resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 901
    eğer galatasaray futbol takımı burak yılmaz'ı alır ve tüm takım onun üzerine oynamaya başlarsa selçuk asist kralı olabilir. selçuk ve daha doğrusu galatasaray takımı fazlasıyla takım oyunu oynamaya çalışıyor. attığımız gollere bakınca baros-elmander-selçuk-melo neredeyse aynı sayıda gol atmış. kazım, gökhan zan, engin ve ankaragüçlü oyuncunun bile golleri var. ayhan hayırlısıyla bedelli parasını yatırmaya gidince kaptanlık bandını takacaktır, 5-6 yıl sonra da semih'e verir.
  • 902
    hala barışla, mustafa ile kıyaslayıp "aslan gibi adam" diyen kullanıcı arkadaşlar var. tekrar ediyorum şu sözlükten random seçilen 5 kişinin 3'ü mustafa ve barıştan daha iyi performans sergiler, net! takımdan gönderilmiş bir adama bakıp yeni gelen oyuncuyu değerlendirirsek pek de doğru bir kanıya varmayız hani... neyse canlar tekrar ediyorum genel olarak iyidir, kötüdür tartışması yapmayacağım mevcut performansı yerlerde olan oyuncudur. ha mustafaya kıyasla george best olur, johan cruyff, pele olur aklın almaz tabii ama siz siz olun kıyaslamayın. haa illa birileri ile kıyaslayacağım ve ona göre bir yorumda bulunacağım diyorsanız bu isim mehmet topal olabilir derim.
  • 907
    yanına kendisi gibi bir adam daha gereklidir bu güzel kardeşimizin. melo, selçuk ve üçüncü bir isimle galatasaray ortasahasından yeterince verim alınır ve ancak o zaman 4-3-3 ya da 4-1-4-1 şeklindeki dizilişten fayda sağlayabiliriz.
    fatih hoca da o bölgede sabri'yi, eboue'yi falan denedi, olmadı en son ayhan'a falan döndü ama bu iş böyle gitmez. devre arasında bir takviye mutlaka gelecektir, böylece selçuk'tan aldığımız verim de katlanacaktır.
    yekta olsa iyiydi aslında ama göze geldi çocuk.
  • 909
    sözlük yazarlarının futbolcular hakkındaki yorumlarına o kadar da güvenmemem gerektiğini öğreten futbolcudur. geçen sene cimbom sağolsun futboldan soğuyunca diğer takımların hiç bi maçını izlemedim, selçuk'u da izleyemedim bu yüzden. sadece arada arkadaş sohbetleri veya denk gelinen futbol programlarında adını duydum. sonra yazın selçuk'u aldık dediler, kime sorsam "takımın beyni olacak", "yerli xavi bildiğin", "ofans gücümüz artacak" tarzı yorumlar duyup okuduk. bunları okuyunca takımda top alıp dağıtacak, ara paslarla hücumcuları pozisyonlara sokacak diye bi beklenti oluştu ister istemez. zira sene başındaki ilk hazırlık maçlarında arda ve formda kazım'la biraz olsun bu görüntüyü vermişti kendisi de ancak sonra melo takıma katıldı, arda gitti, kazım da eski haline yaklaşınca selçuk benim beklentilerimi karşılayamadı, belki iyi oynadı ama "yerli xavi" değildi işte.
    bunu söyleyince degalatasaray tarihinde tek ortasaha sarpmış gibi onla kıyaslandı ya da "geçen sene de ofans oynamıyordu ki o kadar zaten ne bekliyorsunuz" dendi. sene başındaki yorumlara bakıyorum, selçuk'un oyun tarzına bakıp eleştiriyorum sonra da geçen sene de böyleydi zaten diye eleştiriliyorum. ama haklısınız izlemediğim adam hakkında burdan okuyup beklentiye girmem benim suçum.
    yazarlardan ricam ofsayttan önce mesaj tuşuna basıp bir-iki yorum, fikir veya öneri cümlesi bekliyorum.

    not: dilim çok iyi değil ama anlatmak istediğim anlaşılır umarım.

    edit: ricamı dikkate alıp güzel ve mantıklı bi şekilde açıklama yapan guzl sylrden ftbldan bhsdlm'e teşekkür ederim.
  • 914
    arkadaş, selçuk inan'ı acımasızca eleştirip ben galatasaraylıyım diye böbürlenen kitleyi anlamıyorum. adam tartışmasız türkiyenin en iyi ortasahası, net. özellikle bugün * ayhan akman oyuna girip sıçtıktan sonra bir daha kıymetini anladım. eleştirin eyvallah ama bu adamdan istediğiniz nedir? gidip kaleye giren topu çıkarsın, musleradan başlayarak sahadaki tüm futbolcuları * * çalımlayıp gol atsın değil mi. hoş ona da bir bahaneniz olur ya. * "sorumluluk almıyor" şeklinde bir cümle ezberlenmiş de bakalım sonu nereye gidecek. bazen diyorum ki "ulan keşke gelmeseydi bize, bu taraftar * futbolcusunu bu takıma düşman eder." galatasaray futbol takımı orta sahasında, topu beyniyle kullanan futbolcu hasretimiz dinmiştir. şimdi gidin ayhan akman'ı askere uğurlayın da kuru kalabalık olmasın.
  • 915
    şu takımda top ayağına gelince rahat ettiren az oyuncudan biri.savunma arasına kim kaçmış da top atmamış,ne zaman bir top kaybı yapıp da gol yemişisiz veya oyuna top sokulacağı zaman rakip arkasına mı saklanmış,tam tersine savunma önüne gelip defalarca top alıp takımını rahatlatmıştır.topsuz oyunda kendisine çok dikkat ettim bugüne kadar hem savunmada hem de hücumda.melo genelde ilk müdaheleleri yaparken,kendisi çok iyi alan kapatarak rakibin pas opsiyonunu minimuma indiriyor ve savunma çok rahatlıyor.savunma sadece ikili mücadeleye girerek,kayarak yapılmaz.selçuk inan'ın biraz da topsuz alanda takip edilmesi lazım ne kadar faydalı olduğunu anlamak için.kendisi tam anlamıyla bir ortasaha oyuncusudur,en geç iki yıl içinde takım kaptanımızdır.
  • 917
    kendisi hakkında yazılanları okudukça, taraftardan soğuyorum çok net bir şekilde. * bize transferinin yolu kapanmasın diye fenerin şampiyon olmasını isteyecek kadar beğenen biri olarak; acaba benim mi görmeme engel bir durum var da, trabzon'da oynadığı topu oynamıyor tarzı yapılan yorumları anlamsız buluyorum? bu adam trabzon'da hücumda kilit oyuncu değildi ki. jaja diye bir faktör vardı. hücumun arkasını mükemmel şekilde toplardı ve o zaman yaptıklarını aynen yapmaya devam ediyor. örneğin beşiktaş maçında kullandığı serbest vuruş girseydi, bugün hakkında biraz daha farklı konuşulacaktı en basitinden. hakikaten buraları okumadığını umuyoruz.
  • 919
    futbol oyununu meşhur "çift yönlü oynayan" oyuncudur. örneğin lincoln gibi ileride eli belinde ya da selçuk şahin gibi stoperlerin hemen önünde eli belinde beklemiyor inan.
    stoperlere yanaşıp topu verirlerse (ki genellikle vermiyorlar burayı açıklayacağım), alırsa ya da alamazsa da, sonra kanatlara aktarılan topu ya almaya ya da ceza sahası içine veya çevresine hareketleniyor.
    hesap yaptınız mı kaç metrede oynuyor bu çocuk. ben 16,5+16,5 topladım, 100 metreden çıkardım, 80 metreden fazla çıktı. ne 29 ne de 40 çıkmadığı için rating alması zor tabii bu hesabın.
    stoperlerin inan'a pas vermemelerini sebebi kötü niyet değil, tamamen "arkasında rakip olan oyuncuya pas atılmaz" diye öğrendiklerinden ve bundan kaynaklanan korkularından. kısaltırsak, kazmalıklarından, rahatladınız mı?

    takımın 5 maçtır gol yemediği istatistiğini biliyorsunuz değil mi, en büyük sebebi selçuk inan. melo değil, selçuk inan. hal böyleyken, selçuk forvet bölgesinde görünmüyor, doğru. yine de her maç kaleye şutu var, gidiyor-geliyor çünkü. ne diyor fm-cm-pes-fifa'cılar: box-to-box. türkiyenin en iyisi, bakın net, en iyisi.

    devre arasında top taşıyan bir 10 numara ve/veya duvar olan bir santrafor alındığında inan'ın istatistiksel katkısı, yani takıma katkısını görmek istemeyenlerin de görmesini sağlayacak katkısı, çok daha fazla artacak. skor sadece tabelada yazan değildir, skor taraftarı da.

    edit : takım 5 maçtır gol yemiyor değil, bunu hatırlatan zifir'e teşekkür ederim. düzeltme şöyle : son 5 deplasmanda gol yemedik.
  • 920
    büyük futbolcudur ama önüne bir 10 numara alınırsa hücumdaki yükü hafifler. çünkü rakipler bize karşı inanılmaz kapanıyor. kanatlar çalışmayınca bütün yük ortadaki selçuk'a biniyor. defansif olarak top kesme, top çalma özelliği melo ile birlikte mükemmeldir. adamın hasıdır. gsstore isimli forma satsa düşünmeden alacağım ilk isim.

    23 aralık 2009 galatasaray trabzonspor maçında açtığı mükemmel orta ile song'a gol attırmış, aynı ortayı bir süre sonra bir daha açmış ama song bu sefer kaçırmıştır.
  • 921
    kalitesini zaten tartışmam selçuk şu anda türkiye nin en iyi yerli orta saha oyuncusu, ancak onun da eksiği var tabi kendisine de bir önerim var tabi bu yazdıklarımı okursa *, son vuruşlarda etkili değil, kaleye vurmak yerine vurur gibi yapıp orta açarsa asist kralı olur kendisi. çünkü muhteşem bir oyun zekasına sahip, nerden orta yaparsa yapsın bizim oyuncumuzu bulur onun ortası inşallah bunu dener..
  • 922
    selçuk inan'a kızanları inanın anlamıyorum.kendisi quaresma gibi çalım atarak 2-3 kişiyi geçip sonrasında golünü atan, ortasını açan bir adam değil.öncelikle kendisinin yapamayacağı ve de mümkün olmayan şeyleri beklemeyin.eğer ki oynadığı bölgede çalıma girmeye çalışırsa direk kaleyi cepheden gördüğü için büyük tehlikedir.o bölgede oynayan adam basit oynamalı, bol paslı, top kaybı minimum seviyede olmalı.

    attığı uzun topları herkes gördü, oyuna hareket katıyor, ama halen selçuk için oyunu yavaşlatıyor diyor.yapması gereken tam da bu aslında.

    diyelim ki atak başlatıcaz muslera semih ya da ujfa'ya verdi topu onlar 5-10 metre kadar sürüp selçuğa verdiğinde top muhtemelen orta saha çizgisi civarındayız artık.selçuk da topla biraz ilerledi diyelim sonra baktı önüne karşısında 1 kişi sağında solunda kimse yok, topu direk olarak aktarabileceği kişiler bu durumda bekler ama onlar da daha geride çıkmamışlar.bu durumda topa basıp bekliyor ki bekler gelsin merkezden sıkışan oyunu kanada beklerle taşıyor.bek geldiği zaman topu onlara aktarıyor ve bekler gidiyor, onlar da biraz ilerliyor.tabii selçuk da topu attığı noktada beklemiyor, o da beklerle aynı seviyede ilerliyor.bekler topu sürdükten sonra topu aktarabiliyorsa açık oyuncusuna aktaramıyorsa selçuk'a aktarıyor ama top ilerlemiş oluyor, selçuk etrafını kesiyor bu arada.xavi gibi kafası, sabit değil durmadan sağda solda.selçuk etrafını keserken kaçan bir kanat görürse hemen atıyor, kaçan ters kanat beki kaçıyorsa ona atıyor.ya da önünd bakıyor ki baros defans çizgisine doğru hızlanıp koşuyor hemen aşırtıyor, ve baros gol pozisyonunda.ya da topu yanına melo'ya engin'e ya da yanında kim varsa ona aktarıyor ve topu kaybetmiyor bu şekilde.

    bu sadece basit bir atak anlatımıydı.bunun dışında topu defanstan ya da kaleciden direk aldığında kafasını kaldırıp bakıyor, ve baktı ki baros kaçıyor hemen ona uzun topunu gönderiyor.

    benim için takımın beyni ne santrafordur, ne kanatlardır, ne bekler/stoperler, ne de klasik 10 numara oyuncularıdır.benim için takımın beyni selçuktur, selçuk'un mevkiisinde oynayıp onun yaptıklarını yapanlardır.

    kontraatak haricinde selçuk'un topa basıp organize atak için bekleri de hücuma bu şekilde katması gerekir.kontrayı da yine kendisi başlatıyor zaten uzun toplarla.
  • 924
    birbirimize karşı dürüst olabilirsek, iyi futbol oynayamayan galatasaray futbol takımının orta sahasındaki henüz istenen form düzeyine ulaşamamış orta saha oyuncumuzdur. eleştiren de öldürüyor, savunan da saçma sapan cümleler kurup gerilim yaratıyor. ama ortada bir gerçek var, iyi futbol oynamıyoruz. bunda aralarında selçuk'un da oldugu bir kaç oyuncumuzun bireysel formsuzlugu da etkili ve alakalı olarak takım iyi olamadagından selçuk da hünerlerini yeteri kadar gösteremiyor. bunu kabullenmeyenler sanıyorum mevcut durumumuzu yeterli görüyor, ama ben galatasarayın iyi zamanlarını da hatırlayan biri olarak hem selçuk'dan hem de takımdan daha iyisini bekliyorum. buradaki beklentim 2-3 adam çalımlaması, 40 metreden füze gibi şut atması falan degil. selçuk dikine pasları görebilen ve atabilen, oyun sıkıştıgında adam eksiltebilen, yerinde müdahaleler yapabilen bir oyuncu. bunların yanı sıra duran top ve şutları da etkili denebilecek bir adam. hal böyleyken ben bu adamın yana ve geri oynadıgını gördüğümde eleştiririm. engin baytar şu an takımda fark yaratan, pozisyon üretebilen tek oyuncumuz durumunda. halbuki hepimiz bunu selçuk'tan bekliyorduk. 3 aralık 2011 gençlerbirliği galatasaray maçında ben bu konuda maça etki edebildiğini görmedim, üstüne basit pas hataları da yaptı. bu durumda da eleştirilmesi gayet normal, bunlara sert dille karşılık verilmesi anormal.
  • 925
    maçın genelinde sırtı kendi kalemize dönük biçimde ve sağa sola pas atarak geçmekte bu olay üzücü. çok ürkek oynuyor selçuk, hem sertlikten korkuyor hem de müsait pozisyonlarda inisiyatif almıyor. halbuki kaleye yönelip çalım atmasına gerek bile kalmadan tehlike yaratacağı bir çok fırsat geçiyor maç sırasında eline. şu an oynadığı oyunu ayhan akman 5-6 sene önce oynuyordu zaten. biz ondaki yeteneğin daha üst düzey olduğunu biliyoruz ve bunu beklemek de hakkımız.

    selçuk'un oynadığı kısmen etkisiz oyunun sebebi yanında colman olup olmaması değil. tamamen kendi problemi. çünkü selçuk'un zaten yanında sürekli pas verebileceği adamlar var. yani çok da farklı değiliz aslında trabzon'da oynadığı şablondan. oyun sırasında yediği baskı biraz daha fazla. selçuk kesinlikle sertlikten yılıyor, darbelerden çok korkuyor. zaten galatasaray'ın rakipleri trabzon'a oynadıkları gibi asla oynamıyorlar daha agresifler. selçuk da bu sertlikten nasipleniyor elbette ve bu yüzden kendini geri çekiyorlar.

    en çok koşan oyuncu olması da takıma olumlu yansıyor zaten. defansif gücümüzü arttırıyor bu özelliği. pas yollarını güzel tutuyor joker oluyor. topu kazanıp oyuna sokmamızda yardımcı oluyor, rakibin sıkıştığı anlarda bu özelliği ona topa kolayca kazandırıyor. bu da zekasının yüksek olduğunu gösteriyor zaten.

    selçuk'u eleştirenlerin derdi sadece kapasitesinin tümünü kullanmamasıyla. yoksa kimse kötü oyuncu demiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın