resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 16379
    düşmeme mücadelesi veren bir takımın başına gelebilecek en son karakter. kendisi için de kasımpaşa için de son derece yanlış bir karardı. he kasımpaşa için sevindik tabii, umarım da düşerler bir an önce.

    kendisi için de çok kötü bir başlangıç oldu. ben zaten çok başarılı bir teknik direktörlük kariyeri olacağını düşünmüyorum bu sinik karakteriyle de daha iyi başlayabilirdi tabii.
  • 16381
    kasımpaşa tecrübesini değerli bulduğum teknik direktör.
    öncelikle kasımpaşa ligde kalmaya oynayan bir takım. dolayısıyla alt liglerde şampiyonluk hedefi yerine üst liglerde ligde kalma tecrübesi tadmış oldu.
    üst lige çıkmaya çalışırken taraftar, şehir, ve bütün sponsorlar destektir. ancak iş kümede kalmaya gelince her şey üstünüze üstünüze gelir. buna kendi yönetiminiz de dahil. hatta başta onlar.
    ilk tecrübesinde bize karşı oynattığı oyunu da beğenmiştim.
    eğer lisans meselesini hallettiyse tavsiyem alt liglerde üst lige çıkma hedefi olan taraftarlı bir kulüpte şansını denemesi olacaktır.
    hangi kulüpte olursa olsun lig ile birlikte türkiye kupasını da olabildiğince önemsemeli ve takımları ile olabildiğince üst turlara çıkmayı hedeflemeli.
    zira bu kendisine hem süper lig'de ortanın üstünü planlayan takımların kapısını açacak, hem de avrupa kupalarının matematiğine daha yakın tecrübelenecektir.
    galatasaray'a hoca olur demek için de olmaz demek için de çok ama çok erken.
  • 16382
    kasımpaşa ile yolları ayırmış teknik adam. kasımpaşa ile başarılı işler yaptı selçuk hoca. ilk deneyiminde 11 puan topladı ve kasımpaşa'nın kümede kalmasını sağladı. ki bunlardan üçü görkemli galibiyetlerdi.

    (bkz: 4 ocak 2023 kasımpaşa alanyaspor maçı)

    (bkz: 1 şubat 2023 kasımpaşa giresunspor maçı)

    (bkz: 6 mart 2023 kasımpaşa antalyaspor maçı)

    inşallah kendisi gelecekte sadece galatasaray'da değil, avrupanın önemli kulüplerinde de göreceğiz. başarılar selçuk hocam.
  • 16385
    her şeyi anlarım da 9 sezonluk galatasaray kariyerinde 1 sezon çok iyi, 1 sezon iyi, 2 sezon vasat ve 5 sezon berbat oynayan selçuk'a duyulan sevgiyi ve saygıyı bir türlü anlamam.

    adam 2014'te iç transferde galatasaray'ın sevr anlaşması olarak görülebilecek şartlarda 5 yıllık bir sözleşmeye imza attı. 2014-2019 arası galatasaray birçok ekonomik kriz yaşadı; selçuk abdurrahim albayrak kendisinden rica etmesine rağmen indirime gitmeye yanaşmadı. selçuk'un sözleşmesini kapsayan 5 yıllık süreçte galatasaray'dan burak gitti, umut gitti, olcan gitti, sabri gitti, sneijder bile gitti ama selçuk inatla o yıllık 4 milyon euro'ya yakın ücret kazandığı sözleşmesinin son gününe kadar kaldı. sözleşme süresini kapsayan 5 yılın 1 yılında vasat, 4 sezonunda berbat bir performans göstermesine rağmen üstelik.

    galatasaray 2017 yazı'nda uykudan uyanıp orta sahaya belhanda, ndiaye ve fernando transferlerini yapmasa idi, selçuk'un ilk 11 oynadığı bir 2018 ve 2019 sezonlarında şampiyonluğu ancak rüyamızda görürdük. 2014-2019 arası selçuk'un kazandığı rakamı ve gösterdiği performansı yaşayan/gören; o dönemde galatasaray'ın 2016 ve 2018 yıllarında uefa'dan aldığı idari ve mali cezaları bilen bir galatasaraylı selçuk inan'ın nesine saygı duyar, selçuk'a nasıl efsane der ben anlamıyorum. futbolu galatasaray'dak bıraktı selçuk 2020'de evet ama galatasaray'ı çok sevdigi için değil; 30-34 yaşları arasında hiçbir şekilde hak etmediği ve başka hiçbir takımdan alamayacağı sözleşmesinden kaynaklı bütün hakedişleri alabilmek için galatasaray'da kaldı. bir de gittik 2019 yılında 1 yıllık daha sözleşme verdik kendisine, ödüllendirdik. sanki muhteşem bir 2014-2019 arası dönem geçirmiş gibi...kusura bakmayın ama benim bildiğim galatasaray'da böyle bir tablo ortaya çıkartan adama "kaptan" falan denmez. efsane hiç denmez. diyenleri anlamaya ve saygı duymaya çalışıyorum ama çok zorlanıyorum açıkçası.
  • 16386
    galatasaray'a gelerek türk futbolunun seyrini değiştirmiş eski futbolcudur. melo ile birlikte mükemmel bir dominasyon kurmuşlardı ligde. gol ve asist sayılarında forvetler kadar efektiflerdi. türk futbolunda izlediğim en iyi orta saha ikililerinden diyebilirim kendilerine. kazandığımız son iki şampiyonlukta da kenardan gelerek çok iyi performanslar vermişti. şampiyonluk maçında başakşehir karşısında verdiği performans hala aklımda.

    gelgelelim kasımpaşa gibi çalkantılı ve teknik direktörler tarafından kara delik gibi bir kulübe gitmesi kariyer planlaması açısından yanlıştı. yine de bir şekilde tecrübe kazanmış oldu. ilerleyen zamanlarda daha iyi performans verebileceği takımlarda görmek dileğiyle. yolu açık olsun.
  • 16387
    teknik adamlığı da futbolculuğu gibi vasat altı olan şahıs.

    asla bir galatasaray efsanesi değildir, galatasaray tarihinde verdiği kötü performansa rağmen en fazla parayı kazanmış futbolcuların başında gelir, sözleşmesinde yapılan indirim teklifini de kabul etmemiştir.

    belki teknik adamlık konusunda kendisini geliştirebilir, bilemem ama seviye olarak süper lig ona 3-5 beden büyük geliyor, önce gidip bir alt ligde takım çalıştırarak üst lige çıkmaya çalışmalı.

    mümkünse bir daha galatasaray'ın yakınından dahi geçmesin.
  • 16392
    https://www.youtube.com/...hannel=SocratesDergi

    gerçekten şahane bir röportaj yapmış mehmet demirkol kendisi ile. ne kadar duygusal, kırılgan biri ve aynı ölçüde yürekten galatasaraylı olduğu belli oluyor. östersunds maçı sonrası bir şeylerin kırıldığı ve artık futbolculuğa mental olarak adapte olamadığını belirtmiş. muhtemelen, fatih hocanın 4. dönemi başlamasa futbolculuğu bitedebilirmiş o dönem. iyi ki de bitmemiş 17/18 şampiyonluğunda ikinci yarıda azımsanamayacak kadar pay sahibiydi.

    onun dışında selçuk; özellikle 2013 sonrası taraftarlığın ne olduğunu anlamamda mihenk taşlarından biri oldu kendim için de. gezi sonrası, yurdum insanının twitter'a hücumu, 140 karakterin yetersizliğinin, sürekli yazma isteğinin, sürekli yazdıkça makul ve sıradanın etkileşim yetersizliğinin de etkisi ile pc/telefon açarak yapılan taraftarlığın ne boktan bir yöne gittiğinin ilk nişanesi oldu. sabri facebook şehidi idi; selçuk da twitter'ın oldu.

    bugün hala 1.5 senelik topçu diyen - muhtemelen futbol denince amerikan futbolu aklına gelen kesim, soccer diyor olabilir- insanlar, 13/14'te hocanın ayrılığı dışında bir taraftar olarak şer şey güllük gülistanlık iken başlamıştı burak ve selçuk ile uğraşmaya. elbette, bunda tek pay sahibi etkileşim kaynaklı seratonin açlığı değildi ; belki de bu topraklara sirayeti 19. yy olan ulus hastalığımız aşağılık kompleksi de bağıra bağıra bir nedendi.(biraz fazla yalçın küçüking yapsak da bugünden bakınca apaçık görmemek mümkün değil) seksi kulüptük artık, ünal başkanımız viski içer, italyan hocalarımız da eşarbı şöyle bir yandan bağlardı. 2000lere heyula gibi çöken suyun karşı tarafının hakimiyetini iki senede tersine çeviren bizim çocuklarda biraz sönük kaldı tabi. böyle olunca selçuk'un ne melo ile sorunu mu eksik kaldı ne sneijder ile ne muslera ile. gerçek ne peki bu anlatılar çağında? hoca olarak nef'e ilk geldiğinde muslera ile ferhat ile şirin gibi sarılan selçuk, demirkol'a sneijder bensiz oynamak istemiyor,sinirleniyordu diyen selçuk..

    aynısı yardımcı hoca olarak geçirdiği sezonda da yaşanmaz mı, yaşandı da yakın eski defterleri açmak şuan zor geldi. dünün selçuk'u bugünün kerem'i olacak ve yine izleyeceğiz nasılsa. fakat, galatasaray'ı biz gibi seven bizim çocukları da savunmaya devam edeceğiz.
  • 16394
    eski kaptanımız.

    demirkol ile yayımlanan programda socrates’in paylaştığı kısımda futbolu ostersunds maçı sonunda kafaca bıraktığını söylemiş. sadece o kısmı izledim. diyebilirim ki kaptan bence yanılıyor. o maçın sonunda ne yaşandı bilmiyorum ama futbolu her geçen sene azar azar bıraktı selçuk inan. fiziksel anlamda prime sezonu sonrası her sene, kısmi şekilde düşüşe geçti. bunun fiziksel bir sorun olduğu apaçıktı. moralim bozuldu, heyecanımı kaybettim ile açıklanacak şeyler değildi açıkçası.

    hemen akabinde isteseydim 38 yaşına kadar oynardım diyor ama bu da bence mümkün değildi. futbolu zekanızla tekniğinizle de oynasanız koşmak zorundasınız, ayakta kalmak zorundasınız. örneğin modric hala çok fit durumda.

    eskiler eskide kaldı tabii umarım bundan sonra antrenörlük hayatı başarılarla geçer.
  • 16395
    4 sezon çok ciddi katkı vermiş kaptanımız. özellikle 2011-2012 ve 2012-2013 sezonların muhteşem performans sergilemiş, bir sonraki sezon şampiyon olamamamıza rağmen yine iyi performans göstermiş, 2014-2015 sezonundaki şampiyonlukta ise yine katkı vermiştir.

    ancak kalan 5-6 yıl boyunca gerçekten inanılması güç bir düşüş yaşamış ve pek katkı sağlayamamıştır. yine de unutmamak gerekir ki 2017-2018 sezonu şampiyonluğumuzda fernando reges 3 ay boyunca diz çapraz bağlarından sakatlık yaşamış ve oynayamamış, selçuk inan 3 ay boyunca ilk 11'de forma giymiştir. o şampiyonlukta da katkı sağladığı es geçilmemeli. çok zorlamak gerekirse son şampiyonluğumuz olan 2018-2019 sezonunun son haftası başahşehir maçında 1-0 mağlupken 45.dakikada donkun yerine oyuna girmiştir ve oyunun çehresi değişmiştir. * neticede 4 gol atarak maçı 2-1 kazandık ve şampiyon olduk.

    kısaca selçuk inan evet gerçekten de uzun bir süre yüksek maaş ile çok az katkı vermiştir ancak 2010'lu yılları çok başarılı geçirmemizde de büyük pay sahibidir. her ne kadar zamanında haklı olarak kızsak da bence galatasaray efsanelerinden biridir. emeklerini kendi adıma asla unutmayacağım.
  • 16399
    ideolojilerini, dünya görüşlerini, inandıkları değer setlerini, bazı galatasaray figürlerinde nesneleştiren insanlar var. ben bunu yapmamaya çalışıyorum ama garipsenecek bir olay da değil. biz amerikalı değiliz ki spor etkinliklerine herhangi bir eğlence aktivitesi gibi bakalım, çoluk çocuk ailece toplanıp otoparkta mangalımızı yapalım, 20 farkla geride olduğumuz maçın molasında dans edip kameraya el sallayalım, "hava güzel, bilet ucuz, hem dışarı çıkmış oluruz hem iki de sosisli yeriz" diye 3.5-4 saat boyunca 170 yıl öncesinin eğlence anlayışını temsil eden bir spor müsabakasını izleyelim. futbolun manası bizim için çok daha derin.

    selçuk benim gözümde kulübe birkaç sezon iyi hizmet etmiş, iki şampiyonlukta başrol oynamış, iyi ayrıldığımız eski bir oyuncumuz. ama o da bu bahsettiğim figürlerden biri oldu hep. belki de ironik bir aynalama denemesiyle, ama muhtemelen büyük bir özfarkındalık eksikliğiyle "gerçekler" vurgulanırken, daha nesnel gerçeklerden daha kopuk anlatılar dinledik. bazen birileri hafızaları tazelemeye zahmet etti, bazen etmedi; iki durumda da aynı argümanlarla geri geldi aynı anlatı. artık tarihin veya gerçeklerin çok da umursanmadığı bir dünyada olsak da ben bu seferlik giriyorum.

    selçuk'un galatasaraylılığından, iyi bir insan olduğundan şüphe eden olmuş gibi bir tema hep var mesela bu anlatıda. ben selçuk'a neler neler söyleyenleri duydum da şunların aksini iddia edeni hiç duymadım, varsa da başka bir futbolcudan daha fazla edilmemiştir.

    ünal aysal ve temsil ettiği ekol suçlandı, bol arabesk soslu "ya tabii siz jakoben batı hayranları bizim gariban anadolu çocuğunu beğenmezsiniz" mezesi unutulmadan. bu sezon sırasında yaşanmış olan bir olaya ve olayın sonucunun, galatasaray ve türk futbolu gerçeklerine çok zıt bir şekilde sonuçlanmış olmasına, bu anlatıda pek değinilmez: selçuk'un 6 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe maçında yaptığı şeyi başka bir oyuncu yapsa, o gece bitmişti galatasaray kariyeri. bitmese de bitirilene kadar her maç ıslıklardı taraftar onu. hatta daha da karanlık, can güvenliği açısından riskli bir ihtimali canlandıralım gözümüzde, ya bir yabancı oyuncu yapmış olsaydı? düşünebiliyor musunuz ua'nın yapacaklarını?

    şikayet edilen ekol kulüpten uzaklaştıktan sonra galatasaray yıllarca dursun özbek, hamza hamzaoğlu, hatta igor tudor gibi, bahsettiğimiz ekolün taban tabana zıttı karakterlerle yönetildi. selçuk'un o dönemlerinden de pek bahsetmiyor mesela bu anlatı. selçuk'un * toksik arkadaş grubunun ülkenin bir euro turnuvasını tamamen şahsi şovlarına dönüştürdüğü günleri de kapsamıyor tabii. üstelik o mecazi ringin diğer köşesinde, yazının başında betimlediğimiz figürlerin zirve noktası olan fatih terim olduğu halde. "anlatı" dediğimiz nane böyledir genelde.

    bir de şu ironiktir, pis mandacı batı hayranı viski içen başkan sevici solcu ateist terörist bilmemne bi şey taraftar bozuntularının anadolu'nun bağrından geldi diye beğenmeyip ötekileştirdiği fakir ama gururlu selçuk, klasik olduğu üzere, filmin bir noktasında, artık en fanatik selçuk hayranının dahi itiraf etmek zorunda olduğu üzere, hak ettiğinden fazla ölçüde zengin oluyor. türkiye'de başka hiçbir takıma gitmeyeceği herkesçe bilinen, mevcut sözleşmesinin bitimine de iki yıl olan selçuk'a bu imkanı sağlayan galatasaray başkanı kimdi? üzgünüm, anlatıya uygun değil, söyleyemiyoruz.

    selçuk benim gözümde kulübe birkaç sezon iyi hizmet etmiş, iki şampiyonlukta başrol oynamış, iyi ayrıldığımız eski bir oyuncumuz olarak kalacak. selçuk'a daha fazlasını ne ben yüklerim, ne de siz yükleyin ki daha burada saymadığımız pek çok mahsuplaşmayı yapmak zorunda kalmayalım.

    son bir not: bu sözlükte ifade özgürlüğünün yetersizliğinden hep şikayet etmiş, herkesin sözlük formatı ve hukuk dahilinde her istediğini söyleyebilmesini savunan biri olarak, insanların birbirine galatasaraylılık, taraftarlık öğretmeye çalışma terbiyesizliğini, hadsizliğini yapmayı bırakmasını umuyorum. tekrar ve tekrar, özfarkındalık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın