010 - 2011 sezonunun, şike ve teşvik iddialarının fazlaca olduğu maçlar ile geçtiğini öğrenmiş olsak da gerek trabzonspor camiası gerekse trabzonspor'a gönül vermiş taraftarlar, şampiyonluğa bir daha ne zaman bu derece yaklaşabilecekleri konusunda herhangi bir fikre sahip değiller. dolayısıyla psikolojik bir yıkım yaşadılar sezonun ardından; takımın önde gelen isimlerinden bazıları da (egemen korkmaz, selçuk inan, engin baytar, jaja, cale, umut bulut) trabzonspor'da misyonlarını tamamladıklarını düşünüp ayrılmışlardı. bu önemli isimlerin takımdan ayrılması ile kadroda oluşan boşlukları doldurmak ve trabzonspor'u yine şampiyonluk yarışının içinde tutmak her babayiğidin harcı değildi. bu anlamda şenol güneş'e tam güvenoyu verilmesi, istediği oyuncuların ekonomik koşullar gözetilmeksizin transfer edilmesi gerekliydi. kısacası sezon başında kadroyu yeniden yapılandırma görevi şenol güneş'e kalmıştı ve bunu başarıyla yerine getirdiğini söyleyebiliriz. ligdeki mevcut durumları istenen noktada olmasa da trabzonspor'u şampiyonlar ligi maçlarında doğru yönetmiş ve son hafta karşılaşmasının son dakikalarında cska'nın golü gelmese takımını üst tura taşımış olacaktı.
gelinen noktada ise ligde
beşiktaş,
galatasaray ve
gençlerbirliği karşılaşmalarında alınan 3 yenilgi sonrası kendilerini puan tablosunun 10. sırasında buldular, hoşnut olunmayan bu durum sebebi ile trabzonspor camiası ve taraftarları arasında kendisinin ayrılması gerektiği konuşuluyor olabilir. açıkçası trabzonspor adına tek korkum da anlık karar verip şenol güneş'in arkasında durulmaması ve kendisine haksız eleştiriler getirilmesidir. karadeniz temsilcisi şu anda ligin 10. basamağında bulunuyor olsa da zirve ile arasındaki puan farkı yalnızca 10, demek istediğim gösterilmeye çalışıldığı kadar da kötü bir tablo yok bordo-mavili takım için. şenol güneş, trabzonspor adına büyük bir şanstır. onur kıvrak, tolga zengin gibi isimler, türk futboluna kazandırmakla kalmamış, geride bıraktığı 2 yıllık süreçte kulübe 1 türkiye kupası ve 1 türkiye süper kupası kazandırmıştır.
olur da sadri şener ve yönetim kurulu başta olmak üzere tüm trabzonspor taraftarı, şenol güneş'in arkasında durmaktan ve ona güvenmekten vazgeçerse trabzonspor da şampiyonluk hayalini uzunca bir süre rafa kaldırmak zorunda kalacaktır. şimdi sayacağım hocaların futbol bilgisine saygı duymamla birlikte ne ziya doğan'ın, ne ersun yanal'ın, ne vahid halilhodzic'in, ne de lazaroni'nin trabzonspor'a yakışır teknik direktörler olduğunu düşünmüyorum. şenol güneş'in ayrılması ihtimalinde de hemen hemen bu kalibrede bir teknik adamın takımın başına getirilmesi yüksek ihtimal. kısacası şenol güneş ve trabzonspor, birbirini tamamlayan kavramlar, gönül ister ki şenol hoca uzun yıllar orada kalsın ve başarılar yakalasın.
özet geç diyen inciciler için söylemek gerekirse; trabzonspor yönetimi ve taraftarı, şenol hoca'nın arkasında dursun ve ona güvensin. güzel günler, şampiyonluklar ve kupalar görebilmeleri için ihtiyaç duydukları tek isim o.