resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 13303
    son üç sezondur adam akıllı top oynamayan, iki üç sene oynadı diye efsane ilan edilen nam-ı diğer kaptanımız. kendisi ortamlarda galatasaray kaptanıyım diyerek gezeceğine aldığı parada indirime gitmeli. fatih terim de geldi artık şahlanır dedik tek değişen aldığı süre oldu. bu saatten sonra zor olsa da uzun yaz döneminde çalışıp eski maestro günlerine geri dönmeli. o zaman kaptanımız der bağrımıza basarız. yoksa kendisinin yerinde daha çok fernando ve donk yer alacaktır.
  • 13307
    kendisi rotasyon seviyesinde bile degildir. kesinlikle vedalasilmali. ya da cok buyuk bir maas indirimiyle takimda tutulmali. her yazar kulup icin 3un 5in hesabini yapar olmusken selcuk inan'in maasini gorunce hayata kusuyor insan.

    tahminim ise bu sezon alacagi yillik ucretin bi miktar ustune ornegin 4 milyon euro gibi bir rakama 2 yillik imza atmasi yonunde. olsun demiyorum ama maksimum olacagi bu.
  • 13308
    2 sezon aldığı paranın hakkını verip sonraki sezonlarda maaşıyla paralel bir performans göstermedi. şimdi kulübün ffp sıkıntısı var ve bu takımın kaptanı olarak da 6 yıldır ekmek(yıllık 3,5 m euro maliyet) yediğin kulübüne vefa borcunu ödeme zamanıdır.

    zaten 1 yıllık anlaşman kaldı. o parayı da kaç yıl galatasaray'da kalmak istiyorsan o kadar yıla bölüp sözleşmeni uzatabilir ya da sözleşme uzatmadan maaşında indirime gidebilirsin.

    kararını bekliyoruz sevgili kaptan. yoksa bir zahmet kendine kulüp bulmanı rica ediyoruz.

    ha kapı gibi sözleşmene güvenip gerekeni yapmazsan bizden 1 sene daha ekmek yer, sonra kulüple ilişiğini bitirirsin.

    galatasaray taraftarı da bunları unutmaz. hani ileride hocalık falan beklentin olursa diye söylüyorum.
  • 13310
    selçuk futbolu bırakamadan maalesef ki futbol kendisini bıraktı, ama teknik ekibimizin kendisinde ki ısrarını hala anlayabilmiş değilim, 10 taraftardan en az 9'u kendisini takımda hele ilk 11'de görmek istemiyor ama bir bakıyoruz donk kenarda otururken kendisi ilk 11 başlıyor, üstüne penaltı kaçırıyor ve adeta sahada dökülmesine rağmen 95-100 dk'yı görebiliyor, hayret doğrusu. umarım bu şekilde gördüğümüz son maçı olur ve kendisini ilk 11'de çok çok az gördüğümüz günler yakın olur,yoksa bizim kendimizi yakmamız yakın olacak.
  • 13312
    sırf kulüpte kalayım diye sözleşme bedelini yirmiye bölüp yirmi yıllık sözleşme yapar, aman sakın böyle şeyler önermeyin.

    geçen yazın ilk gününden son gününe kadar yollanmaya çalışıldı, trabzon'u, göztepe'si, başakşehir'i, hepsi denendi. hatta şenol güneş sayesinde bir beşiktaş olur mu diye bile yoklandı. olmadı. ocak'ta da denenecekti ama yönetimler değişince kaynadı. ipucunu o zaman da almadı. müthiş bir musallat seviyesi bu. tarık bile arada kiralık falan gidiyor.

    kontratta değişiklik olmasın ve gelecek yaz bitsin mesela, hiçbir şey olmamış gibi gelir 2019 yaz kampına katılır, çaktırmadan kaynar araya. yemin olsun yapar bunu.
  • 13314
    öncelikle selçuk inan'a karşı çok yapıcı biriyim, çünkü kendisini çok severim. 2015 yılı şampiyonluğunda da ligin ikinci yarısında yeterli katkı verdiğine inanıyorum. son iki senedir de hep düzelmesini bekledim ya da inandım. bu sene imparatorla beraber geçireceği yaz kampından sonra iyi bir sene geçireceğini düşünüyorum. zaten fatih terim ile birlikte yine bişe yapamazsa sözleşmesini düşük ücretle bu sene uzatsa bile seneye futbolu bırakır. kendisine asla kin gutmem, severim ve ilerde çok iyi bir futbol yoneticisi olacağından da şüphem yok.
  • 13317
    maliyetine bakilinca yapilacak en dogru hamlenin basaksehir ile bir protokol imzalamak oldugunu dusunduren futbolcu. aldigi maasin acikcasi yarisini bile zor hakediyor, o da gecmisin hatrina. su sartlar altinda sozlesme feshi icin selcuk'a 1 milyon euro verilirse basaksehir'e senelik 2 milyondan ok der. bu sayede en azindan 12.5 milyon lira gibi bir tasarruf saglamis oluruz.

    hos, biz gidip o parayi mugdat'a veriyoruz orasi da ayri bir mesele.
  • 13318
    2012 aralıktan beri top oynamayan, zamlı sözleşmeyi kaptıktan sonra boşlayan, fizik olarak bırak kendini geliştirmeyi yerinde bile sayamayan, sanki ileri oynasa tribünden birisi topuğuna sıkacakmış gibi korkakça yana ve geri pas verme usta olan, teknik direktörün altını oyan, kutsal formamızı ve kutsal pazubandımızı çıkaran bir zamanların iyi oyuncusu, günümüzün el freni.

    selçuk’a olan sinirimi göz ardı ederek biraz futbol anlamında inceleme yapalım. ideal bir 8 numara maç içinde neler yapmalıdır, nasıl kaliteli orta saha oyuncusu olunur bunu ele alalım ve bu arkadaş bunların kaçını yapabiliyor bir düşünelim.

    oyun temposu ayarlamak: iyi bir orta saha oyuncusu önemli anlarda oyunu maç içinde hızlandırarak veya yavaşlatarak takımını ani ataklara çıkarır ya da sakin bir şekilde defansı rahatlatır. bu arkadaş oyunu yavaşlatmayı iyi yapıyor. bir örnek için (bkz: luka modric)

    iki ceza sahası arası mekik dokuma: günümüz futbolunda ciğersiz, adam yiyen orta saha olarak tabir ettiğimiz bu tip oyuncular genel olarak iki ceza sahası arasındaki mesafede basmadık yer bırakmayan, orta sahada rakibi ilk karşılayan, öldürücü presi ve yorulmak bilmez vücuduyla takıma direnç katan oyuncudur. bunu tartışmıyorum bile, zira kendisi gölge presi yapmaktan gölge gibi olmuş iyice. bir örnek için (bkz: n'golo kante)

    sigorta(lider): gözümüzün önünde fernando francisco reges gibi bir örnek var iken çok fazla anlatmaya gerek duymuyorum ancak oyunu sakinleştirir, pas arası yapar, beyniyle oynar, tek oynar takımı rahatlatır. evladımız selçuk yapıyor mu? karar sizin. bir diğer örnek için (bkz: nemanja matic)

    üç oyuncu tipi üzerinden bir kaç örnek vermeye çalıştım, ve bu arkadaşın yapabildiği tek şey oyunu yavaşlatmak. duran top kullanıyor diyenlere de gülüyorum zira iki senedir yalnızca 1 frikik golü atmış, öte yandan ön direğe korner kullanmak konusunda ustalaşmış bir oyuncudur. şimdi karar sizin renktaşlarım, 2.9 milyon €* alan bu arkadaş mı bizim evladımız?

    özet: git kendinden daha çok nefret ettirmeden.
  • 13320
    günden güne geriye giden ve orta saha rotasyonumuzda oyuna dahil olması için 2 veya 3 farkı bulmamıza dua ettiğimiz eski maestromuz.

    selçuk geliyor, goool de geliyor.
    2011 yılı yazına girilirken kurulan asker kadronun ana dişlisidir selçuk inan. yerlisinden yabancısına tüm takımın sempati duyduğu, güvendiği bir kaptandı. ilk iki yılındak muhteşem futbolunu süslediği frikikler, tek top uzun mesafeli asistleri ve muhteşem bir tempo termometresiyle tüm taraftarın güvenini kazanmıştı. ben her izmir - istanbul uçağına formamla bindiğimde diğer yolcuların "goller kimden bu akşam" sorusuna selçuk'un frikiği sağ üst köşeye dediğimi hatırlarım. öyle bir güven vermişti ki bana baskı altında top selçuk'a geldiğinde rahatladığımı hatırlarım. kısacası taraflı tarafsız herkesin saygısını ve kaptanlık rütbesini hakkıyla kazanmış bir oyuncuydu selçuk.

    güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar.
    peki selçuk'un şimdiki formu, umarsız futbolu, formasına saygısızlık yapması diye sorarsanız işte yukarıdaki cümle selçuk için de geçerli. selçuk ilk geldiğinde takım için mücadele eden bir askerken, sonraki yıllarda sneijder - drogba gibi yıldızların gelmesiyle güç testini takım üzerinde uygulayan bir otoriteye dönüştü. dursun özbek'in 15 ağustos 2017 ntv spor yayınında söylediği bir cümle dikkatimi çekti "bazı oyuncular 4-5 yıl oynadıktan sonra takımı gereğinden fazla sahiplenip yönetimine karışıyorlar" minvalinde bir cümleydi. yerlilerin takımdaki hamisi konumuna gelmesi selçuk'u 55.000 kişi önündeki bir derbide formasını çıkarıp tugay'a atmasına, arsenal deplasmanı hezimetinden sonra basın önünde hocası prandelli'yi yalancı durumuna düşürmesine kadar itti.

    gemiyi en son kaptan terk eder.
    bana ak parti metaforu gibi geliyor selçuk. ilk yıllarında dümenini refaha - şampiyonluğa kuran bu ikili, avrupa birliği / şampiyonlar ligi başarıları kazandıkça özlerine dönüp kendi anadolu halkı / yerli futbolcu kitlelerine dönüp toplum / takım arasında hamaset çıkaran bir ikili oldular. işte burda edindikleri güç zehirlenmesi şimdiki potansiyellerini de verimli olarak kullanamamalarına neden oluyor. bu saatten sonra selçuk'un yapması gereken şey kabullenmek. emre - semih - sabri - burak - engin - umut gibi yerli kadronun temellerinin gitmesi selçuk'un da kaptanlığının sonuna gelindiğinin açık bir işareti. bu kadrdodaki oyuncular yetersiz veya kötü niyetli demiyorum ancak hepsinin miadının dolduğunu ve bu yüzden gittiklerini bizim gibi selçuk da biliyor.

    her gemi kendi kaptanını seçer.
    bu gemi artık selçuk'un gemisi değil ve yabacılarla dolu bu geminin dümenini en iyi muslera'nın devralacağını hepimizden daha iyi selçuk biliyor.
  • 13322
    miadını dolduralı epey olan ex maestro. şu saatten sonra hiçbir şey beklemeyin kendisinden. pres yok, markaj yok, şut yok, pas yok, gol yok, asist yok. e ne kaldı geriye? yana ve geriye atacağı pasları, sırf hata yapmamak için alt yapı oyuncusu da yapar. hatta muslera bile onun yerinde daha iyi oynar. çin veya arap kulüpleri bir kere de bize kıyak geçseler ne olacak sanki.
App Store'dan indirin Google Play'den alın