dünkü
* maçta alınan kötü sonucta diğer oyuncuların ne kadar etkisi varsa kendisinin de o kadar etkisi olduğunu düşünüyorum. ayrıca hocayı da selçuk'u oynatması üzerinden eleştirenlere anlam vermekte güçlük çekiyorum, biraz mâkul olalım arkadaşlar.
ortasahada oynayabilecek isimler belli:
lemina'yı takımın neredeyse en iyisi olmasına rağmen her maç diken üstünde izliyorum tv başında. ya maç önü sakatlanıyor, bandajla oynuyor; ya da kamp kadrosuna girip girmeyeceği son anda belli oluyor. onbir başladığı maçların birçoğunda doksan dakikayı çıkaramadı. lemina saf yetenek, tam istenilen profil bunda hemfikiriz. ama sakatlık konusunda da şunu söylemeliyim ki, tam maç içinde ritmini bulduğu dakikalarda girdiği sıradan bir ikili mücadele sonrasında spikerlerden "lemina sekiyor" cümlesini duymak kabak tadı vermeye başladı.
atalay sözleşme yenilemiyor, bence farklı bir sorunu var çocuğun. ya kendisini çok kıymetli görüyor ve ücret konusunda tatminsiz, ya da -burası sadece tahmin- galatasaray arması için oynamak istemiyor. hoca da sevmez böyle şeyleri, takmış olabilir.
n'zonzi'nin selâsı dün okundu.
donk ortasaha için lemina, selçuk, atalay gibi top kullanabilen bir oyuncu değil. ayrıca selçuk oyuna girdiğinde stoperdeydi. hoca lemina'nın sakatlık hissetmesi halinde ya ahmet çalık'ı alıp donk'u öne kaydıracaktı, ya da selçuk'u lemina'nın yerine alacaktı, üçüncü bir alternatif yok bence. 70 dk yorulmuş yaşlı bir donk yerine dinç bir yaşlı selçuk alma kararı hocayı bağlar, sonuçta ortasaha pozisyonu kritik.
bu sebeplerle selçuk'un oyuna alınması sebebiyle hocayı eleştirmek bana anlamsız geliyor. selçuk bana göre dünkü maç özelinde onbir oyuncu arasında iyi denilebilecek performanslardan birini sergiledi. nagatomo'ya verdiği pası konuşmuyoruz. nagatomo'nun ve mariano'nun maç içindeki savrukluğunu konuşmuyoruz, feghouli'nin ayağında fazla top tutmasını konuşmuyoruz ama selçuk günah keçisi. yenilen ikinci golde selçuk'tan çok emre taşdemir eleştirilmeli derim.
selçuk inan'ın pırıltılı bir iki yılı oldu galatasaray'da. bunu kabul ediyor ve burak, emre b. gibi kendine bakamadığı için selçuk'u hep eleştiriyorum. ama bu maç özelinde selçuk inan'a kıyasıya eleştiri yapmayı veya hocayı selçuk üzerinden eleştirmeyi, seviyeli olduğunu düşündüğüm bu mecraya yakıştıramıyorum. bu durumu önyargı ve travmatik puan kaybına günah keçisi tayin etme güdüsü olarak algılıyorum.