futbol oyununu meşhur "çift yönlü oynayan" oyuncudur. örneğin lincoln gibi ileride eli belinde ya da selçuk şahin gibi stoperlerin hemen önünde eli belinde beklemiyor inan.
stoperlere yanaşıp topu verirlerse (ki genellikle vermiyorlar burayı açıklayacağım), alırsa ya da alamazsa da, sonra kanatlara aktarılan topu ya almaya ya da ceza sahası içine veya çevresine hareketleniyor.
hesap yaptınız mı kaç metrede oynuyor bu çocuk. ben 16,5+16,5 topladım, 100 metreden çıkardım, 80 metreden fazla çıktı. ne 29 ne de 40 çıkmadığı için rating alması zor tabii bu hesabın.
stoperlerin inan'a pas vermemelerini sebebi kötü niyet değil, tamamen "arkasında rakip olan oyuncuya pas atılmaz" diye öğrendiklerinden ve bundan kaynaklanan korkularından. kısaltırsak, kazmalıklarından, rahatladınız mı?
takımın 5 maçtır gol yemediği istatistiğini biliyorsunuz değil mi, en büyük sebebi selçuk inan. melo değil, selçuk inan. hal böyleyken, selçuk forvet bölgesinde görünmüyor, doğru. yine de her maç kaleye şutu var, gidiyor-geliyor çünkü. ne diyor fm-cm-pes-fifa'cılar:
box-to-box. türkiyenin en iyisi, bakın net, en iyisi.
devre arasında top taşıyan bir 10 numara ve/veya duvar olan bir santrafor alındığında inan'ın istatistiksel katkısı, yani takıma katkısını görmek istemeyenlerin de görmesini sağlayacak katkısı, çok daha fazla artacak. skor sadece tabelada yazan değildir, skor taraftarı da.
edit : takım 5 maçtır gol yemiyor değil, bunu hatırlatan
zifir'e teşekkür ederim. düzeltme şöyle : son 5 deplasmanda gol yemedik.