şenol güneş: cesur olmayı, meydan okumayı severiz. zaman zaman uyuşuk bir futbol oynadığımız gerçek. fakat herkes şunu bilsin, biz sıradan takım değiliz.
birincisi; zaman zaman değil, çoğu zaman. ikincisi; biz takımın gücünün farkındayız zaten, farkında olmayan sensin.
şenol güneş: yaralamak yerine, yaraları sarmak ve zirveye çıkmak istiyorum.
basın toplantısı boyunca oyunculara sallayarak hangi yarayı saracaksın? zirveye neden tek başına çıkma hayalin var, salladığın futbolcuların bunda payı olmayacak mı?
şenol güneş: bizim asıl kampımız almanya'da başladı. çocuklar fiziksel ve zihinsel olarak rahat etsin istedik. oyuncunun antrenmandaki çalışmasıyla maçtaki koşu performansı tutmuyor. ya sorumluluktan kaçtı, ya da verimini kullanamadı.
bir takımdaki onlarca futbolcu sahada koşmuyor, sorumluluktan kaçıyor, verimli oynamıyorsa problem teknik direktör ve onun antrenman metodlarındadır.
şenol güneş: beşiktaş'ta kazandığım parayı burada kazanmıyorum. konu bu değil ama hep bu konuşuluyor. allah aşkına şu döviz işini bırakın. paramızı aşağılamak ne demek.
biz paramızı aşağılamıyoruz şenol güneş, algı yapma hiç. bizim tek derdimiz paranın hakkını bir gram vermiyor oluşun.
şenol güneş: ben kimsenin maaşını bilmiyorum. türkiye'de euro ile maaş alan var mı? ben almıyorum. adam bana 'hırsız' diyor. tff başkanı bunun açıklamasını yapmış. ben sana açıklama yapmak zorunda mıyım?
tff'nin aldığı karara göre türk teknik adamlar lira üzerinden para kazanıyor ancak 30 milyon lira kazanıyorsan bunu euroya çevirip, 2 milyon kazanan southgate ile kıyaslanman gayet normal oluyor.
şenol güneş: galler maçından sonra enes ile halil idmanda tartıştı. kavga olmadı. keşke kavga olsaydı da "kavga oldu, o yüzden böyle olduk" deseydim.
bir bahanenin arkasına sığınabilmek adına takımda kavga çıkmasını yeğleyebilecek kadar kafayı yemişsin.
şenol güneş: şu çocukların yakasını bırakın artık. yönetime de söyledim, prim vermeyin dedim.
dinlemediler mi seni?
şenol güneş: salih uçan ve berat'ı kadroya almadım ama düşündüğüm oyunculardı. mahmut tekdemir sakatlandı. halil akbunar ve efecan'ın olduğu bölgede cengiz vardı. taylan da durağandı, o bölgede kaan'ı kullandım.
efecan ve halil yerine sakatlıktan belini doğrultamayan cengiz tercihiyle gönüllerimizi kazandın hocam, muazzam bir detaysın sen. öyle muazzam bir detaysın ki; oynadığı bölgede ligin en tempolu oyuncularından biri olan taylan için durağan diyebiliyor, gözün kapalı statik oyuncu olan okay'ı orada oynatabiliyorsun. ya oyuncuları takip etmiyorsun yardımcıların sana yalan söylüyor ya da futbolu bilmiyorsun.
şenol güneş: taylan antalyalı sakatlığım yok dedi, o zaman niye ameliyat oldun? sakatlığım var deseydin, başka oyuncular bunu söyledi; hasan ali gibi. taylan antalyalı için olumsuz bir durum.
taylan'ın oynamasına engel bir durum yoktu ama uzun vadede sıkıntı olacağı için milli takım sonrası direkt ameliyat oldu ki sezonu kaçırmasın. herif milli takımda oynamak için ameliyatını erteledi ve önümüzdeki cl elemelerinde forma giyemeyecek. sen bu fedakarlığa karşı çocuğa yalancı muamelesi çekiyorsan, seni allah bildiği gibi yapsın. yapılan fedakarlığa karşılık çocuğu oynatmadığın gibi, bir de iftira atıyorsun. hakikaten sen yalancı, düzenbaz, kötü kalpli, iğrenç bir herifsin.
şenol güneş: ben hayatımda italya'nın ısınması gibi bir ısınma görmedim. senin maçta atacağın deparı onlar ısınma sırasında atıyor.
italya milli takımının yaş ortalaması 27.31, türkiye'nin yaş ortlaması 24.58. başka bir şey anlatmaya gerek yok.
şenol güneş: dorukhan sen neden transfer yapmıyorsun kardeşim? neden gitmiyorsun? ya da anlaşıp takımında kalmıyorsun. ne yaptığı belli değil.
sanki senin ne yaptığın belli. sezon boyunca doğru düzgün top oynamamış adamı milli takıma alıyorsun, sonra kafan başka yerde muhabbeti çekiyorsun. hadi oradan ya!
şenol güneş: yabancı kuralıyla ilgili fikrimi söylemek istemiyorum. zaten yönetime ilettim. bu konu benim üstüme kaldı. şu anda zaten serbest değil mi? benim söylediklerim trollerle kampanyaya çevrildi. yabancı düşmanı ilan edildim.
bir milli takım teknik direktörü düşünün, ligimize gelen yabancı sınırından haberdar değil. yazıklar olsun. ayrıca sen yabancı düşmanı olamazsın zaten, beşiktaş ile 11 yabancı oyuncuyla oynarken hiçbir problem görmüyordun zira.
kaleci konusuna da gelirsek; hadi uğurcan italya maçında kötüydü ve ikinci maçta da şans verdin, bunu eleştirmem. fakat üçüncü maçta da altay'ı alırsın lan kaleye. bu kadar adilik olmaz. bir de vicdanı rahatmış falan filan... bizim değil.
neyse sıkıldım. çoğumuz senin olduğun milli takımın bir dakika daha maçını izlemeyecek, buyurun devam edin.
edit: imla.