bir kaç senedir, elindeki oyuncu havuzunun kalitesinin keyfini sürüp tek yapması gereken şey, senede sayısı bir elin parmağını geçmeyen maçlara hazırlamak ve hazırlanmak olan fakat bunun yerine yabancı sınırı diye kafa ütüleyen (argo tabiri çok daha uygun olurdu fakat küfürlü kelime kullanmayalım şimdi) milli takım teknik direktörü.
yabancı sınırı istemesinin ve güvenlik kamerasına dahi bu fikrini anlatmasının sebebi ne? oyuncuların gelişimi. bana göre işgüzarlık ya da cehalettir ama fikirlerinin safiyane ve mantıklı olduğunu düşünelim. bir oyuncunun gelişimi için en önemli etken nedir? pratik; oynadığı maç sayısı ve maçlarda aldığı süre. şimdi sayıca oldukça fazla oyuncu içeren havuzdan aşağı yukarı sürekli oynattığı adamların aldığı sürelere kaba taslak göz atalım.
kalede uğurcan çakır oynuyor ekseriyetle. trabzonspor’un as kalecisi. sezonun neredeyse tamamında kalede o var.
alternatifi altay bayındır. fenerbahçe’nin as kalecisi. sakatlanana kadar %100 oranla oynuyordu. sakatlanınca yerine geçen de yerli ve milli bir kaleci: harun tekin.
üçüncü kaleci: mert günok. başakşehir’in as kalecisi. aşırı formsuz olduğu dönemler oldu sezon içinde. yerine oynayan isim: volkan babacan. o da milli takım havuzunda ve katıldığımız bir önceki turnuvada
* milli takımın as kalecisiydi.
sağ bekte zeki çelik. fransa şampiyonu lille’de sezon içerisinde tüm kulvarlarda toplam 35 maç forma giymiş. zaten yurtdışında oynadığı için yabancı sınırıyla alakası yok.
stoperde çağlar söyüncü, merih demiral, kaan ayhan, ozan kabak. birincisi premier lig’in kafa takımlarından leicester’ın as stoperi, aralıksız forma giyiyor. ikincisi italya’nın en büyüğü juventus’un şu an alternatif stoperi fakat sık sık forma şansı buluyor ve geçen sene tam sürekli 11’de oynamaya başladığında ağır bir sakatlık yaşadı. yaşamasa belki değişmez olacaktı. o potansiyeli gösterdi takımına. üçüncüsü seria a’da sassuolo’da rotasyon oyuncusu, maçların yarısında forma giymiş. euro 2020’de hiç oynatmadığı dördüncüsü ingiliz devi liverpool’da, belki faal en iyi stoper van dijk sakatlanınca yerine transfer edilmiş ve ondan sonra sürekli forma giymiş. dördü de yurtdışında oynadığı için yabancı sınırıyla alakaları yok. diğer alternatiflere inmeye dahi gerek yok. havuzun en dibindeki serdar aziz bile fenerbahçe’de sezonun neredeyse tamamında oynadı. bir insan türk milli takımının stoper havuzu için allah’tan daha belasını mı isteyebilir?
orta sahada okay yokuşlu vazgeçilmezlerinden birisi. sezonun yarısında ispanya’da, diğer yarısında ingiltere’de maçların genelinde oynamış. zaten yurtdışında olduğu için sınırla alakası yok. diğer vazgeçilmezi ozan tufan. onlarca yüzlerce orta sahası olan fenerbahçe’de bu sirkülasyonun içerisinde sürekli forma giyiyor. aşırı formsuz olmazsa takımın değişmezlerinden. yabancı futbolcu transferi yüzünden kulübede çürümeye mahkum edilme gibi bir durumu yok.
bir başka vazgeçilmezi hakan çalhanoğlu. italya ligi ikincisi milan’ın değişmez 10 numarasıydı. euro 2020’den döner dönmez lig şampiyonu inter’e transfer oldu. yurtdışında oynadığı için yabancı sınırıyla alakası olmadığı gibi dünyanın en büyük kulüplerinden birinde süre alma gibi bir sıkıntısı da yok.
sakat ya da cezalı değilse sürekli oynattığı cengiz ünder. ağır sakatlık yaşamasa roma’nın as topçusuydu, ağır sakatlıktan sonra dahi leicester’a transfer yaptı. büyük bir potansiyel. zaten yurtdışında olduğu için onu da yabancı sınırı bahsinde teğet geçiyoruz.
biricik aşkı kenan karaman. alman 2. ligi’nde çoğu ilk 11’de 30 maça çıkmış. yurtdışında oynadığı için onun durumu da yabancı sınırını ilgilendirmiyor.
ve burak yılmaz. fransa şampiyonunun golcüsü. türkiye’deyken de as forvetti zaten.
bunların yanında hiç süre vermediği taylan, sağlıklı olduğu sürece sezonun neredeyse tamamında galatasaray’ın 11’indeydi. kerem aktürkoğlu özellikle 2. yarıdaki oyunuyla feghouli’nin olduğu bölgede formayı kaptı. halil dervişışlu aynı keza; yadsınamaz süreler aldı. üstelik kiralık olmasına rağmen. abdülkadir ömür, sakat olmasa trabzonspor’da banko oynuyor. irfancan kahveci, başakşehir’in değişmez ismiydi, 10 küsür milyon euro’ya gittiği fenerbahçe’de de as isimlerden birisi.
kadroya almadıkları: salih uçan (alanyaspor’un değişmeziydi), adem büyük (süper lig’in yerli gol kralı), emre kılınç (galatasaray’da tüm kulvarlarda toplam 41 maçta oynamış), halil akbunar (göztepe’de değişmez oyuncu olmasının yanında kariyer sezonunu geçirmiş), uğur çiftçi (sivas’ın istikrar abidesi, o da 41 maçta forma giymiş), caner erkin (oynadığı bölgede yabancı novak varken sürekli ilk alternatif olmuş), berat özdemir (trabzon’da 30 maç oynamış), mahmut tekdemir (sezon içinde başakşehir’de toplam 35 maç oynamış) vs.
tüm bu bilgiler ışığında yabancı sınırı istemesi o kadar saçma ki, işin içinde art niyet ve işgüzarlık olmadan cehalet ya da saflıkla anlatabilmek mümkün değil. yahu senin oyuncu havuzunun neredeyse tamamı, gerek yurtiçi gerek yurtdışında fazlasıyla süre buluyor takımlarında. yabancı oyuncular yüzünden körelme gibi bir durum asla yok. her şey ortada. neredeyse 30 maçın altında oynayan yok. bu kadar büyük takımlarda, bu kadar oynayarak gelen, turnuvanın en dinamik yaş grubuna sahip takım 3 maçta kalesinde 60’tan fazla şut görüyorsa, heyecan verici tek bir atağı neredeyse olmadan uzaktan atılan bir şutla bulduğu tek golün ardından sıfır çekip eleniyorsa yabancı sınırı diye ağlamak şarlatanlıktan başka bir şey değildir.
daha ne istiyorsun be adam? sucu’nun efsanevi twitter dm diyaloğunu gazeteler dev puntolarla manşet yapsa yeridir sana.