resim
Semih Kaya
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Stoper
Yaş:33
Boy:1.83
Uyruk:Türkiye
  • 177
    bahsedilen opsiyon alım değil, satış opsiyonudur...

    sezon sonu semih'in başka kulüplere satışı gündeme gelirse gaziantepspor'a alınan bonservis ücretinden pay verilecektir. ya da gaziantepspor satışını yapacak, kiralık sözleşmesinde belirtilen miktarı galatasaray'a verecek ve kalan para da gaziantepspor'un kasasına girecektir... benim anladığım budur... *
  • 182
    gaziantepspor'a satış opsiyonlu kiralık gönderilmesi galatasaray'daki geleceğini etkilemeyecektir. muhtemelen maç kondisyonu yakalasın diye antep ile temasa geçilmiş, onlarda ancak satış opsiyonu olursa kabul edebileceklerini bildirmişlerdir. ancak bundan önce galatasaray, futbolcusu semih kaya ile gelecek planını çizmiştir zaten. satış opsiyonu göstermelik bir maddedir. kaldı ki semih kaya, ben galatasaray'a döneceğim derse konu kapanır. tabii bu benim öngörüm.eğer altyapıdan çıkan her oyuncu galatasaray'da forma yüzü bile göremeden anadolu takımlarına bonservisleriyle veriliyorsa ve galatasaray yönetimi de her sefer altyapının ne kadar başarılı, gurur tablosu olmasından dem vuruyorsa, hollanda'dan altyapı hocaları getirip diğer kulüplere çalışıyorsa galatasaray taraftarı geleceğe dair planlarla kandırılıyor demektir. ve o zaman altyapıya kilit vurmak bile en doğru seçenek olur.
  • 183
    başarısız ve yeteneksiz olduğu da henüz ispatlanmadığı için kiralanma olayı tepki doğuran oyuncumuzdur. hani biz kendisine çok güveniyor ve inanıyoruz ama, belki de büyük aşamalar kaydedecek bir futbolcu da olmayabilir. arda takımdan zorla gönderilmiş gibi bir tepki vermenin luzumu yok.

    rijkaard'a en fazla güvendiğim konu, genç oyuncuların akıbeti hakkında verdiği kararlardır.
    ya, bu çocukta potansiyel var ama ben onu şu anda kullanamam, maç süresi alabileceği bir takımda biraz pişsin demiştir;
    ya da bu çocukta zannedildiği kadar potansiyel yok, antep takımı bonservis öderse sezon sonu verelim gitsin demiştir.

    transferde üstünel'e ne kadar güveniyorsam, genç oyuncuların akıbetlerinde de rijkaard'a o kadar güvenirim.

    serdar eylik, emre çolak, çetin güngör gibi adamlar bu takımda arada sırada süre alabiliyorken semih kaya alamıyorsa bunun da bir sebebi vardır mutlaka. rijkaard genç oyuncu sevmeyen bir adam olsa bu saydığım diğer isimleri de oynatmazdı.

    çok da efkar yapmamak , endişe etmemek, "nasıl olur ya" panik yapmamak lazım. var demek ki bir sebebi.
  • 186
    son zamanlarda genç futbolculardan beklentiler iyice arttığından, galatasaray’ın defansının da genç oyunculara teslim edilmesi tartışmaları yaşanıyor sık sık. geçen sene hamburg maçlarında neden kewell defansa geçti de, semih kaya gibi bir futbolcuyu koymadı bülent korkmaz, bunlar çok yazıldı çizildi. bülent korkmaz geçmişine ihanet ediyordu belki. çünkü kendisi daha 17 yaşındayken monaco gibi önemli bir maçta defansa geçmişti. hocası ona güvenmişti de, o semih’e neden güvenmemişti falan fişman.

    1989 ile 2009 arasında 20 sene var. bu 20 sene içerisinde futboldaki değişim, gelişim, yeni sistemlerin ortaya çıkması, futbolun hızlanması, fiziki mücadelenin artması gibi etkenleri göz önünde bulundurarak, bazı noktalara dikkat çekmek gerekiyor sanırım.

    football manager oynadığımız için, genç yetenek keşfetmeyi, onları takıma monte etmeyi çok seviyoruz. bazen gerçek dünya ile sanal dünyayı karıştırıp, oyunda kurduğumuz sistemi aynı şekilde yeşil sahalarda da görmek istiyoruz. görmeyince kızıyoruz, teknik direktörü eleştiriyoruz, bu işi onlardan daha iyi yapabileceğimizi düşündüğümüz anlar bile oluyor. ben de vaktinde, cafercan’ı koyardım gencecik yaşında ileriye, irfan başaran’ı orta sahaya yerleştirirdim, maç motorundan takip eder zevke gelirdim. ama gerçek dünyaya döndüğümde, kaç maç izledim cafercan’ı irfan’ı bizim takımda bilmiyorum.

    hele konu defans olunca, yaş, diğer mevkiilere göre daha da ehemmiyet arz ediyor. dünyanın önde gelen takımlarının defanslarındaki futbolculara bakınca, istikrar abidesi futbolcuların, imrenerek izlediğimiz defansların, kaç yaşında bu takımların değişilmezi olduğuna bakalım;

    carles puyol 78'li. 2000 yılından beri barcelona’nın defansında, hepimizin imrenerek takip ettiği bir futbolcu.

    gerard pique bernabeu 87'li. 2008 yılından beri beri barcelona’nın defansında oynuyor. manchester united macerası var öncesinde, oynayamadığı, barcelona’ya geri döndüğü. 21 yaşında barcelona’nın defansına geçti. şu anda benim gözümde puyol’dan daha önemli bir futbolcu barcelona sistemi için.

    rio ferdinand 78'li. 2002 yılında 30 milyon sterlin gibi bir meblağ karşılığında manchester’a transfer oldu. ondan önce 2 senelik bir leeds united macerası var. * *

    john terry 80'li. 2001 yılından beri chelsea’nin vazgeçilmezi. *

    alessandro nesta 76'lı. 2002'de milan'a transfer oldu, lazio'nun değişilmezi olması 96-97 sezonu. *

    fabio cannavaro 73'lü. parma'da parladı. bu takımda ilk sahneye çıktığı sezon 95-96.

    walter samuel 78'li. 2000 yılında roma'ya transfer oldu. avrupa macerası başladı.

    marco materazzi 73'lü. ilk seri a tecrübesini 1996 senesinde yaşadı. *

    bu futbolcular, şu anda dünyanın önde gelen defans oyuncuları. en önemli takımlarında oynuyorlar. ortak özellikleri şu ki, bu adamlar 21-22 yaşlarında geçmişler üst düzey takımların defanslarına.

    neden diye soruyorum, elbette bir bildikleri vardır bu teknik direktörlerin diyorum. sonra kendimi düşünüyorum, 18 yaşımda nasıldım diye. hayır konu tecrübe falan değil, illa ki bir defans oyuncusu için en önemli vasıftır tecrübe de, 18 yaşla 21-22 yaş arasında ne gibi bir fark olabilir diye baktığımda, kendi kendime verdiğim cevap : fizik

    ben 18 yaşımdayken günde 1.5-2 ekmek yerdim, ama benim fiziğime gram katkısı olmazdı. 1.80 boy 56 kiloda kaldım.* doktora gittim, balık yağı yedim, spor yaptım, bulklar yedim ama fayda etmedi. doktorun dediği şu; metabolizman çok hızlı çalışıyor, bünye meselesi. sonra üniversiteye geldim, yediğim yemekte değişiklik olmadı, aynı hayatımı devam ettirdim. 21 yaşıma geldiğimde 73 kilo olmuştum.

    belki de diyorum biz çok sabırsızızdır. 18 yaşındaki semih’in defansa geçmesi için belki erkendir. ne dersiniz ? belki onun da fiziği daha oturmamıştır, belki onun da tecrübeden ziyade, galatasaray gibi üst düzey bir takımın defansını kaldırabileceği fiziği yoktur daha. defans için tecrübe en önemli etken olsa da, belki bu süreç içerisinde daha düşük seviyedeki bir takımda hem tecrübe kazanıp hem de, fiziğinin oturmasını beklemek daha mantıklıdır. gaziantepspor’a kiralık olarak gönderilmesini bu açıdan değerlendirmekte fayda vardır belki de.

    belki bülent korkmaz geçen sene semih’e ve kendi geçmişine ihanet etmemiştir de, bugünü düşündüğümüzde, belki onun kariyerini kurtarmıştır. kurtlara yem etmemiştir belki semih’i. ne dersiniz?

    paolo maldini, ve bülent korkmaz’ı da düşündüğümüzde, gencecik yaşlarında defansa geçtiği yılları göz önünde bulundurduğumuzda, ve o günleri bugünle kıyasladığımızda aklıma da takılıyor;

    oynanan futbol mu gelişti? yoksa zihniyet mi değişti? (u: yoksa her ikisi de mi ?)
  • 187
    semih kaya konusundaki üzüntü kaynağı kendisinin tescilli bir yetenek olduğu ve bu adamın takıma monte edilmesi konusunda neredeyse hiçbir şeyin yapılmamış olması ve satış opsiyonlu olarak kiralanmasıdır. semih kaya'nın mütemadiyen ilk onbirde oynayacak fiziksel yeterliliğinden kimseler bahsedemez. bu adamın henüz genç olduğunun, fiziğinin oturmadığının farkındayız. ancak en azından ilk 18'lik kadroya alınıp yavaş yavaş ısındırılmasının da bu fizik oturma işini hızlandıracağını biliyoruz. tünelin ucunda ışık yoksa semih kaya napsın. ilk 18 bile yok, kupa maçında bile forma giyemiyor. napsın semih kaya. yaşın öneminden bahsedenlere bakılırsa onun bir kenarda yaşının gelmesini beklemek sanki en akılcı yol gibi görünüyor. oysa öyle değil. adı geçen dünyanın tüm ünlü defansçılarının hepsi bir şekilde genç yaşlarından itibaren kadroda yer bulmaya başlamış tipler. adamlar 20 yaşına gelmemiş kaleciyi dahi kaleye geçirmede tereddüt yaşamıyorlar biz defans elemanından bahsediyoruz. neymiş yaşı beklemeliymiş. yaşı beklemeyecek arkadaş servetten iyiyse, topları iyi kullanıyorsa, mücadeleciyse, takımın taktik dizilişine uygunsa oynayacak. bu yaş saplantısını yenemediğimiz sürece güzel günleri görmeyi daha epeyce erteleyecek gibiyiz.
  • 189
    belki de* hala ilerleyen yıllar için umudumuz ise bunda bülent korkmaz'ın 19 mart 2009 galatasaray hamburger sv macinda oynatmamasıdır. aynı sonuç semih'li takımla alınsaydı yazık olurdu ona.
    bülent korkmaz a takımda oynamaya başladığında futbol nasıldı, bülent nasıl oynuyordu hatırlarsak semih'in oynamaması belki bize bir fikir verebilir.
    o zamanlar futbol çok daha stabil oynanıyordu. santraforlar 18 yayı civarında bekler, çok yer değiştirmezdi. stoperler de bu santrafora yapışır, adım attırmazdı, en azından bunun için çalışırdı. bülent de oynadığı zaman sadece santraforu tutar, top falan kullanmazdı. hiç boşa çıkmaz, top ona gelirse en yakınındaki arkadaşına pası verir hemen santraforun gölgesi olma asli görevine dönerdi. aradan 20 yıl geçti. futbol değişti. savunmacıların çok daha etkin olmaları gerekiyor.
    bu bir bakış açısı bülent'in veya frank rijkaard'ın semih'i düşünmemeleri açısından.
    bir de şu var : futbolcunun sans bulmasi/@captano.
    oynayıp oynamamak tamamen futbolcunun elindedir, futbol dışı bir sorun yoksa. hiç bir hoca intihar etmez. gaziantep de kadroya girip girmeyeceği bu tezin sağlamasıdır bir açıdan.
  • 194
    en son 10-02-2010 tarihinde gaziantepspor-kayseri erciyesspor a2 ligi karsilasmasinda oynamis. bu macta 89 dakikasinda kirmizi kart gormus. seneye insallah bizde oynamaya baslar ve bir daha buyuk sakatliklar yasamaz.

    fenerbahceli doktor: "ameliyat çıkışı fenerbahçeli olacaksın."
    semih kaya: "çıkarmayın o zaman"

    altyapı efsaneleri arasında yer aliyor bu sozleri. seneye onu gercekten galatasarayda gormek istiyorum. *
  • 196
    "kalli’nin geldiği sezon a takım kadrosuna kattığı 1991 doğumlu stoper semih kaya sakatlıklardan yakasını kurtaramadı, bu sezon devre arası gaziantepspor’a kiralandı. israil’de organize edilen bir turnuvada milli takım forması giyen genç semih, 5 günde 3 milli maç oynayıp cuma gece yarısı 03.00’te istanbul’a döndü. aynı günün sabahı kalli doğal olarak ‘yorgun’ olan genç yıldıza sadece düz koşu yaptırdı, kadroya almadı. semih öğleden sonra paf takım kadrosuna dahil edildi, rize deplasmanına uçtu. 16 yaşındaki çocuk hocalarına “yorgunum, oynamak istemiyorum” diyemedi. cumartesi öğlen 4. şampiyonluğu kovalayan galatasaray paf takımı ile sahaya çıktı. karşılaşmanın daha ilk yarım saati dolmadan rakibi ile girdiği ikili mücadelede semih’in sağ diz çapraz bağları koptu, 6 ay sahalardan uzak kaldı! olayı duyan kalli kıyameti kopardı ama olan olmuştu!"

    http://fanatik.ekolay.net/...Detail_32_174318.htm
App Store'dan indirin Google Play'den alın