1 temmuz 2011 de bedelsiz olarak transfer olduğu galatasarayda 2011-2012 ve 2012-2013 sezonlarında gösterdiği performansın ekmeğini 6 yıldır yemeye devam eden el freni. evet el freni çünkü aldığı topu bir orta saha olarak ayağından çıkarması en uygun pozisyonda bile 15-20 saniyeyi buluyor.
34 yaşında bir futbolcu için inanılmaz hantal ve tembel olduğu fiziğinden oldukça belli. bazen saha içerisinde yürümeye bile mecalinin olmadığını düşünüyorum. ancak teknik direktörümüz fatih terim yine de selçuktan vazgeçemiyor ve sanırım vazgeçemeyecek te. fatih terim takımın başında kaldığı sürece selçuk'un da takımla irtibatının kesileceğini düşünmüyorum
*.
takımımızda bulunan orta saha oyuncularımızın
* hepsinin mevcut form durumu ile selçuku keseceği bariz belli. açıkçası oyun içi temposuzluğumuzun başlıca nedenlerinden biri de bu. sınırlı yeteneği olan taylan antalyalı oynadığında takımda muazzam fark yaratıyor. ayrıca hoca selçuku fm tabiriyle "dos" olarak oynattığı için takım savunmasının direnci inanılmaz derecede düşüyor. en azından selçuku forvet arkası ofansif orta saha olarak oynatsa donk'u önliberoya çekse defans merkezine de genç emin veya ahmet çalık oynasa hem takım direncinin hemde selçuk'un etkinliğinin az da olsa artacağını düşünüyorum. çünkü 10 kişi kalmış ligin belki de en zayıf ekibi ankaragücüne karşı oyunun son anlarında savunma direnci olarak bu kadar düşmemizin başka bir izahatının olamayacağını düşünüyorum.
selçuk'un performasının melo'nun ayrılışından sonra bir anda düşmesi de aslında enteresan bir durum. melodan sonra transfer ettiğimiz orta saha futbolcuları ile oynayan selçuk bir daha ilk geldiği sezonlarda ki performasına erişemedi. aslında bu pencereden baktığımızda melo'nun bizim için ne kadar büyük bir futbolcu olduğunu görebiliriz.
